|
Kan Celladý
Nuray, cadýnýn evinin bahçe kapýsýndan içeri girdi. Bahçe bakýmsýzdý ve kendi haline býrakýldýðý için sarmaþýklar evin etrafýný da sarmaya baþlamýþtý. Kargalar, ölü bir laðým faresinin etini didikliyordu.
Nuray bakýþlarýný kaçýrarak evin giriþ kapýsýnýn önüne geldi. Týklatmak için elini kaldýrdý ama kapý gýcýrdayarak aralandý.
"Halise?"dedi Nuray yavaþça. Kapýyý hafifçe iterek içeri baktý ancak görünürde kimse yoktu. Holün sonunda titreþip duran loþ, sarý bir ýþýk vardý.
"Ýçeri gel Nuray."dedi arkadaþýnýn sesi. Nuray etrafýna bakýnarak içeri girince kapý arkasýndan alayla kýkýrdar gibi yine gýcýrtýyla kapandý. Nuray ürpererek arkasýna bile bakmadan hýzlý adýmlarla holü geçti ve salona geldi. Salonda da kimse yoktu. Ama Nuray'ýn donup kalmasýna neden olan birçok þey vardý. Ýçerisi tanýnmaz haldeydi ve küçük bir tapýnaðý çaðrýþtýrýyordu. Halý ve kanepeler kaldýrýlmýþtý. Bu yüzden salon olduðundan daha büyük görünüyordu. Üzerinde yanan mumlarýn olduðu bir komodin ve küçük bir masadan baþka pek eþya yoktu. Tabii Nuray'ýn donup kalmasýna neden olan þey bunlar deðildi. Salonun tam ortasýndaydý; Tavana zincirle baðlý bir kancanýn ucunda tepe aþaðý asýlý halde baþý kesik bir kedi ölüsü sarkýyordu. Kesik baþýndan ve gevþek ayaklarýndan sýzan kan, altýnda duran kovaya þýp þýp damlýyordu.
Nuray korkuyla karýþýk bir iðrenmeyle bakarken arkasýnda bir hareket hissetti ve salonun karþý duvarýna bir gölge yansýdý. Soluðunu hýzla çekerek arkasýna baktýðýnda neredeyse çýðlýk atacaktý. Arkasýnda duran pelerinli kiþinin arkadaþý olduðunu anlayýnca soluðunu býraktý rahatça. Pelerinin kapüþonu epey büyüktü ve kenarlarý baþýn yanlarýndan ve alýn kýsmýndan aþaðý döküldüðü için cadýnýn yüzü iyi gizlenmiþti. Baþýný çok kaldýrmadýkça felçli çenesi görünmezdi. Nuray onu baþtan ayaða süzerek:
"Ödümü kopardýn... Bu ne hâl? Nereden buldun bunu?"diye sordu bej rengi kirli pelerini göstererek.
"Þþþ!"diye susturdu cadý uzun týrnaklý elini kaldýrarak. "Ýstediðimi bulurum ben, çok soru sorma."dedi. Salondan ayrýlýrken: "Hadi gel, iksirin hazýr."diyerek peþinden gelmesi için iþaret etti. Nuray kancaya asýlý baþsýz kediye bakýnca cadý arkasýný bile dönmeden: "Merak etme, iksirde kediyle alakalý bir þey yok. O, dostlarým için bir hediye sadece.
"Do- dostlarýn mý?"
"Evet ve orada dikilmesen iyi edersin."
|
|