..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Karakterler Üzerine > Çağlar Karataş




9 Ocak 2013
Küçüksün Sen!  
Çağlar Karataş
Küçük bir kızın dram içindeki yaşamından kareler .


:AHDJ:
Galata kulesinin oradaydık, çok sevdiğim bir amca vardı mini tatlılar yapardı çok severdim orayı 4 yaşındaydım ve istanbul'da tek bildiğim yer orasıydı. Orayı sevmemin nedeni mini tatlılarmıydı yoksa her defasında adamın bana gösterdiği sevgimiydi bilmiyorum nerden bileyim daha 4 yaşındayım .Oraya gidemediğimde gece yarılarına kadar ağladığımı hatırlıyorum , ağlamak yasakdı bizim evde ve her defasında tavan arası arkadaşım olurdu . Bu arada iki kardeşiz biz , adım armina ve bir erkek kardeşim var . Kardeşimin benimle oynanmasına izin verilmezdi ( Ailemin dediğine göre statüsünü düşürüyormuşum o Ailesine bakacak tek kişiymiş ve tüm işlerin başına o geçicekmiş beni bu anlamadığım statü ile aşağılıyorlardı ) . Bu nedenle hep yalnız kalırdım , alışmışdım . Bir pencerem vardı tavan arasında , ben ağlardım ; gözlerimi ovalarken elimde kalan göz yaşlarımın izi kalırdı dokunduğumda bu pencereye , benim küçük hayallerim bile yokdu . Dayak yemekten hiç fırsatım olmamıştı , ama ben çok yaramaz olduğumu hatırlamıyorum 4 yaşındaydım meraklıydım her halukalda , yaşıtlarım gibi . İlk defa annemin kolyesini masanın üstüne bırakdığını gördüm her zaman içinde bir şey olduğunu merak etmişimdir . Kolyeyi açtığımda erkek kardeşimin ve babamın resmini görmüştüm , ağlamaya başlamıştım ve sevgisizliğin ne demek olduğunu o gün anlamıştım . Annem içeri girip kolyeyi elimde beni ağlarken gördüğünde sanki karşısında bir cansız varlık varmış gibi tekmeleye başladı , hırsını alamadığını hatırlıyorum , saçımdan tutmuştu ve dayanamadı sehpanın üzerinde duran makasla kesdi hepsini ben ağlıyordum ve canım yanıyordu , Küçücükdüm daha bu bedenim nasıl kaldırabilirdiki bukadar acıyı , bir an artık ağlamadığımın farkına vardım ve o an son ağlayışımdı . Her pazar günü gittigimiz pastacıya gidiyorduk saçlarımın komik göründüğünün farkındaydım ve tavan arasında bulduğum pacavrayı andıran şapkayı takdım , Belli olmuyordu artık . Galata kulesine vardıgımızda artık yüzümde neşe ifadesi yokdu , içimden geçen sadece rüzgarım şapkamı uçurmamasıydı yoksa bütün çocuklar benle alay ederi , O yaştaki çocuklar hep alaycı ve dışlayıcı olmuşlardır her zaman . Nedenini hayla anlamış değilim , bu gün her zamanki pazarlardan farklı olarak kalabalık bir sokağa saptık , etrafımdaki her vitrin oyuncaklarla doluydu ben sadece bakıyordum kardeşime istediğini seç dendiğini hatırlıyorum , o gün onun doğum günüymüş . Benimki hiç bir zaman kutlanmadığı için kıskandım açıkcası . o günler beni paylaşımsız istediğimi zor alıyordum ve kimseye vermek istemiyordum ! Yenilenemezdi çünkü , sokaktaydık . Sevgisizdim ben bana kim sarılsa ona koşacak haldeydim , kim elimi tutsa onunla yürürdüm . İsterdim çünkü çocukdum ben . Onlar mağazadaydı ve ben dışarıda bunda gariplik yokmu , savunmasızdım ve dışardaydm . Vitrinin camından içerisi gözüküyordu ve onların kahkalar atarak güldüğünü gördüm eğleniyorlardı . Beni orda unuttuklarını daha farkedememişlerdi bile belki eve dönene kadar farketmezlerdi çünkü elimden bile tutmuyorlardı , sürüyü takip edercesine takip ediyordum onları . Dayanamadım içimden koşmak geldi ve koşdum koşdum ta ki yorulup adım atamıcak duruma gelene kadar . Bu hayatımı değiştirecek andı ve benim haberim yokdu .



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşkın Dili [Şiir]
Bitmiştir! Uğraşma Boşuna [Şiir]
Zaman Yolcusu [Şiir]
Aşkın Dili [Şiir]
Bitmiştir! Uğraşma Boşuna [Şiir]
Bir Değeri Kalsın [Şiir]
Aşk ile Yaşa [Şiir]
Sadece Senin Gerçeğindir [Şiir]
Aşk ve Sessizlik [Şiir]
Bekle Yolcu [Şiir]


Çağlar Karataş kimdir?

Ben küllerimden tekrar doğarım. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Çağlar Karataş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.