Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Kahve 12:21 Her gece boşalan beyni doldurmak ve bunu bilmeden yapmak nasıl bir duygu olsa gerek… Sanki yığınla kalmış yarımlığı tamamlayacak gibi değilde, ruhu da alıp götürür diye uykuya bırakmak bedeni… Şu an nerde kimle değilde; fazlalık olduğum şu hayatta biraz daha fazla uyku “5 dakika” daha. Aylardan Ağustos’a pek bir şey kalmadı; peki ya Mayıs ne olacak… Baştan tanışmamız gereken, tanışmadığımız onlarca şey ve yarım kalan ice tea kutusunun çöpü. Gecenin ihtişamından çok manevi boşluk, duyu eksikliğinden başka bir şey değil gibi. Çökmüş, yorgun ve halsiz olan göz kapaklarının bir daha açılmama isteği. Sol göğüs kafesini dolduran karartıyla doktorların hala vermeye çalıştığı dandik ilaçlar. Gece 2.37 – 3.45 uyanmalar kâbus eşliğinde ve mümkünse artık kâbusla gelme. Kahve tadında anlatılan boş hikâyemsi şeylerin oluşturduğu yığın. Gözlerini kaçırma ki bu gece ay ışığı varlığını göstersin. İçimde bir şeytan var ve uyandırmamak için dua etmemem de maneviyat eksikliği. Ğ ile başlayan bir kız çocuğu, geçen günlerde, ütopyanın birinde, asılı halde, cansız bedenine ulaşmış olarak bulundu. Hala cenazesi kalkmamış bir cesedin kokusuna üşüşen sinekler. Babanın boşluğu doldurulmuyor ve çığlıklar ölüme doğru ilerleyen birine yaklaştı. Uçurum boşluğundan ziyade trafikte yoğun hız sonucu çalan müzik “Kırmızı Işık (Heves 2)” haykırmak için can atan bir adamın başlanmamış tedavi işlemlerini bekleyen doktorlar. İstasyon, boş duraklar ve şehirden siktirolup gitmek isteyen tanıdık biri. Hayalen her gece sarıldığı meleğe, toz kondurmaya çalışan parke cızıltısı. Ten rengi beyaz bir kadına hayatını adamış mı denilir, onu beklerken ölecek mi denilir bilinmezde “ölüm tek gerçek bilinir”. Topuklu ayakkabı, yüzü yorgunluk taşıyan bir kadın ve barlar sokağı sakinleri. Çalışanların yoğun temposu ve sokağın sıcak atmosferi. Ayak parmak uçlarına değmemiş jiletini eksik kalem. Anlatmak isteyen şair, lakin uygun kelimeler hala bulunamadı. Üzgünüm hastayı kaybettik
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © isra tüzün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |