..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi başka. -Orhan Veli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Seçkin Serpil




2 Şubat 2006
Biraz Melankoli,biraz Göz Yaşı, Biraz Çiy Tanesi  
kimse kimseyi sevmiyor...

Seçkin Serpil


"Karanlığa boğulmuş göğün lambası,ya gecenin zaferi bu;ya da gün utanıyor doğmaktan."melankoli ve ayrılık üzerime


:BHHB:
Bütün dünya bir maskeli baloymuş-bu sene anladım…Zaten hep ortada bir oyun vardır. sanki dünya ve o birlikte olup arkandan işler çeviriyormuş gibi.Sanki herkes yüzüne karşı gülüyor,arkandan iş çeviriyor. Her şeye sen karar veriyorsun güya,herkes sen üzülme diye bir şey demiyor,sen böyle sanıyorsun da; kendi hayatın dahil ne olup bittiğini anlamıyorsun-bilmiyorsun.
Asıl anladığım ve bana acı veren tek şey aşka gelelim… Bu yıl cidden aşkı tanıdım. hani derler ya hep ben hiç ölesiye sevemedim…. Yok ben yaşadım. Ben harbi aşkı tattım;yani birini her saniye düşünüp onla ilgili hayaller kurmaya başlıyorsun;onsuz nasıl durduğuna sebep aramaktan tut her an elini tutmak istiyorsun… Sabah güneşin doğuşunun bile onun elinde olduğunu düşünüyorsun… Bir beyaz gülün üzerindeki çiy tanesine ,suyun arılığına-uçan martıya bile aşık oluyorsun adeta. Gülü seven dikenine katlanır ya; sen dikene bile razı oluyorsun yeter ki diyorsun biraz gülsün;güneş doğsun hayatına,sesini duyayım yeter diyorsun…Senin gibi hiç kimse sevmemiştir… Buna eminsin… Hele o da seviyor ya… Sonsuza kadar sadece sen ve o… Aşık olunca var ya kafayı çok güzel buluyorsun; uzun zamandır böyle de aşık olmamıştım;her şey gibi aşk da güzel başlar tabi. Tüm şarkılar senin içindir...
Keşke daha önce tanısaydım. Sonra sen bağlanırsın ölesiye;senin için o hayatının tuzu konumundayken suyu olur ekmeği olur… Eskiden sana haz verirken-hayatına renk katarken-onsuz yapamaz olursun. Ağzından bir kere adı çıkar ama on cümle saymışsındır…rüzgar içine dolar sanki- her şey bir farklıdır. Sen de onlasın ya egon tavan yapar…egon libidonu aşar.çok mutlusundur. öyle bir ilham gelir ki su da bile ayrı bir tat ararsın.. aşık olduğun kızın sesi bir şarkı gibidir-yüzü kalemle çizilmiş kadar güzeldir. ya böyle miydi her şey gerçekten dersin?hayatından daha çok seversin onu. İstese onun için ölürsün hayat senin için değersizdir,ya da gereğinden çok değerlidir… Her şey güzel giderken bir gün uykudan uyanırsın-rüyanda ki kız seni bırakır,uyandırmaya kıyamışmıştır,çünkü sen çok tatlı uyuyorsundur,rüyanı yıkmaya kıyamaz,bir hoşçakal bile demeden çıkar gider hayatından,jenerik hızlıca akar gözlerinin önünden… o senin için seçilmiş kişidir ya inanamazsın gerçeklere-hala bir umut vardır içinde. Sonra insanın kendine bile söyleyemediği gerçekleri kabullenirsin;bir gün her anlamda her şey biter… ortada kalmayı bırak yalnız kalmak için an ve an insanlardan kaçarsın… lanet edersin bir zamanlar doğduğu için mutlu olduğun güneşe… lanet edersin kendine ve her şeye…bıçaklar,bıçak gibi gerçekler,jiletler,göz yaşları,insanlara danışmalar-psikologlar-sinir ilaçları- kanayan gövdeler,avuntular… “o kaybetti”-“sen daha iyisini hak ediyorsun” lar alır başını gider. Gerçek şu dur ki sen onu hiç hak etmedin, ve aslında o hiç senin olmadı; daha nice aklına bile gelmeyen şey daha söylerler…sonra olanlar olur .Karşılığını verir sana hayat.sen hayata tercih ettin ya onu; hayat kıskançlığının acısını çıkartır;senden bir şey koparabilmek için yaptıklarına seyirci kalırsın, ki en adi çingeneden beterdir yaptıkları. Sen sen olmaktan çıkarsın artık. o eski sen değilsindir.Hayatının baş rolünde değil de sanki artık dışarıdan bir izleyici olduğunu düşünürsün-hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini anlarsın. Geri döneceğine inancın kalmamıştır. Hava güzel geliyordu ya bir zamanlar-o gitti ya yağmurlar yağmaya başlar… sokaklarda çetin rüzgarlar;içinde ruhuna dokunan bir sonbahar yaşanır adeta,ruhunu kaybetmişsindir artık. Ufak şeylere sevinir en acı şeylere bile güler olursun. umut diye bir şey vardır ya gelir yapışır yüreğine. bu şey sana bir şeyler fısıldar.kaybettiğin suyu tuzu sana kısa bir süre için geri verir,ama artık biliyorsundur o bir daha geri dönmeyecek. . . Eskiden attığı mesajları okursun;eski fotoğraflara bakarsın.O mesajları hiç silmemişsindir.O raddeye gelirsin ki inandığın tek bir şey bile kalmaz.Dostların satması kadar beterdir ayrılık…yerine birini koyamazsın yüreğinde. Her şey değişir-yemek yemeyi bile artık başın ağrınca yemeye başlamışsındır… uykuyu ise sadece bayılmadan önce uyumalıyım derken cümlede kullanır hale gelmişsindir. Uyku tutmaz seni…ağlamaktan sıkılmışsındır. Bu sabahların bir anlamı olmalı diye söylersin kendi kendine… kahve alışkanlığın varsa kahvenin ; sigara varsa sigaranın,alkolün dibine vurmuşsundur…sonra da şunu dersin kendine kendine; Benim kadar kimse sevemez aslında…düşünürsün,çevrene bakarsın kimse kimseyi sevmiyordur aslında. Her şey yalandır-hayat yalandır,aşk yalandır,dostluk yalandır….
HAYAT YALANDIR-diye bağırırsın boş ve yalnız sokaklara-aramızda kalsın diyorsun sokaklara,kimse bu öğretiyi bilmesin,sesin yankılanır karanlıkta-sessizliğin yalnızlığında-onsuzluğun karanlığına alışmaya çalışırsın-gözlerin görmez hiçbir şeyi, onlayken bembeyazdı her şey,beyaz bir güldü o zaten… tüm renkler kirlenmeye başlamıştı ve önceliği beyaza verdiler(özdemir asaf)… siyah ise hiç kirlenmedi ve özünü korudu çünkü o kir tutamayacak kadar saf ve saydamdı.Siyahı seviyorum çünkü kir göstermez-ve saftır gecenin karanlığı kadar da dürüst ve yalındır;sana acı verir dikenler çünkü beyaz gül artık seninle değildir. Bırakmak-unutmak-öyle bomboş unutmak-düşünmemek;ama yapamazsın çünkü sen aşık oldun ya kalkanın aşağı indiye her şey sana batmaya başlar. Aynaya bakacak halin yoktur. Saç sakal birlikte elele vermiştir… seni aramasalar senin günlerden haberin yoktur. Onsuzluk bu kadar mı kötüdür?..evet gece karanlıktır.melankoli kokar ve sen yalnızsındır…
Herkes rolünü oynamaya devam eder ama sen eskisi gibi olamazsın. Şu an kim elini tutuyor… kimin yanında…peki ya mutlu mu? Her şeyi geçtim ayrılığa değdi mi? Onu üzüyor mu? Belki de huzur bulmuştur… mutludur… Nerede hata yaptım?Ama sen sana tercih ettiği kişiden nefret ediyorsundur… onu ölesiye kıskanmışsındır… acaba neden bu kadar şanslı? Peki acaba o mutlu mu?_ belki o da ağlıyordur diye düşünürsün… oysa senin yokluğunu bile fark etmemiştir,1-2 gün bilemedin 3 gün sonra bırakmıştır üzülmeyi…. Acaba huzuru buldu mu-sensizlik madem bu kadar iyi,madem o sensiz huzurlu;düşünürsün acaba dersin ben bu kadar mı gereksizim_? Sensizlik duygusunu kendin yaşamak istersin adeta-ölmek istersin bir an- Keşke dersin hiç doğmasaydım…Keşke son sarıldığımda zaman dursaydı… keşke son kez iyice sarılsaydım…Hele o canım deyişi yok mu? kahkaları ise anlatılamaz...keşke o şu an yanımda olsaydı…         



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Seçkin Serpil kimdir?

melankolik-depresif-sarkastik-ateist-yalnız-obsesif-genellikle mutsuz-ama her daim gülen

Etkilendiği Yazarlar:
w.shakespeare, bernard shaw,f. w. nietzsche,oscar wilde,goethe,altay öktem,nazım hikmet ran


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Seçkin Serpil, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.