"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Aşkı kendi içinde yaşardın Yüreğinde volkanlar patlardı Fırtınalar kopardı seni Ödediğin bedel neyin lanetiydi Kara kaşın kara gözün Düşünüyorum da bir türlü çözemiyorum Düşünüyorum, Yansıması mıydı, kara bahtının Yoksa aldatması mıydı, hayatının Ve tuhaf bakışın hiç gitmiyor gözlerimin önünden Ağlıyor muydu, yoksa gülüyor muydu? Çözemediğim tebessümlerin Neyin yasını tutuyordu hekesten gizli? Kaderin miydi seni ağlatan, Yoksa kederin miydi Kadehlere vurduran ve kadehlerle avunan? Aşk kapına geldi mi Çekilirdin kabuğuna da Neden geldiğini bile sormazdın. Çünkü bilirdin ateşini ve dişiliğini. Güldüğünde bambaşka olurdun Dünyayı unuttururdun Gözlerinin içi gülerdi Elmacık kemiklerin Ve hafiften gamzelerin belirirdi. Bazen dalıp giderdin çook uzaklara Duyuramazdım sesimi Gözlerin dolardı, dolardı ama hiç ıslatmazdı Al yanaklarını Bir sigara yakardın Parmakların yanardı, ellerin yanardı, Yüreğin yanardı. Üzülür kırılırdın Toplayamazdın parçalrını da paramparça olduğunu kimse bilmezdi. Bazende ne kadar renk varsa sürerdin yüzüne Ne kadar gülüş varsa takınırdın Dudaklarına, gözlerine İşte o zaman kusursuz olurdun Kusursuz olurdun ya bilirdin kusurunu Nitekim benden saklayamazdın Kendinden saklayamadığın gibi. Geçerdin karşıma Düşürürdün gözyaşlarını al yanaklarına Gözlerin düşerdi, yanakların Sonra sen düşerdin tutunduğun hayattan İsyanların çığlık atarken Lanetlerin çığ gibi büyür başkaldırırdı sana Sense çaresizdin, çaresiz. Aynı zamanda tarifsizdin de gözlerini kaçırırdın gözlerden Kanarım diye Hoş beceremezdin ya kaçırmayı da Ama korkardın Korkardın acılarına bir tane daha eklenir diye Bu yüzden kaçardın, hep kaçardın Kalbin kafesini parçalardı Ama sen! inadına kaçardın Kapatırdın kapılarını Vururdun zincirlerini Ve perdelerini hiç açmazdın ki çekesin. Sonra, Sonra geçerdin karşıma Sessizce ağlardın Uzun uzun bakardın gözlerimin içine Bir türlü çözemezdin beni Tıpkı benim seni çözemediğim gibi Bi farketseydin içindeki beni İşte o zaman uzatırdım sana elimi O zaman bitirirdim Yalnızlığını ve çaresizliğini.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sevda DAĞCI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |