Dünya hiçbir padişaha kalmadı, sana da kalmayacaktır. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Hani, her şeyin bir anlamı vardır ya. Bulunduğun ortamın, yaptığın işin, kavgalarının, sevgilerinin… Hiç bir şey boşuna değildir aslında. Yaşanılan her gerçeğin bir görünen anlamı bir de görünmeyen anlamı vardır. Nedir peki o görünmeyen soyut anlam? Bir kapı kapanır yaşamımızda. Dünya başımıza yıkılmıştır. Oysa aradan geçen zaman gösterir ki; evet bir kapı kapanmıştır ama hemen akabinde yeni bir kapı açılmıştır. Fakat kapanan kapıyla o kadar meşgulüzdür ki açılan o yeni kapıyı fark edemeyiz. Fark ettiğimiz ve takıldığımız tek şey yıkılan dünyamızdır. Komik aslında değil mi? Ve yine o aradan geçen zaman şunu da öğretir: seni kahredip umutsuzluğa iten o kapanan kapı geçip giden o zaman içerisinde o kadar da acıtmaz. İnsan yaşama önce emekleyerek başlar. Sonra küçük küçük adımlar. Bülent Ortaçgil’in şarkısında olduğu gibi. Küçük şeyler aslında hayata anlam katar. Küçük küçük şeyler bizi usandırır. Küçük şeyler mutlu eder ya da küçük şeyler düşündürür. Ve küçük şeyler yönlendirir. Gün gelir geriye bakarsın. Küçük küçük adımlarla ne de çok yol almışsındır. Kilometrelerce yol. O yolda yeri gelmiş düşmüşsündür. Yeri gelmiş koşmuşsundur. Kaybolmuşsundur bazen o yolda. Bazen de “ o yola mı sapacağım yoksa bu yola mı?” diye bocalamışsındır. Kırılmışsındır bazen , ama kırmışsındır da. O yol senin yolundur işte. Acısıyla tatlısıyla. Taşıyla toprağıyla. Uçurumu, kenardaki çiçekleri ve ağaçlarıyla. Hataları ve sevaplarıyla da senindir o yol. Başkasına değil sadece sana aittir. O kilometrelerce yolda ilerlerken fark ediverirsin yaşamdaki o küçük şeylerin sebepsiz ve boş olmadığını. Her şeyin ne kadar da anlamlı ve güzel olduğunu. Hatta kapanan o kapılardaki güzelliği bile görürsün. Nasıl olsa bilirsin yenisi zaten açılacak. Kim bilir belki de açıldı . Yaşanılanın görünen sebebini biliriz çoğu zaman.Peki yaşanılanın o görünmeyen soyut sebebi? İşte o da galiba evren dediğimiz sonsuz örgüde mutlaka bir yerinin ve anlamı olduğudur. İnsan, olağanüstü bir varlık değil midir? Düşünen, hisseden ve varolan. Sevgi ve ışıkla kal… Bilirkişi Serapis Bey: İnsan vardır hayat verir, insan vardır can alır. İnsan vardır yetimi elinin tersiyle iter, insan vardır bir dilim ekmeğini bölüşür yetimle. İnsan vardır güzelliğine kıyıp dokunamaz bir çiçeğe, insan vardır çiğner geçer. Eee herkesin bir yolu vardır. Senin yolun nasıl bir yol…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşe ATILGAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |