Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
hele bir cemre düşsün sağaltıp da kederlerini yankılanan serseri naranın sahibine döner gibi hele bir cemre düşsün *** bir İbrahim uyanır karanlıklar içinden damıtıp da küfrün zehrini, kucaklayıp nefretiyle şekillenen baltasını geçip inkâr sızan kapıların önünden yalınayak hiddetli ve muti korkmadan yılmadan içinden (derinden)kopan fırtınayla *** üç putun önünde duruşuyla bir hamlede sarsışıyla ve kırıp birer birer asıp ta baltasını en büyüğünün boynuna... *** ışıdığında gün sarı topraklar üzerinde kavrulmuş kalplerin ani atışları Tanrılarından çok onlar ölmüştü... Sıcağında güneşin, Harran’da buz kestiler toplanıp çılgın başlar hep bir ağızdan sordular savrulup hınçla ve ısırıp dudaklarını ‘kim’ dediler sonra hep bir ağızdan ‘O’ dediler. Kuşandılar ağırlığında zamanın Zehrin yeşilliğinde yutkunarak Hınçlarını yüklenip heybelerine Dizginlerini boşaltıp, Soluksuz koştular... ‘Sen’ dediler “Sen mi parçaladın tanrılarımızı”? ‘Ona sorun’ dedi İbrahim... Boynunda balta asılanı göstererek homurtular öfkelendi... Tanrılar konuşmaz dediler Nereden bilsin ki... Daha da karardı yüzler Hep bir ağızdan ‘Sen’ dediler... Tanrılarından çok onlar ölmüştü... *** hele bir cemre düşsün nar kızıllığında yüreğinin seslenişini haykırarak... kurulsun sonra meydan taşınsın asrın yangınına inkârın kor aleviyle sarsılan bedenlerin kollarında İbrahim’in otağı kurulsun alevli bağırışlarla kanatları bağlı bir kuş havalansın sonra yangına konsun serin yuvasına... hele bir cemre düşsün alevlerin içinde açılsın rahmet-i Huda bir emir gelsin ateşe yangını sarsın inkârın üstüne sarsılsın dalgalanan sarhoş bedenler yakıcı çığlıklarla kavrularak... çağlasın alevlerin bağırışları serin ve selim bir yurt olsun hele bir cemre düşsün cennete dönüşsün kuraklıklar sağanak sağanak güllerin muştusu yayılsın sayıklayarak kabarsın yürekler sancısı başlasın dağlarla yaren bulutlar dönsün bir raksetsin âlem hele bir cemre düşsün... sağır yankıların taşlaşan ruhları bürünsün yalnızlığına ağartıp ta korkularını ateş denizlere dönüşen sofralara kurulup lokmalar ısırsınlar.... dağlanan ruhların haykırışları sonra... ateş yakmaz ki İbrahim’i yakmaz ki ateş İbrahim olanı 01.06.2001
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa ÇÝçek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |