Yedi tepe üzerine
Şimdi bir masal yazsam
Kafalayıp Hazerfen'i
Dev bir salıncak kursam
Delişmen gözleriyle
Bırakıp hırçın tayı,
Galata köprüsünden
Toplayıp cümle oltayı
Sol cebime istavrit
Sağına sardalya’yı…

Selami’nin tezgâhına
Çaktırmadan dokunup
Kapıp çıtır simitleri
Topkapı üzerinde durup
Çukulata kubbeler
Susamlı bi-ton etipuf…

Yeni cami önünde
Ufaktan dokunup frene
Hafifçe pike yapsam
Toplasa tüm buğdayı
Kuşyemcisi Necmi Dayı
Atlasak dümensize
(Yaşınızdan utanın
Çocuklar güler size)


Ardımıza güvercinler
Torbamızda hazır yemler
İstikamet Etiler...

Plaza camlarına
Asıp bütün balıkları
Sosyetenin üstüne
Salıversek martıları
Uzaktan Ferrari’ler
Köfte tezgâhı gibiler
Güvercinlerde can canım
Kaportalara inseler
Kocaman göbeğiyle
Kahkaha atsa Dayı
Süzülsek Adalara
El sallayıp vapurlara
Dudağımda aynı şarkı
Şu Vapurun yandan çarkı

Omzuma bir el dokunsa
Anlatsam Masalı Hanıma
Özledin sen de değil mi?
“ Büyümedin gitti deli “
Derin bir ah! Çekerek
Kurulsak hazır sofraya
Bardaklarda Emirgan
Yudumlasak doya doya…
Mızıkçı çocuk gibi
Dizine oturup ağlasam
Yeni yıl tatilini
İstanbul’a bağlasam

Olur mu? Olmaz mı bilinmez
Bu masal burada bitmez.