Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain |
|
||||||||||
|
Hiç hesapta yokken çıkıp gelen misafire zoraki gülümsüyoruz, "biran önce gitse" diyen bakışlarımızı kolayca başka yöne çeviriyoruz ve zorlama bir samimiyetle bütün tadı kaçırıyoruz ya da 'güya' sayısal zekanın sözel zekadan daha önemli olduğuna inanan insanların arasında, psikolojik baskıya dayanamayıp, 'zorla' sayısal bölüm okuyan ve istemediği bir mesleği seçerek hayatını zorlama bir çizgide devam ettirenlerin sayısı sizce az mıdır?... Sırf çocukları doktor çıksın, ele güne karşı havaları olsun diye, evlatlarının bütün ilgi alanlarını, zevklerini hiçe sayan kaç tane ebeveyn vardır? Mutlu bir çift gibi görünmeye çalışarak bütün huzursuzluklarını hayatlarının dibine gömüp, zorlama ilişkilerinde kürek sallayarak bir gün kayalara çarpacağını bilmeden ilerlemek kimin işine gelecek? Kim bilebilir ki... Başkaları için yaşamaktan bıkmadık mı? Ne zaman kendimiz olacağız? Ne zaman içimizden gelenle, dışımızda gösterdiğimiz birbirini tutacak? "Elalem ne der, komşu ne der, şu ne der, bu ne der" lerle daha ne kadar kafamızı, beynimizi, dahası kişiliğimizi harcayacağız? Hayat geçiyor, ömür bitiyor... Saçma sapan işlerle uğraşırken ve yapamadığımız şeylerin ukdesi içimizde büyürken bir de bakmışız ya yaş geçmiş, ya da ölüm gelmiş... Öyle ya da böyle, hayatın içinde yuvarlanıp giderken, ona buna yaranmak için, şunun bunun gözüne girmek için atmadığımız takla kalmazken, kolumuzu bacağımızı kırmıyoruz belki ama ruhumuzun en işlek caddelerinde trafiği öyle bir tıkıyoruz ki ne bir müzik duyuluyor ne de sevinçler etrafta dolanıyor... Sadece gürültü ve kirlilik var, başka da bir şey yok! Zorlamadan ve zorlanmadan, şöyle içimizden geldiğince gür bir kahkaha atabilsek kendimize gelir miyiz dersiniz? Ya da hiç utanmadan, özgürce ağlasak, gözyaşlarımızı saymadan... İçimizden geldiği gibi yaşayalım, içimizden geldiği gibi davranalım... Yoksa ardından gelen pişmanlık anca kaymaklı ekmek kadayıfı olur da sonra midemize oturur!..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hale Nur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |