Bilimselde
Ýlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Totemin yakýnsatýcý, sýnýrlayýcý, ortaklaþtýrýþý ve transfer emekler üzerinde ortak birim zamaný ortaya koyucu bu tutumu ile geleceðin ve kendi paydaþlý kulvarýnýn "üreten iliþki tohumlarýný" kendi baðrýnda taþýyan dünyaya dönüþecek olan" her bir yol adýmlarýný baðrýnda taþýyor olmasýydý. Bunun böyle olduðunu ancak biz görüyorduk.
|
|
2
|
|
|
 |
Hiç kuþkusuz ki canlý veya cansýzlar nötr durumuyla en az bir enerji tüketimi içinde olurlar. Evrendeki yýldýzlar, kara delikler gibi enerjisi çok çok artmýþ enerji öbekleri, nötr veya düzenli yapýlarýn enerji verici beslenim kaynaðýdýrlar.
|
|
3
|
|
|
 |
O günden bu güne, toplumda suç oraný, artan bir ivme ile gidiyor. Bakalým nereye kadar gidecek? Bizler belki olgunlaþmýþ insanlar olarak fazla etkilenmeyiz, ancak çocuklarýmýz, onlarý nasýl koruyacaðýz? RTÜK denen kuruluþun, bu tip dizileri, çok iyi etüt etmesi ve denetlemesi lazým... |
|
4
|
|
|
 |
Bu yazýya bilimsel denemez sanýyorum. Sadece bir denememi anlattým. |
|
5
|
|
|
 |
ÇÜNKÜ KÜRE YÜZEYLÝ BÝÇÝM TOPLAM KOLEKTÝF ENERJÝYÝ HER TARAFA DÜZGÜN YAYAR. Ýþte ortak paydaþlýðýn sýrrý düzgün yüzeyli alan ve küre yüzeyli hacim içindeki enerjinin düzgün yayýlmasý nedenle kolektif güç kolektif alanda herkesin yeteneðine, herkesin ihtiyacýna göre pay almasýna dönüþüyordu. |
|
6
|
|
|
 |
Organize iþler içine taþýnan enerji, burada iþe, uðraþa, olgu ve olayýn gerçekleþmesine dönüþmekle bir sonuç ürün ortaya konur. Yükünü býrakan yük taþýyýcýlarý, gerisin geri ilk nötr duruma doðru çaðrýlýrlar.
|
|
7
|
|
|
 |
Ýttifaklar kendi içinde totem kültürler düzleminde ayrýþtýrýlacaktý. ve bu ayrýþma isimlendirilecekti. Kültürel yaradýlýþlý ayrýþmalar içinde sofra düzeninde ayrýþma vardý. Giyecek düzeninde ayrýþma vardý. Renk düzeninde ayrýþma vardý. Amulet düzeninde ayrýþma vs. olacaktý. |
|
8
|
|
|
 |
DIÞ DÜNYA YÜKSEK ENERJÝ ALANIYDI. ÝÇ DÜNYA YANÝ HAYAT ALÇAK VE TAMAMLANACAK OLAN ENERJÝ ALANIYDI. Dýþtaki GERÝLÝMLÝ ENERJÝ FARKI olan enerji yüksek basýnçlý dýþ dünyadan, alçak basýnçlý iç dünyaya doðru akan parçalý bir yük enerjisiydi.
|
|
9
|
|
|
 |
Totemi nokta (totemi alan) öznenin, yani eylemli ben bilinci olan kiþinin; elmayla, elmayý doðrudan yeme giriþmesi arasýna girip yemeyi engelliyordu. Kiþi yeme iþini, elmayý totem merkezine getirip de paylaþana kadar kiþinin yemesini biraz geciktiriyordu. Sosyal etki sosyal öðrenmeydi.
|
|
10
|
|
|
 |
Yazý tura gibi para fýrlatma örneði makro durumu deðiþtirmez. Oysa para atma yerine iki atomu sürecin içine dâhil edersek atomlar giriþir. Giriþme sonrasýnda mikro durum, yani öz deðiþir.
|
|
11
|
|
|
 |
Suyu içerden topraðý daðdan þarkýlar þelâle. |
|
12
|
|
|
 |
"Servet düþmaný, millet düþmaný, ezan, bayrak düþmaný" diye gruba baðlýlýk duygularýnýzý biliþsel düzeyde azalttýklarý gibi; Yine "vatan sevgisi, millet sevgisi ölürsem cennetliðim gibi þehitlik" söylemleriyle gruba baðlýlýk temelli utanma duygularýnýzý biliþsel olarak çoðaltýrlar. |
|
13
|
|
|
 |
Ver bakalým þu kolunu. Tarih de yaklaþtýkça sanki nabzýn çok hýzlý atýyormuþ gibi geliyor. Senin nabzýný biraz yavaþlatýp, normal seyrine döndürmemiz lazým. Üüüüüüüüüüf! Bu nasýl bir rakam yahu nabzýn tavan yapmýþ adeta... Onu tavandan tabana indirmek lazým... Þimdi sen benim vatandaþým, banim milletim, benim halkým, illaki birine oy vereceksin, oy vereceðin zaman neye dikkat edeceksin, neye göre oy vereceksin? Bunun adýný bir koyalým. |
|
14
|
|
|
 |
Nasýl kolektif güç birliði her yönde merkeze doðru ve herkesle merkezden çevreye doðru ortakla sýlan duygu ve düþüncenin alan gücüne dönüþtüyse, çevreden merkeze doðru birleþimle olan alan etkisi de merkezde semboller diline dönüþtü. Ýþte groteskti anlatýþ kolektif alan etkisi ile semboller dili olmuþtu. |
|
15
|
|
|
 |
Âdem ile Hava hikâyesindeki (Dumuzi ile Geþtinna; Gýlgamýþ ile Ýnanna hikâyesindeki) cennet miti, köleci sistemin cehennem azabý içindeki insanlar için erken döneme ait hafýza kayýtlarýndan ilhamla kolektif yaþam imajlarýndan çýkarýmlardý.
|
|
16
|
|
|
 |
El mana anlayýþý içinde eksik olan “ortaklaþmaydý. Ortaklaþma süreci zaten doðaya yönelimle olan kiþilerin “yönelimle olan eylemlerini” ortak aþtýrýyordu. Ortaklaþma karþýlýklý olarak kiþilerin eksiðini birbirinde tamam ettiði süreçlerdi. Ortaklaþtýrma kendi kendisini baþlatan ve kendi kendisini devam ettiren süreçti. |
|
17
|
|
|
 |
Sunular hep karþý Eva tarafýndan karþý Ademe gruba ya da grup temsilcisi ademe yapýlýyordu. Sunan ve sunulanlar karþý gruptan karþý cinslerdi. |
|
18
|
|
|
 |
Köleci sistem kolektif alaný bilmezden görmezden gelir. Kolektif olgularý mülk sahipliði, lütuf, ihsan, rýzk, rýzkýný arama gibi söylemleriyle; kolektif özneyi kendisine ve toplumuna yabancý kýlar. Demokrasi bilinçli veya bilinçsiz edimlerle bozulan kolektif dengelere ve baþlangýç koþullarýna gitme arayýþýdýr. |
|
19
|
|
|
 |
Yüksek potansiyelin düþük enerjili (açlýk veya boþluk) alana doðru olan akýþý nedenle yüksek enerji burada açlýk gibi bir parça beliriþler (enerji zayýflýðý olmakla) eksiði tamamlayacak yeni bir olgu ve olaylarýn biçimleniþine yönelmekle hayat, (açlýðýn, olgu ve olay) doygunluðuna (þarjýna) dönüþür. |
|
20
|
|
|
 |
Saðlama ve üreten iliþkiler, üretim nesneleri, bilgi vs. toplumun hacim boyutu olup; kolektif yapý böylece üç boyutlu bir hacim yüzey gerilmeli alan etkisine sahiptirler. Zamana baðlý alaný þimdilik atlýyorum. |
|