Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Son otuz kırk yılını buhranlar içinde geçiren ve 1789’da adeta volkan gibi patlayan Fransa’nın bağrında çiçekler açar. Kimi elinde kalem, neşideler okur, şarkılar söyler; kimi kalemi kılıç yapıp toplumun bağrına saplar. İşte Zola kalemi okşayan değil, kılıç misali kuşanan adam! İhtilal yorgunu Fransa’nın, mümbit Fransa’nın haylaz evladıdır Zola. 1840’ta anne karnının karanlığından kendi meşalesiyle aydınlatacağı Fransa’nın tam orta yerine düşer: Paris’e! İlk mektep yıllarında kaybettiği babası giderek felakete sürüklese de kabına sığmayan devi, hâlâ neşelidir o. Güneşin kavurduğu minik kasabası yeter bütün ıstırabının erimesine. Ne ölen baba umurundadır hazretin, ne de bir türlü veremediği bakaloryası. Neden sonra şehre göçer zavallı annesiyle. Ve felaket artık haşin çehresini daha çok göstermeye başlamıştır. “Açlık sınırındaydı” diyor David Baguley. Okuldan ayrılan genç Zola, soluğu bir basımevinde alır. Yani önce yazmaz, yazılanları okur, yazılanları basar. Gül tutan el gül kokar derler. İşte hazret de nice tecrübe kapar. O vaktin şöhretli kalemlerini tanır işi sayesinde. Taine, yıldızlardan bir taç kondurmasa da başına delikanlının, uzatır elini ve teşvik eder bu ateşîn dehayı. Artık hayli yol alınmıştır ve şimdi ufak da olsa konuşmak vaktidir. Taine’den “irsiyet” ve “çevre”nin insan hayatı için her şey demek olduğu fikrini kotaran hazret, yaratacağı şaheserin temellerini bunun üzerine kurar. İki ailenin (Rougon ve Macquart) serencamını anlatmakla işe başlayan Zola, bunlardan gelen birkaç neslin dramıyla devam eder eserine. Maksat, babalardan oğullara kalan her şeyi ifşa etmektir; mirası, hastalıkları, iyilik ve kötülükleri. İlk üç beş roman hiçbir tesir uyandırmaz; edebiyat dünyası adeta ölüm sessizliğine boğulmuştur. Üstad yılmaz; devam eder yazmaya. Nihayet L’Assommoir yırtar sükûtun perdesini. Çamaşırcı kadının dramı ve sonra didinerek ikbale uzanışının destanî macerasıdır bu. Edebiyat çevreleri uyanır uykusundan; hazreti tebcil ederler. Evet, nihayet Hugo’nun da kulaklarına ulaşır çığlığı. Romantizmin ulu kalesi Zola’nın haykırışıyla sallanır. Hayal devri bitmiştir artık. Ne 15. asrın Doğu’sudur Fransa, ne de Numa’nın Roma’sı. İktidara göz diken burjuvazi işçi sınıfını hırsı ve ihtirasıyla adeta boğmakta. Çiçekte ve kelebekte dolaşan gözler çamur deryasına çevrilmeli. Felaket gökte değil, yerde! Hayal ve hakikatin bu çetin kavgası Fransa’yla da sınırlı kalmaz; ta bize sıçrar. Beşir Fuad şimşek gibi gürler Ahmet Mithat Efendi’ye. Meşhur “hayaliyyûn” ve “hakikiyyûn” kavgasıdır bu. Hepinizin malumu! Geçelim… Hazret 20 romanla nihayet verir bu abideye. Fakat 48 yaşında beraber olduğu metresi ve ondan olan iki çocuğuyla adeta yeniden doğar hırçın deha ve üç ayrı seri daha meydana getirir. “J’accuse” müdafaanamesi dünya çapında şöhret getirir hazrete. Yahudi asıllı generali yılmadan savunuşu bütün dünyanın dikkatini üzerine çeker Zola’nın. Fransa cumhuriyeti ateş püskürür bu yaramaz evladına. Hakkında tutuklama emri çıkar ve soluğu İngiltere’de alır. Nihayet yıllar sonra döner hazret anavatana. Fakat pek de fazla eğleşemez. Zira hâlâ kini sönmemiş Dreyfus mazlumları zehirlerler Zola’yı, soba dumanıyla. Gece uyanılmaz uykusuna yatar, hiç farkında olmadan. Bir romanı yarım kalır, fakat bıraktığı yol o gün bugün aşındırılır, durmaksızın hem de…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © sinan tunç, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |