Ýnsan kendini bilmeli. Gerçeði keþfetmeye yaramasa da, yaþamayý öðretiyor. Ve bundan daha güzel birþey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Okurlarýn þiirden giderek kopmasýna ve geçmiþteki büyük þairlerin isimlerinin unutulmasýna zemin hazýrlayan nedenlerin baþ aktörleridir günümüzün bilgiden yoksun, serbestlik adýna daðýnýklýk sergileyen ütopyacý þairleri. Dar düþünceli bu þairlerin, sade görünen ancak aslýnda kapalý ve anlamsýzlýkla yüklü dizeleri bir kazançsýzlýðýn ve zevkçe yozlaþmýþlýðýn ürünüdür.Yeni yetiþen genç þairler sýrf yenicilik olsun diye ve bu tarz akýmlara ýrak kalmanýn korkusundan popülist þairlere yaranma duygusuyla bugün yaþamayan büyük þairleri çok rahatlýkla yok sayabilme rehavetine kapýlmýþtýr. Bu ise sanatta insanýn nankörlükteki derecesini gözler önüne sermektedir. Þiirimizin geçmiþteki büyük üstadlarýna yönelik bir saygýsýzlýk olarak da adlandýrabileceðimiz bu yeni fakat sonuçsuz hareketlerin tavrý þiirimizin tarihine de aykýrý bir durum teþkil etmektedir. Nitekim edebiyatýmýzdaki düzeyli yenilik hareketleri öncelikle I., II. Yeni diye rakamlara vurularak anlatýlmaya çalýþýlan akýmlarla baþlamamýþtýr. Tanzimat’la baþlamýþ, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati þair ve yazarlarý ile Yedi Meþaleciler, sosyal duyarlýlýða sahip Toplumcular, Garipçiler ve daha niceleri þiirimizi farklý yönlerden yenileþtirirlerken hiçbir zaman bir öncekini tamamiyle yok saymamýþlardýr ve bir üst insan psikolojisiyle kendilerini kaf daðýna oturtup ulaþýlmaz görmemiþlerdir. Hele okurun düzeysizliðinin düzen suyuna girmemiþlerdir. Bu aþamalarý layýkýyla kat eden eski yeniciler bir dönüþüm niteliði taþýyan düþüncelerini þiire yansýtýrken okur daha çok bilinçlendirilmiþ asla köreltilmemiþtir. Oysa günümüz þairleri yeniyi, okurun veya toplumun eleþtirisine býrakmayacak kadar anlamsýzlaþtýrmaktadýr. Kendi daðarcýklarýndaki derinliksiz olgulardan bencil duruþlarla süsledikleri þiirlerinin üstüne modern anlamda yeniciler gibi bir etiket koymasalar da öyle olmaya aday olduklarýný hissettirmeye çalýþmaktadýrlar. Ýmgeciliðin çok katý kurallarýný yumuþatýp daha tatlý hale getirmek günümüz þairlerini bir çaba içine sevk etmelidir. Aksi yönde diretmek, taraçasýz vadilerle, teçhizatsýz ulu bir daða týrmanmaya benzer. Beyhude çaba neticede bir panzehir olmayacaktýr þiirin bünyesine. Ahmet Haþim’in “þiirin anlamý þairin karnýndadýr” sözü bu manâda üzerinde düþünülmesi gereken soylu bir sözdür. Ýçinde bulunulan anda yüzlerce þiir yazan kiþinin bir tek þiirinde bile Haþim’e yakýn þiir görememekteyiz. Burada modern imgeleri dizelere dökmeye çalýþan genç þairlerin bir kez daha oturup derin derin düþünmeleri icap eder. Alýþkanlýklarýmýzý altüst eden, bazen zevkimize uygun olmayan, anlamlandýramadýðýmýz, þekil itibariyle bozuk diyebileceðimiz þiirler modern þiir ismini almaya layýk görülmemelidir. Günümüzün özgünlük artýðý (!) modern þairleri meydana getirdikleri acayip örneklerle, toplumdan uzaklaþarak yalnýzca kendilerini tatmin etmektedirler. Yarattýklarý âlemle harici âlem arasýndaki benzersizlikleri endiþesiz bir tavýrla çok büyük ve mühim bir iþ becermiþler gibi savunmaktadýrlar. Boþ ürünlerini þiir diye dergilerde ve ya kitaplarda açýkça sunabilme cesaretini bulabilmiþ olmalarý sonucu, okuyucu kitlesinin kaybolmasýndan rahatsýzlýk duymalarý kadar çeliþik bir durum olamaz. Bu durum, duygu ve düþüncelerin bir imge arkasýnda anlamsýzlaþtýrýlmadan gizlenmesi, sanatýn güzelliðinin okurun zevkine göre her biçime girebilen bir esneklik içinde sunulabilmesini engellemektedir. Ýmge oluþturma yeteneði ve birikimi olmayan, tecrübesi yetersiz þairler, bence düþündüklerini açýklýkla söylemek gibi bir mütevaziliði çözüm olarak algýlayýp sunarlarsa daha uygun davranmýþ olurlar. Derinlemesine duyulan bir zaruretten doðan duyarlýlýk bilinciyle kaleme alýnmýþ ve okurda derin yankýlar oluþturacak bir þiir nasýl gerçekleþtirilebilir? Bu sorunun cevabýný verebilecek birikimli, sezgili, yetenekli þairlere ihtiyaç vardýr. Okuyucunun hassasiyetine yönelen þiirdeki gizli manalar, sýrlarý aydýnlýða kavuþtururken imgelerin etkisinin yüksekliðine duyulan ihtiyaç acil bir hal almýþtýr bugün. Bu durum zekanýn anlamlandýrabilme kapasitesiyle alakalý benzerlikler, çaðrýþýmlar veya üstü kapalý olaný açma þeklinde deðil, kendiliðinden oluþan ve doðrudan kontrol altýna alamadýðýmýz andaki duygularýn harekete geçerken taþýdýðý heyecandan sýyrýlmýþ ifade tarzý þeklinde belirir. Modern (!) þairlerimiz topluma katký paylarýnýn eksikliðinin telafisini iç âlemlerinin anlamsýz psikanalitik neticelerinden oluþturduklarý gözlemlerle hayal perspektiflerine yön vermek amacýyla baktýklarý tatmin edilmemiþ benlerinin doyurulmasý için kullanmaktadýr. Çetrefilli anlamlar yüklememizi bekledikleri þiirler oluþturmaya katý bir tutarlýlýkla devam etmeleri, bir bakýma depresif durumlarýný tedavi etmektir. Okur ve çevresindeki diyaloglardan müteþekkil bedenler hiç alakadar etmeyecektir onlarý. Þiirin köklü bir dönüþüm etkinliði olduðunu düþünürsek giden düzenlerdeki aksaklýklara, uyuþmazlýklara ve insanca duygulara (aþk, sevgi, merhamet, ahlâk vs..) bir bakýþ açýsý koyup onlarý yok saymadan bir karþý çýkýþ hareketine dönüþtürmek gelene de ayný çerçevedeki mentalden bakmak gerekir. Bu bir baþý boþluk olmayacaktýr. Tam da bu anda ortaya çýkýp toplumsuz bir gezegende yaþam idame ettirdiklerini düþünüp ondan kopuk ve tutarsýz biçimlerden oluþan þeyleri savunmak için toplumlu bir alanda propaganda çalýþmalarýna giriþmek çeliþkinin vahim noktasýný iþaret etmektedir. Yazar veya þairler kendi sezgileri ve duygularýnýn dýþ âlemden elenmesiyle geriye kalan kalýntýlarý anlatýrken bilinç altýndaki ütopik olgularýndan ve yaþanmýþlýklarýndan gerçeði ve imgeyi birlikte sunarak okuyucu da bir etki oluþturabilir. Bu olay romanda veya þiir dýþýndaki herhangi bir yazýn dalýnda kolaycatatbik edilebilir. Hatta romanda bu durumu tatbik ettiðimizde baþarý þansýmýz daha da yükselir. Olaylarýn açýkça belirtilmeden aktarýlmasý, okuyucunun duyuþlarýna sezdirilerek onda imgelerin izini býrakmak ve böylece neticeye gitmek romanýn nicelikselliðini zenginleþtirir, heyecanlandýrýr ve güzelleþtirir ona þiirsellik de katar. Kalemin oynayabileceði hareket sahasý olabildiðince geniþ olduðundan romandaki olaylarýn yazarýn kiþiliðinden yaþantýsýndan, çevresindeki insanlardan veya ütopyasýndaki çeliþik olgulardan bile doðrudan veya dolaylý bahislerle gayet uyumlu tümceler kurulabilir. Nitekim bunun güzel örneklerine klasikleþmiþ birer þahsiyet olan Sophokles, Dostoyevski ve Shakerepeare’in eserlerinde tanýk olabiliriz. Bizden ise Tanpýnar bu anlamda anýlmaya deðer. Oysa ayný olgularý þiir için söylemek üstadlar hariç yetersiz modernistlere (!) hak vermek demek olur. Þairlerde ve þiirde her zaman bir seçicilik aranmalýdýr. Günümüzün modernizmden hatta postmodernizmden dem vuran þairleri kapalý anlatým tarzýný zorlayarak, yaþamlarýnda belki de hiç tesadüf etmedikleri olay ve olgularý sanal bir âlemde uygulamak istemektedirler. Ancak þairin bu durumunda bihaber olan okuyucu, oluþturulan þeyin kendi dünyasýndaki karþýlýðýný araken sýkýntý ve bunalýma girmemek için psikoterapik iyileþtirmeler mi almalýdýr? Bu trajikomik durum karþýsýnda okur neden mahrum býrakýlýr anlamak olgusunun aydýnlýðýndan? Nedir acaba oluþturulmak istenen þiirin iç yüzü? Muharrem Yýlmaz
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © muharrem yýlmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |