İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Şimdilik sarıydı hayat. Şimdilik sarı... Elbette yine aşk gelip en savunmasız, en zayıf yerimden beni vuracak, hayatı kırmızıya boyayacaktı. Şimdilik sarının tadını çıkarmak gerekiyordu. Şimdi, ayrılığın tadını çıkarmak gerekiyordu. Hoşgeldin sarı... Bu sefer de her sefer olduğu gibi kalıcı gelmiş görünüyordun. Bilmiyordun ki her sefer olduğu gibi bu sefer de, benim sana pabuç bırakmaya niyetim yoktu. Sadece tadını çıkaracaktım biraz. Sonra gidecektin bir sonraki sefere kadar... Şimdilik gözyaşlarımın rengiydin. Zamanı mekanı çoktan kaybetmiş ruhumun, en izbe odasının badanasıydın sadece. Sapasağlam kafa çekilmiş bir gecenin sonunda, cila niyetine içilen bir tas çorbanın rengi... Gidecektin sen de her misafir gibi. Gitmeliydin de zaten... Gecenin en karanlık, en körelmiş saatine kadar kalıp, sabah daha yatağımdan kalkmadan başımda biten yüzsüz misafir, gitmeliydin. Oyunun kuralı buydu, sen de bal gibi biliyor olmalıydın... Tamam... Dedim ya, şimdilik anlaşabilirdik seninle. Bana her fırsatta "O"nun ses tonuyla konuşabilirdin. Ve ya gözlerimin önüne bir çift gece karası göz getirebilirdin en "eziyet etmekten zevk alacak kadar gözlerinin döndüğü an"da... Ama gidecektin sarı. Bu, daha en başında oyunun kuralları yazılırken yazılmış kaderindi senin. Senin düşmanın zamandı, ve o da akıp gidiyordu işte... Bana her gelişinde, kelimeleri yan yana koyup cümle kurmayı öğrettin. Hayal kurmanın güzelliğini, kafa çekmenin aslında anlamsız bir gırtlak mesaisi olmadığını, her yer, her şey sana boyanmışken nefes alıp verebiliyor olmanın gerçekte kutsal bir görev olduğunu öğrettin, eyvallah... Ve fakat, bu sefer cıvıttın sarı... Kılık değiştirip "ten rengi"ne bürünerek rüyalarıma girmekle bardağı taşırdın...! Yıllar, çok yıllar oldu, misafirlik de bir yere kadar, git artık... Git artık sarı...! Nisan 2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İlker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |