Öykü > Soyut

karamsar

Pisuvar...

O kıza aşık olmasaydı, babasına küfür etmeseydi, hiç yaşamasaydı, fesleğeni sulamayı unutmasaydı, daha çok para kazansaydı, o kadını becerseydi, onları söylemeseydi, bir de kız çocuğu olsaydı, evlatlık alsaydı, denize sıfır arsayı alsaydı, o kadınla beraber olsaydı, o yaşlı kadınla yatmasaydı, daha az yakan bir araba alsaydı...

karışık

Kondüktör Raporu

-03:09. 11208 sefer sayılı Anadolu Ekspresinin duruşu olmayan yerden trene aldığı tek yolcuyum. Hem de biletsiz yolcuyum. Ölmenin güzel tarafı şu, kondüktör biletinize bakmaya gelmez ve yemekli vagonda sınırsız ahiri bira içebilirsiniz.

olumsuz

Sarmaşık

Çalar saatin sesi, sessizliği yararak evin duvarlarına çarpa çarpa dağıldı. Serra gözlerini açmak istemeden saatlerce yatmayı arzuladı, kalkmadan, huzur içinde. İşe gitmesi gerektiğini, geç kalırsa azar işiteceğini bilen insanların bıkkınlığı vardı üzerinde. Neredeyse sürünerek kalktı yataktan. Yüzünü yıkarken aynadaki aksine gülümseyip, sessiz bir günaydın gönderdi.

üzgün

Sen aslında yaşamıyorsun-2

Babası bu duruma daha fazla dayanamamış ,on dakika önce odadan çıkmıştı.Tekrar geriye döndüğünde gözlerine inanamamıştı.Gözlerinden yaş gelerek eşine sarılmıştı...

düşündürücü

Benlezülkarneyn

Elimi kaldırıp selamlıyorum. Selamımı hemen arkasında yürüyen Türkeşçi genç karşılıyor. Oysa başparmağımla birleştirdiğim ortaparmaklarım gencin yüzüne değil, gökyüzüne bakıyor. O anlamıyor. Ama Zülkarneyn anlıyor.

karışık

Boşluk

İnsanların ağızlarından dökülen kelimeler ne denli sıradan imgeler yaratmaya çalışsalar da, gözleri hep ele verdi onları. O ya da bu sebepten akıllara geliverdiğinde, oralardan da dillere düşüverdiğinde, gözleri kor kor oldu anlatıcıların.

olumlu

Tac Mahal'de Med Cezir Manzaraları

Bahçesindeki çiçek tarhları, çakıl taşlarıyla bezenen yol boyunca ortadan ikiye ayrılmış sonbaharın artık kışa yaklaşan bu son günlerinde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan sabah soğuklarına inat, kırmızıdan yeşile bin bir güzellikteki renk tonlarıyla mevsimlik çiçekler geçip giden yaz günlerinin habercisiydi sanki.

karamsar

Günışığı

Anlayamadım, sizin onbeş günlük senelik izniniz mi var? O zaman mı hoplayıp, zıplayıp, metliyorsunuz günışığında?

dramatik

Uçuruma Atılan Taşlar

Uçuruma düşerken kolumdan yakalayan el uçurumun kendisine dönüşüyor...
Savaşan da benim, yaralanan da…Asla kaybedeni ya da kazananı yok bu savaşın…

üzgün

Adını Firar Koydum,istanbul İse Senin Yanında...

Gelmedi İstanbul,bir güvercin göndermedi engin gökyüzünden,sakladı yıldızlarını bulutların ardına ve milyonlarca çiğtanesi düştü gözlerimden ama gelmedi İstanbul sen ellerinden sıkıca tutmuşken.Ve senin adını firar koydum,dudağımda bir kan lekesi ve milyonlarca kırık yıldız düştü gökyüzünden.İstanbul kayıp sen firarlarda...İstanbul hala aranıyor ama adını yalnızlığımı saklayan gölgem koydum ve her gece

karamsar

Rigor Mortis

Galileo der ki: Felsefe her an gözümüzün önünde duran o muazzam kitapta-yani evrende-yazılıdır, ama önce dilini öğrenmeden ve hangi sembollerle yazılmış olduğunu kavramadan anlayamayız onu.

düşündürücü

Şizofrenik Öyküler-6

Bunu düşündü ağaçtaki ardıç kuşu, ama gene bilmedi ve bir müddet sonra unuttu ne düşündüğünü ve kanat çırpıp güneşe doğru uçtu. Ardında tomurcuklanmış bir ağaç vardı, o yükseldikçe küçülüyordu ağaç. Uçtu en yükseklere kadar uçtu. Ve sonra tomurcuktan bir

üzgün

Ağlayınca Gözleri Yosun Kokan Can!

Ağlayınca gözleri yosun kokan can...Giderken baktığın yerlerde biten hüzünbaz çiçeklerden anlamıştım dönmeye iç geçirdiğini...Gel ve “kırık gönlün kayığını kurtar!” Geceleri güneşi seyredelim donarak!

karamsar

Placebo

Kendi derinliğinde boğuluyor yine güneş, farklı bilinçlerde farklı mekanlarda farklı zamanlarda.
Karanlık ve soğuk bir kütleye dönüşüyor.
Ondan sonra başlıyor insan oğlunun yok oluş macerası.

Başa Dön