Şu ara bütün kitapçı rafları tarihi romanlardan geçilmiyor. Galiba millet kitabı da televizyon dizilerine göre okuyor.

Bahar havası... Neydi hani, Şairin dediği, beni bu havalar mahvetti...

Kış geçti de bahar mı geldi yoksa kış bizimle oynuyor mu belli değil. Lodos esti kaç gündür. Karları eriten sıcak ahavyı taşıyor. Aniden erirse karlar sel olur. Hem de ne sel! Toprakları taşları katar içine... Yaşamıştım ben böyle bir felaketi küçükken. Kar geç yağmış sıcak ardınan erken gelmişti. Barajlar tutamamıştı suları.

Kış geçti de bahar mı geldi yoksa kış bizimle oynuyor mu belli değil. Lodos esti kaç gündür. Karları eriten sıcak ahavyı taşıyor. Aniden erirse karlar sel olur. Hem de ne sel! Toprakları taşları katar içine... Yaşamıştım ben böyle bir felaketi küçükken. Kar geç yağmış sıcak ardınan erken gelmişti. Barajlar tutamamıştı suları.

Ben biraz sıkıldım galiba...

Her günü yeni yapan güneşin doğmama veya doğan güneşi bizim görememe ihtimalimiz mi? Bu ihtimal her günü gerçekten yeni bir gün yapar mı?

Bilemedim...

Her gün yeni bir gün müdür gerçekten? Mesela her gün başka bir yıldız doğsa sabahları... Her gün aynı güneş! Her gün aynı güneş doğuyorsa nasıl oluyor da her gün yeni bir gün oluyor?

Kış işte böyle olur. Çıkınca dışarı yanakların alı al moru mor olacak. Parmaklarının ucu yanacak. Ayakların sıcağı görünce kaşınacak. Kestaneciler bayram edecek

Ehleyitini ver, bir de eline diteksiyon elli tonluk kamyonu emanet et. Sonra yollara sal. Olan bize oluyor. Ne sağı bilir ne solu, ne kuralı ve ne de tedbiri. Yol babasından miras, bize haram.

İki şey düşünüyorum. Birincisi biz yol yapmayı bilmiyoruz. İkincisi profosyonel sürücü diye bir şey yok. Kaza yapanların, araçlarını kaydıranların çoğu tır ve kamyon sürücüleri

Siz hiç yirmi kilometrelilik bir araç kuyruğu görddünüz mü? Ben dün gördüm. Elmadağ'dan Ankaraya gelişte. Bir de bu kadar çok kaza yapmış aracı bir arada daha önce hiç görmemiştim

 Konya yolu sabah çok fenaydı. Her yer buz. Dört tane kaza gördüm. Alaha emenet gidip geldim. Gelirken hava çok güzeldi.

Yağmur yağıyordu. Bu trafik yağmuru sevmiyor. Yollar tıkalı. Şemsiyemi aldım. Tunalı'ya doğru yürüdüm. Ne güzel yağıyor. Yürüdüm Kuğulu'ya kadar. Sonra kaldırımın diğer yanına geçtim. Karşı kaldırıma. Flamingo pastanesine uğradım. Biraz ondan biraz bundan aldım. Trafik hala keşmekeş. Çaresiz arabama bindim. Gün bitimleri insan yorgun oluyor. Bıkkın.

Pazartesi günü bitti. Ne gündü... Telefon kulağıma yapıştı, tuşlar elime. Kim  ne diye icat etti bilmiyorum bunları. Şimdi ne güzel mektup gelse okusan,  yazsan göndersen fakslasan... Olmaz anında hemen dakkasında... bilgi işlem makinesi oldum canım...