Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
dolu bir sayfa var önünde… silmeye kalkma senin silgilerin yetmez o kocaman çizgilere… sende üzerine birkaç çizgi çiz…elini korkak alıştırma korkma daha kötü olur diye… Düşünme acıtırım diye…Kimin ne yaptığı değil aslında herkesin her gelenin bir çizgi bırakıp gitmesi de değil önemli olan, önemli olan unutturman bana…Neyi mi?... Yaşadığımı unuttur bana, bugüne kadar yaşadıklarımı unuttur bana bir an olsun unuttur… Bakabileyim gözlerine o çizgilerin arkasından…Görebileyim seni… Sislerin dağılmasından sonra fark edilen güzellikler gibi göreyim seni de… Bir gece olsun geçmesin aklımın ucundan o kelime… içi boş, sadece korkularımızın dolu olduğu o kelime bir gece olsun benden uzakta dursun… Sonrasında ne yaparımdiye düşündüğüm o kelime Bir anlık isyanımda aklıma gelen tek kelime gelmesin bir kerede aklıma…Sen gel aklıma umudum ol… içime güneş gibi doğ… Karanlıkları yırt tüm her ne varsa dert, acı , keder al götür getirme bir daha… Ama sen gel aklıma en umutsuz anımda, isyanımda yatıştır beni Ölüm gelmesin aklıma her isyanımda korkularıma sığınıp doğmasın karanlıklarıma… Özlediğim ne varsa onu getir bana yanında…Bildiklerimi her gün birlikte dolaştıklarımı getirme… Acı getirme bana, hasret getirme, sevgisizlik getirme bana bilmediğim ne varsa onu getir…Unuttuğum ne varsa onu getir…Bir tas çorbam ol ısıt beni sabaha karşı… Bir bardak şarabım ol al aklımı benden… Gelişin gidişinin habercisi olmasın…Gitmek için gelme unutmak için gelme…Nasıl olsa unutulur diyerek gelme! Unutulmayan o kadar çok şey saklıyorum ki içimde…Bir mahsen ki kapısı kilitlenmeyi bekleyen içi gözyaşlarıyla dolu…Vazgeçişlerle dolu… Bir adım atsam boğuluyorum…Hala kulaklarımda hıçkırışlarım,iç çekişlerim… Terk edilişlerim…Güzel sevgilim geleceğin yer koca bir harabe şimdi… Ya bir penceresi eksik ya da paslanmış bir parçası… Ya da yıkılmış bir tarafı… Hafiften de eğik durmakta… En iyisi gelme… Uzat başkasına ellerini… Yine kandır kendini… Her şey güzel olacak de… Pembe panjurlu evimiz olacak de… Bırak bu harabe ev yine yıkık dökük kalsın umarsız gençliğine özlem duysun yaşadıklarına hayıflansın… Bir gün belki fark edilir ha ne dersin…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © uğur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |