Merhaba aþkým yine ben. Yine ben diyorum da bana bakma Sen. Zaten okuyamadigindan yaziyorum boyle deli divane gibi. Klasik bir hikaye gibi yaðmurlarda yurudugumuz vakitlerden söz etmeyeceðim elbette. Yaz yaðmurumsun Sen benim, Senden alâ var midir baska? Yazýn ortasinda sicaktan kufrede kufrede yurudugunuz bir an da yagmur yagmasi nasil bir histir bilir misiniz? Cehennemde yanan bir insanin uzerine buz gibi sular bosalmasi? Bilir misiniz? Her yangýnýmda uzerime yaðýþýný nasil unuturum ben aþkým, nasil unuturum. Soyleyin bana; insana serinlik vereni mi yoksa insani yakaný mi unutmaz insan? Yaz yaðmurum.. Benim Gök'yüzlüm.. Gül yüzlüm.. Beþinci mevsimim.. Bulutlu bir havada beni sicaktan terletip, serin serin uzerime yaðan Yaz Yaðmurum.. Nasil unuturum ben Seni? Nasil vazgecerim yasanilanlardan. Nasil eski derim her gun yenilenen Sevdama? Ahh benim Pamuktan Sevdiðim.. Benim Güzeller Güzelim.. Bana yardim edin! Ölmek nasil birsey bilmiyorum, yaþadýðýmdan. Sadece isteðiyle doluyum. Herseyi bitiren, fakat herseyi gerceklere kavusturan bir kavram bu ölüm denen sey. Bizim unuttugumuz, bizi asla unutmayan. Ýnsan kendisini unutmayaný saygiyla karsilamaz mi? Insan kendisini hic unutmayana kavusmak istemez mi? Ben istiyorum. Beni unutmayan yegane meret bu ölüm denen gerçek. Hersey bitmek icin basliyor. Ölmek icin yasiyoruz. Aldigimiz her nefesi geri veriyoruz. Sonunda mutsuz olacagimizi bilerek mutlulugu yasadigimizi saniyoruz. Belki de yanlis dusunceler. Belki de hayat yaþamaya deðer. Deger yargisi denen bir gercek de var tabi. Benim yargým yok. Aldilar elimden. Kaygilar icinde biraktilar. Beni çagiran bir gercek var, yanina. Sonsuza dek beni birakmayacak bir gercek. Sen bana ne yaptin.. Bana ne yaptýn! Aþk Santralim, Yaz Güneþim yargilarimi aldin elimden, gidisin infaz etti beni. Bana ne yaptin.. Yaz Güneþim bana ne yaptin..