..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > ismail




3 Temmuz 2006
Laiklik  
ismail
Fransızca'dan dilimize geçmiş ve din ve devlet işlerinin ayrılması manasındakı bu kelimenin aslı Latince "laicus" yani din adamı olmayan kimse, din adamı dişında kalan halktır. Atlantik ve sanayii devrimlerinin arkasındaki esas iteneklerden biri de kilise ve feodalitenin saf dışı bırakılması gerçeğidir ki Avrupa teknolojik kalkınmayı böyle başarmıştır. Ama şu unutulmamalı ki büyük Fransız devriminin akabindeki mahkeme mantığı devrimin amacına ulaşmadığı fakat kilise ve derebeyliğin önünün kesilmesi teknolojik devrimin önünü açtığı muhakkaktır. Kilise muharref bir dini baskı aracı olarak kullanmakla ve para merkezli yapısıyla ilerlemenin önüne engel teşkil ediyordu. Her ne kadar dinsel baskı azalmış gibi gözükse de şu an belki tüm Hiristiyan Avrupa ülkeleri Hiristiyanlığın etkisi altında bir nevi teokratik devlet durumundadırlar. Onların resmi ideolojilerinde kilise, Hiristiyanlık (ve mezhepleri), İncil rahatça telaffuz edilebilirken; Vatikan üzerine düşeni yaparken maalesef Türkiye'de esasen din istismarcılarının neden olduğu tutkulu laisizm uygulanmaktadır. Atatürk'ün "Türkiye laikliği"ne aykırı ve Atatürkçülük maskesi altında yasakçılık yapanlar ve din sömürücülerinin arasında kalan vatandaşlar faturayı ödemektedirler. İşte başörtüsü bu açmazın simgesidir de! Aslında laikliği bir bakıma en iyi uygulayanlar Hz. Muhammed, Fatih Sultan Mehmet ve de Atatürk'tür. Artık yasakçıların, başörtücülerin, 68'lilerin, particilerin hatalarını anlayıp optimal diyalektik çerçevesinde çözüm üretmeleri gerekiyor.


:AFBJ:
Fransızca'dan dilimize geçmiş ve din ve devlet işlerinin ayrılması manasındakı bu kelimenin aslı Latince "laicus" yani din adamı olmayan kimse, din adamı dişında kalan halktır.

Atlantik ve sanayii devrimlerinin arkasındaki esas iteneklerden biri de kilise ve feodalitenin saf dışı bırakılması gerçeğidir ki Avrupa teknolojik kalkınmayı böyle başarmıştır. Ama şu unutulmamalı ki büyük Fransız devriminin akabindeki mahkeme mantığı devrimin amacına ulaşmadığı fakat kilise ve derebeyliğin önünün kesilmesi teknolojik devrimin önünü açtığı muhakkaktır. Kilise muharref bir dini baskı aracı olarak kullanmakla ve para merkezli yapısıyla ilerlemenin önüne engel teşkil ediyordu.

Her ne kadar dinsel baskı azalmış gibi gözükse de şu an belki tüm Hiristiyan Avrupa ülkeleri Hiristiyanlığın etkisi altında bir nevi teokratik devlet durumundadırlar.

Onların resmi ideolojilerinde kilise, Hiristiyanlık (ve mezhepleri), İncil rahatça telaffuz edilebilirken; Vatikan üzerine düşeni yaparken maalesef Türkiye'de esasen din istismarcılarının neden olduğu tutkulu laisizm uygulanmaktadır.

Atatürk'ün "Türkiye laikliği"ne aykırı ve Atatürkçülük maskesi altında yasakçılık yapanlar ve din sömürücülerinin arasında kalan vatandaşlar faturayı ödemektedirler. İşte başörtüsü bu açmazın simgesidir de!

Aslında laikliği bir bakıma en iyi uygulayanlar Hz. Muhammed, Fatih Sultan Mehmet ve de Atatürk'tür.

Artık yasakçıların, başörtücülerin, 68'lilerin, particilerin hatalarını anlayıp optimal diyalektik çerçevesinde çözüm üretmeleri gerekiyor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


ismail kimdir?

amatörce ve bireysel gayretlerle "türkiye'de din ve vicden hürriyeti","pozitivizm ve gerçekler"isminde iki kitap çıkardım. 3. sünüde inşaallah çıkarma gayretindeyim.

Etkilendiği Yazarlar:
hz.muhammed


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © ismail, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.