Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
Siradan bir gündü sevgilim... Demlik çaya, Bir kuş kalbime annelik yapiyordu. İlk sigarami henüz yataktayken; İkincisini aklima sen geldiginde yaktim. Sonra it gibi kalktim yataktan, Ayagım yine haliya takildi, Banyo kapisi yine kapanmadi! Eger yalniz yasiyorsan, banyo kapisi bir türlü kapanmiyor! Gece düslerden yorulmus bedenime ilk su damlasi degdiginde, Sinmiş bir yalnizlik akiyor heryerimden, İnsan yalnız yasiyorsa daha çabuk kirleniyor! seytana papucunu çikarttirip düzgün giydiren bir gündü.. Ecnebi marka sigaramin yanarken çikardigi çitirti Daha sonra katildi bana Gazeteler senden bahsediyor bugün de, Makarna yerken ölen bir genç haberinin yanında... Onun altında, sair olduğunu zanneden bir doktorun Dün aksam hastanede çıkardigi rezalet var. İnsan yalniz yasiyorsa her an rezalet çıkarabilir! Dün akşam kanini vermeyen bir hastayı ısırdım! İt gibi yasiyorum bugünlerde, it gibi Ne zaman sizin evin önünden geçsem havliyorum Beni terk ettigin pastanenin önünde ulu' yorum Siyah beyaz kadinlar kapliyor aniden heryeri sokaklarda sevisiyorum... siradan bir gündü sevgilim sakallarimi tersten aldim çektigim acilar kanasin diye topraga düsen yagmur damlasi kavruk bedene degen ter sabahleyin sütümü içen hamile kediler giderken bende unuttugun çiplakligin bi çirpida okudugum “çapari kullanma sanati” hepsi siradandi sanki küçük bir çocuk babasinin elini bırakmış, cennete öyle girmis gibi insan yalnizken elleri de yalniz sanki.... artik büyük beden ceketler giyiyorum belki geri gelirsin birlikte yagmurdan kaçariz diye insan yalniz yasarken sürekli kaçmak istiyor biliyor musun? Bütün kuslar denize dogru uçuyor Bütün denizler kuslardan kaçiyor Bütün baliklar denizden kaçiyor Sen benden kaçiyorsun Kaçan balik büyük –bela- oluyor Ve bu “çapari kullanma sanati” Bir ise yaramiyor! seçilmis acilar düsüyor payima yoklugunda namludan çikan kursun sesinde kuruluyor cümleler kimse üstüne alinmiyor yaralayan sözcükleri kimse önemsemiyor kimsesizligini ve kimse kendi çocuklugunu evlat edinmiyor insan yalniz yasarken öksüz buluyor birden kendini... ölü sözcükler saplaniyor ansizin geceye bende kalan çiplakligin düsüyor heceye sana dokunan her dizede bir siir yaniyor önce gecenin agirligi ondan sonra kiriyor kanatlarimi insan terkedilince her an bir yeri kırılacakmış gibi.. Siradan bir hayat bu sevgilim hersey için çok geç oluyor bunu anladiginda ve insan yalniz kalinca it gibi ortada kaliyor.... ..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © levent özgür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |