Yanlızlığın Çıplak Ayakları
lanlızlığın çıplak ayakları o kadar kırarkı kalbini ağlamak kalır bazen geriye bazen oda olmaz yanlız gecelerde şarabına ve sigaranın dumanına sarılmak kalır geriye
lanlızlığın çıplak ayakları o kadar kırarkı kalbini ağlamak kalır bazen geriye bazen oda olmaz yanlız gecelerde şarabına ve sigaranın dumanına sarılmak kalır geriye
Aşk dediğin bir hastalıktır derdik ara ara. şimdi gerçek oldu. En tehlikeli bağımlılık insana duyulan sanırım....
Nedir dost, dost?
Dost, ona “yağmurun hiç bitmesin dostum” diyebildiğindir.
Aldatmak ve aldatılmak… / Zor, anlaşılmaz ve cevaplanamaz bir mesele. Kişiye göre bazen çiğnenip yutulur, bazense tükürülür cadde ortasına.
Parklara sıkışmış ömrün, çocukluğunun sallandığı salıncaklardan düşmüşsün yeryüzüne, cennetten.
Onunla bittikten sonra Istanbul'la da bitmistim. Geri donmem artik buralara diyordum. Seviyordum Istanbul'u aslinda ama bu sehirde o varken nasil burada kalabilirdim ki?
kadın erkek ilişkisi üzerine değişik bir bakış
garip ama gerçek
İki kişilik olmuyor her zaman aşklar o şanslı bilet kimdeyse biletine çok iyi sahip çıksın. Oysaki biz amortiye bile razıyken elinde büyük ikramiyeyle dolaşıyorsun.
"Çok bilmiş görünmek, bilgisizliğin Oedipus kompleksi aslında. Çok yaşa demekten utanmak. Sıkıntıları yaşarken, sevdiğine sen de gör diyememek…"
Bugünün dünden daha güzel olacağını düşünmemize neden olan şu ümit etme duygusu... Seni atıp kurtulmak gerek.
Bugünün dünden daha iyi olacağını düşünüp de yanılsamalarımıza yenisini koymadık mı hergün.Oysa dün bugündü.Bugün de yarın.
Aşktan aldığımız yaralar süsler göğsümüzdeki nişanı, imrenerek bakar, imrenerek yaşarız hayatımızı...
Pürüzsüz bir tende yara açmak, kanatarak. Kolay değildir.
Elinizde bir neşterle sizi çok seven birini kanatmak ne kadar kolay olabilir ki.
kabullenmek bir aşk da yaşanabilecek en acı şey olmalı. öylesine kabullenmiş durumdayım ki ben bu ‘yedek’liği…