Öykü > Toplumcu

olumsuz

Hayatta Kalabilmek

Onu gördüğümde siyahın bu kadar siyahını daha önce hiç görmediğimi düşündüm. Karşımdaki koltukta keyifle oturan ve neredeyse koltuğun oturma yeri kadar büyüklüğünde, birçok kolları olan kocaman bir örümcek. Ben ayaklarımı topluyorum, oturduğum kanepede sanki kaybolabilecekmişim gibi büzüşüyor, kendimi saklamaya çalışıyorum fakat nafile.

nostaljik

Ürkek Bıldırcın

Kürekçiler hasatsız denizi
köpürttüler kürekleriyle,
tez yürüyüşlü gemi gün batarken
ulaştı Sirenlerin adasına,
yüreğim kopacak gibiydi,

olumsuz

Sokak Adamı...

Yalnızlığıyla demini alırdı ıssızlığı, yaraları acırdı yüreğinin en derininde. Ve bir yudum daha alırdı çayından, derdiyle keyiflenir, umutlarıyla ağlardı…

üzgün

Kırk Yıllık Kanatlarımı Kırıyorum

Ne yana baksam, bir başka yere gidiyorum. /
İçimdekiler, içime sığmıyor. Ben de bu yere sığamıyorum. /
Büyüttüklerim, korkularım beni yalınlaştırıp giyindiklerimden soyunduruyor. /
Kendimle yenişemiyorum içimde ki ben ile ben arasında bir savaş açmak istiyorum. Bu savası ancak böyle soyunarak kazanabileceğine

olumsuz

Karar

Biri on beş, biri on dördündeki iki delikanlı, artık ölümün etrafta kol gezdiğini iyiden iyiye hissediyor. Babaannenin telkinlerinden mi, Hacı’nın en sevdiği torunu olmasından mı, güçsüz ruhunun onu kolay bir hedef kılmasından mı, yoksa genetik mirasın akan bir dere gibi kendi doğal yatağını bulmasından mı bilinmez, Bilâl kurban

olumsuz

İstanbul Masalları 4

öncesi
şiddetli bir yağmur yağıyordu dışarıda. gök gürlüyor (bir,iki,üç) ardından şimşek çakıyordu. hücrenin penceresinden zehir gibi bir soğuk girmekteydi. kemiklerine kadar işlemişti soğuk

karışık

İhtiyar Çöpçü

İyilik yaptıkça nankörlük gördüğünü düşünüyordu. Çoğu kişinin kendisine "enayi" gözüyle baktığını da biliyordu. Fakat karşılıksız iyilik yapmaktan vazgeçmiyordu.

olumsuz

Protez Başlıklar

-Anne ben ne zaman kör oldum?
-Sorularını bitirdiğin zaman.
-Anne ben neden siyahı çok seviyorum?
-Beyazı görseydin öyle demezdin…
-Anne ben neden seni artık duymuyorum?

olumsuz

Gorki"nin Çocukları

–Bu öykü, Maksim GORKİ’nin Soytarı adlı eserinin Seyirciler bölümünden uyarlanmış olup naçizane, kendisine atfedilmiştir…–
Sabaha karşı; kargalar ve yusufçuklar…

üzgün

Suçlu Ruhlar

Cezaevinin ana giriş kapısında yüzlerce kadın, erkek, çocuk arasında, bir köşeye sinmiş halde ziyaret sırasında...Kadın sabahın beşinden beri bekliyor..Çocuğunun kolunu sıkı sıkıya tutmuş bırakmıyor..Kırmızı yanakları, başörtüsünden saçılan sarı saçları, dolgun vücudu ile saf güzelliği dikkat çekiyor.

üzgün

Temmuza Kadar Eylül

Kısa boylu siyah saçlı çocuğun, küçük hanımın ve Eylül'ün Anadolu'ya dönüşen öyküsüyle olayı biraz kalbinizde yaşayacaksınız.

nötr

Dört Mahalle

Kimisine sordum hansindensin diye, ortaya karışık dedi YA sen:,

Başa Dön