İstanbul'da yaşanan diğer yerlere nazaran ben daha yeşil ve daha doğal bir yerde yaşıyorum.
Bahçe içinde müstakil bir ev bizimkisi...
Güneşin bile diğer yerlerden farklı doğduğu, ışığının her odada hissedilebildiği bir ev, içi belki biraz soğuk ama dışı sımsıcak olan bir ev!!!
Yazları çoğu kişi alış-veriş için pazara gitmez buralarda; çünkü, herkesin taze sebze, meyvesi bahçesinde yetişir zamanı geldikçe.
Evlerin etrafında ve boş alanlarda kendi gelen böğürtlenleri, yaban çiçekleri, huzur veren, dinlendiren yeşili rahatlatıyor, bir başka aleme taşıyor insanı adeta. Zaman, zaman yolunuzu kesse de, taze sütü için affediyorsunuz benekli inekleri.
Akşamları esen rüzgarla size selam verir denizin kokusu. Şehrin ışıkları ateş böceği gibi yanıp söner, siz onların yerlerini tahmin edersiniz kendi aranızda iddialaşarak...
İnsanları da başkadır buraların...Selamsız geçilmez kimsenin kapısından, kimseden ödünç istemeye çekinilmez. Herkes aynı ailedenmiş gibi davranır birbirlerine, samimidir, içtendir insanlar.
Burası benim huzurum, kendimi diğer insanlardan daha şanslı saydığım, yaşadığım yer...
4.6.1998-İstanbul