Gerilla aşk


Bak sen şu kumsalın denizle çevirdiği dümene. Mehtabı da kandırmışlar yardımcı rollerde. Ateş ortamı ısıtıyor hararet zaten 1200 santi grad derece. Bu da ne? Biraz ötedeki otelden aşk şarkıları katkısı. Oysa muhabbetti niyetimiz sahile indiğimizde. Biraz geyik yapalım demiştik. Ama ortam romantizme gebe doğum sancıları sıklaşmış halde. Önce kaçamak bakışlar. Salakça espriler havada. Ufak tefek kırıntı iltifatlar istemem yan cebime. Yapma be güzel kız kırmızı şarap mı getirdin. Bu işin sonu belli. Mehtabın bile esnediği bir anda ve şişenin yarısında kulağıma eğilip “ çok tatlısın” değişin afrodizyak tadında. Ardından ıslak fransız öpücüğün mevzuya fransız kalmayışım ,ortalama bir koalisyon çalışması. Boynumu dişlemenden nefret ediyorum.
Sabaha karşı ıslak ve kumlu vücutlarımız sarmaş dolaş birbirine. Güneş merhaba diyor ilişkimize.
Haftalarca süren ve gerilla savaşına dönen ilişkimiz. Gündüzleri kuytu yerlerde pusuya yatıp geceleri yalnızlığa indirdiğimiz vur kaç saldırıları.
Ve ayrılık. Testerojen sebebiyle siyah camsal setler gerili gözlerimin önüne. Uçağa bindiğinde iki damla gözyaşı slalom yapıyordu yanağımda. Aldırmıyordu artık duygularım etrafına.
Çok ilişkiler yaşadı bu beden senden sonra. Defalarca biyolojik sıvı transferi ortamları kuruldu ıslak akdeniz kumsallarında.
Ama nafile. Bu kalp unutamıyor.
Kim bu yanımda yatan kadın.
Ne işim var bu dağınık yatakta
Ve yıllar sonra bir sabah kan ter içinde uyandığımda bir şiir daha yazdım sana.
Geri dön ilham perim.
Bekliyoruz seni hala.