 |
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
 |
 |

Halit Kıvanç
Aysel AKSÜMER
Deneme > Türkiye
Ses, bir insanın yürek tınısıdır. Ses, karakterinin yankısıdır. Ses, tüm duygularının notasıdır. Bazı insanlar sesiyle döver. Serttir vurguları, acıtıcıdır tonlaması, kırıcıdır yansıması.
Bir de sesiyle seven, sarıp sarlamayan, iliklerimize kadar yumuşatan, içimizdeki denizi çarşaf gibi sakinleştiren, durulaştıran insanlar vardır uzağa gitmeye gerek yok mesela çok kıymetli değerimiz, milli sunucumuz, haberci, gazetecimiz Halit Kıvanç.
Keş
[DEVAMI]
|
 |
|
İnceleme Kümeleri (Toplam 1050 İnceleme, son bir ayda 72 yeni İnceleme) |
7nci Sanat (Sinema) (1) |
Akımlar (1) |
Anadolu Kültürü (2) |
Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi |
Dil |
Din (5) |
Doğa ve Uzay |
Dönemler (2) |
Dünya |
Eğitim |
Entelektüel (24) |
Estetik Biçimler |
İnternet |
İstanbul |
İstanbul |
Kültür Çatışmaları (1) |
Meslekler & İş Yaşamı (2) |
Modern Şiir |
Modernizm (1) |
Politika (1) |
Pop Kültür (1) |
Post-Modernizm |
Ruhbilim (10) |
Sağlık |
Sanat ve Sanatçılar (3) |
Söyleşi (1) |
Tarihe Yön Verenler (3) |
Tasavvuf (1) |
Tezler (2) |
Toplumbilim (2) |
Toplumsal Olaylar |
Toplumsal Uçlar (1) |
Türkiye (1) |
Yazarlar ve Yapıtlar (7) |
İncelemede
İlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Shakespeare’in yazdığı ve Okan Bayülgen’in başrolünü oynadığı III. Richard oyunu hakkında gözlemlemelerim |
|
2
|
|
|
 |
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit.. Türk Sinemasının 4. en önemli kadın oyuncusu, 4. temel kilometre taşı.. Dört Yapraklı Yoncası, Mahşerin 4. Atlısı.. |
|
3
|
|
|
 |
Tüerkiye Yüksek / Büyük Adalet / Hukuk Meclisi kavramı hakkında özgün bir yazı yazmaya çalıştım. Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler. |
|
4
|
|
|
 |
Karlı ve soğuk bir Ankara günü. Sene 2003. Ayaklarım beni sürekli kitapçılara götürüyor. |
|
5
|
|
|
 |
Günümüzün birçok kalem ustası yazmaya ilk başladığı zamanlarda şiir ile merhaba demiştir edebiyat dünyasına. Daha sonra öyküye, romana, denemeye de zaman ayırmışlar ve bu dallarda da değerli eserler ortaya koymuşlardır. Hani der ya bir büyüğümüz ''Türkiye de her üç kişiden dördü şairdir.'' diye. Kısmen doğrudur da bu tez. Bir bakarsınız komşunuz olan yetmişlik İsmail amca bile şiir yazmıştır, bir bakarsınız babaanneniz size hiç duymadığınız bir maniyi söyler, bir bakarsınız amcanız duygulu bir şiir okur hiç duymadığınız. Onların çoğu yazdığı kitaplara girmemiştir, ama inanın birçok kitabı olup da şairim diye geçinenlerden daha naif ve güzeldir yazdıkları. Duygulu insanlar yurdudur memleketimiz aslında; duygulu ve bir o kadar da sevecen. Dünyanın en güzel tabiatlarından birini Allah cc bizlere armağan etmiştir. Şiir çok özel bir edebiyat sahasıdır ve derler ki ''Başka dillerde yazılan şiirler insanın ana diline zor çevrilir.'' |
|
6
|
|
|
 |
Bilinç nedir? Bildiğinin farkında olmak mı? Hayvanlar benliklerinin farkında mıdırlar? Ben dediğimiz şey neden bu kadar muamma? Ruh diye birşey var mıdır yoksa beyinde birtakım elektrik sinyallerinin yönettiği ve hormonlar sayesinde hissedebilen çok hücreli organizmalar mıyız? |
|
7
|
|
|
 |
İlahi dinlerin ortak kabülü , insanlığın ilk atası ADEM.. Evrimleşen insanın yolculuğuna dair.
Darwin düşüncede ki evrimden biraz farklı olarak bir bakış açısı benimkisi. Bir varsayım. Yanılgı da sözkonusu olabilir. Düşünmemi sağlayan bir olgu. |
|
8
|
|
|
 |
Leo is actuaaly a True environmentalist and first of all he founded his own fountation while turning the tears of the audience into a flood with the charecter of Jack dawson which he played in Di caprio titanic in.... |
|
9
|
|
|
 |
İnsanca yaşamak için insanca bir
toplum düzeni gerekir oysa o dönemde insanca yaşamak sadece bir hayaldi |
|
10
|
|
|
 |
Şiir diğer edebiyat türleri ile farklıdır biraz. Roman, tarih, hikaye için kendinizi geliştirdiyseniz, edebi bilginizde iyi ise, az çok birşeyler karalarsınız. Eğer şiir yazıyorsanız bunların yanına bir de ilhamı eklemeniz lazım. İnsanın en büyük ilham kaynağı en başta Tanrı'dır. Onun yanındaki diğer ilham kaynakları; tabiat, su, hava, yer, gök, diğer insanlar ve canlılar dolaylı ilham kaynaklarıdırlar ki, zaten Tanrı olmazsa onlarda olmazlardı... |
|
11
|
|
|
 |
Siz hiç pislik içine düşmüş bir altının değerini yitirdiğini gördünüz, duydunuz mu ya da bir altın küpünün içine bir parça tezek düşünce, o tezeğin altın değeri kazandığını gördünüz, duydunuz mu? Ben ne gördüm ne de duydum. |
|
12
|
|
|
 |
Kış geldi, haliyle, hastalanma, yataklara düşme riskimizde, eğer dikkat etmezsek çok fazla. O zaman gelsin C vitaminleri, gitsin C Vitaminleri, gitmesin yahu, ne gitmesi, vücuda girsin. O zaman ne yapıyoruz? Bol bol mandalina, portakal, greyfurt yiyoruz, yemeyenlere de zorla yediriyoruz. Zorla derken bizimkilere canım işte aile efradımıza, yoksa başkalarına silah dayayıp da ’’Ye ulan şu mandalinayı, portakalı.’’ diyecek halimiz yok... |
|
13
|
|
|
 |
Tam bir ay sonra LGS yani liselere geçiş sınavı yapılacak. Çocuğu bu sınava girecek her aile gibi biz de eğitim sisteminin ne kadar yanlış olduğunu gözlemliyoruz. Düşündükçe buradaki yanlışı nasıl kabullendiğimizi, çocuklarımıza böyle zarar verecek bir sistemi nasıl içimize sindirebildiğimizi anlayamıyorum. Eğitimci değilim ama kendimi duyarlı bir vatandaş bir anne sanıyorum yine de bu yanlışa boyun eğiyor ve hiç bir şey yapamıyorum.
Bu ülkede sürekli sağda solda seminer veren eğitimciler, psikologlar, pedagoglar, doktorlar var. Okullarda annelik, babalık seminerleri düzenleyen yöneticiler, çocukların sağlıklarını gözeten rehber öğretmenler var.
Bir de bütün bu insanların emeklerini hiçe sayan, yaptıkları işin tüm pozitif taraflarını, törpüleyen, yok eden, bir eğitim politikası ve sistemi var. |
|
14
|
|
|
 |
Ey teknoloji, sen nelere kaadirmişsin? Eskiden babam ve arkadaşları çoğunuzun bildiği köy odalarında mırra eşliğinde sohbet ederlerken, köy yaşlılarının meclisi küçük oda bakla sofa bir mekanda bu mevzular da anlatılır bende bu konuşmaları can kulağıyla dinler sonra bunları hafızama kayıt etmeye çalışırdım. |
|
15
|
|
|
 |
Asansörde komşularımıza bile günaydın demekten neredeyse kaçınıyoruz. Sanki bir günaydın desek bizi yiyecekler... Hani biriniz gece hastalandınız da gece komşunuzdan ilaç isteme ya da aracınız yokken sizi hastaneye götürmesini istemeye cesaret ederek kapısını çalabilir... Bitti, bitti aramızda ki muhabbetler iyice ağırlaştı ve bitme noktasına geldi... Oysa böyle mi olmalıydı? Komşu hakları diye bir kavramımız vardı bizim, hâlâ da olması lazım... Hazreti Aişe Validemizden rivayet edilen bir hadiste '' Hz Âişe (ra) Peygamber (sav)'den anlattığına göre, Peygamber şöyle dedi: ' Cibril (as), devamlı olarak bana komşuyu tavsiye ediyordu, hatta zannettim ki, Cibril komşuyu (komşuya) varis kılacak.' Bu kadar önemli idi Asrı Saadet de komşuluk ilişkileri... |
|
16
|
|
|
 |
Hilmi Yavuz, Alişanzâde İsmail Hakkı’nın 1927 yılında Elem Çiçekleri adıyla yayımlanan Les Fleurs du Mal çevirisini yayına hazırlayan yazarlarımız arasında yer alıyor. Dilimizdeki bu ilk çeviriyi diğer “Kötülük Çiçekleri” çevirilerinden farklı bir yere koyan Yavuz, şiirlerin Osmanlıca metnini Fransızca orijinalleriyle tek tek karşılaştırdığını aktarmıştı. |
|
17
|
|
|
 |
Bir şarkının beni götürdüğü yerler hakkında... |
|
18
|
|
|
 |
Hayat boş Tracy ve James'le coş. |
|
19
|
|
|
 |
Bir edebiyat ansiklopedisine giremeyince üzülen arkadaşını Peyami Safa şöyle teselli etmiş: “Bizim gibi ülkelerde bir ansiklopediye girmek, ancak onu hazırlayanın yakını olmakla mümkündür.” Yani üstat kimsenin, bileğinin hakkıyla bir yere gelemediğine, dost ahbap ilişkilerinin önemli olduğuna dikkatlerimizi çekmiş bu sözüyle… |
|
20
|
|
|
 |
12 Ocak Badem Ezmesi Günü... Tatlı sevenler ve de badem ezmesini sevenler için çok güzel, çok özel bir gün. Sanırım o gün de badem ezmesi satışlarında da büyük patlama olacağı gün gibi aşikar. Ayrıca fıstık ezmesi ya da fındık ezmesi sevenlerde bizim niye böyle özel bir günümüz yok diye itiraz edip yetkili mercilere baş vurabilirler, bizden söylemesi... |
|
|
|