..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Sevgi ve Arkadaşlık > eylem yucel




26 Eylül 2008
Şayet  
eylem yucel

:AEAD:
Utanmıyorum hala yazmaktan.
Kelimeleri bir kez daha israfa sürüklemekten.
Hiç ticari etikle düşünmedim ama
Malum iflas edince bir dükkan
-Ya da bir organ mı demeliydim-
Kalanları zararına satar ya esnaf
Elden çıkarmak için sırf.
Hani o zaman dolup taşar ya müşteri
“kapatıyoruz” ilanını vermese
Kara bile çıkabilirdi bu satışla…

Ya da organ olsun diyorsan

Hani iflas etmeye yakın o organının-
Yerini daha iyi bellersin ya-orda ölüm saklıdır
Hissedemezsin acısını ama orda işte
Korkarsın ve tüm mikroplar o zaman üşüşür-
Hastalığın devası ilaçlar o zaman en çok girer vücuduna.
Hani “ölüyorum”demesen
Bir dinçten daha dinç olacaksın…

Ama işte
Utanma belası.

Değil mi?

Ve ben utanmıyorum hala yazmaktan.
Ve bu yazdıklarımı sana ithaf etmekten.

Çünkü senin acını hissediyorum.
Şu yazdıklarım kadar basit.
Söylenildiğinde akla gelen ilk anlam kadar gerçek.
Yazdıklarımda…yaşadıklarımda…

Çünkü ben ilk defa sende sağlamamı yaptım.
Hani sağlam dost olduğuna hiç biat etmedim.
Yine de yaptım işte!
Niye yaptım neden yaptım sormayın bana.
Hayır ben cinayet işlemedim ki!
Neden bu masadayım?
Niye bu sorular?

Hani demişti ya İskender;
“adımı ilk söylediğin gün
Kan geldi kulaklarımdan o gece.”

Bak bende bunun bir benzeri varmış;
“bir basınç geliyor seni duyumsadığım her duyudan
Kabakulak misali.”
Fışkırmış lavlardan nasibini alman çok doğal.
Ama o lavlardan canın acıdığında
Senden uzak olsam da bana dert yanmıştın.
Anımsa.
Şimdi gene beni dinlemiceğini bile bile
İzinden fazlasını verdim sana.
Bu sefer magmaya inmek istiyordun.
Şu saatlerde inmiş olmalısın da.

Sana söyledim
“dur bak izin veremem buna!
Orada mahsur kalmana.
Endişe ediyorum bak
Yine canın yanarsa
Yüreğinden sonra!
Dur bak bu riski göze alamam!”

Yine üşümüştün önümüz kıştı ayazdı.
Ve sen beni Ankara soğuğunda bir başıma bırakıp
Kendini dokuz günlük pişirmeye sürdün!
Üşüyordun besbelli.
Hem de dokuzuncu ayda.
Devreden basamakta.

“mercimeği fırına vermek”diye algılanırdı.
Duyan olsaydı pek ala.

Bunu demelerine izin vermezdim asla!
Ama sağlam değildi de bu taslak.
Bak bahsettiğim yeryüzü şekli yanar.
Bak bir insanın yüz şekli unutulur da.
Bak onun kaybedeceği bir şey yok!
Tüfleri verimlidir de toprağa!
Ama şayet patladığında-inflak ettiğinde-
Kimyasal uyuşmazlıgınızdan ya da.
Sen kül olursun.

Ve ben savurmak zorunda kalırım seni
Okunmuş okynanuslara.
Dokunulmuş bedenine bir ben beddua okumam.
Selanı ben veririm tüm şeytanlara.
Haber salarım şerlerimle seni iyi ağırlamaları için.
Bak orda üşümezsin de.
Hani orda bile dersen bana “şeytan görsün yüzünü!”
Yanında biterim.
Hayır istemiyorum dersen
Bugün namaza başlarım!Cennete girerim.

Hayır kıskançlık değil bu yazılanların rahimi
Zaten kıskançlık olmamasıdır en vahimi.
Şayet volkan patlamazsa
Kutupta açarsın gözlerini gene donmak üzereyken.
Üşüyordun besbelli.
-en sevdiğim hayvanlar penguenlerdi-
Onlara iyi bakın derdim ben gelene kadar.
Haber salardım kızakla.

Ve bana hıçkırarak vakanı anlattığında
Ayalarımda sıkıp öldürdüğüm o sarılma refleksini
Gövdeme sarıp sana uzatırdım.

Şayet bu gerçekleşirse

Sen utanma hüviyetini unuttuğun insandan.
Utanma sakın o tüm içindeki guruldayan gururlarına
Şunu haykır;”o benim yıllar öncede bıraktığım dostum bakın!”

Ama şayet tüm bunlar sadece bir şiirse
Daha öteye gitmedi ve gitmeyecekse

Ben utanmıyorum hala yazmaktan!
Ve utanmıyorum tükürdüğümü yine yalamaktan!

İz kısa ve öz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dergah


eylem yucel kimdir?

karamsar ve yitik sair,bunlara gereksiz eylem de dahil,bildiklerim bunlar kendime dair,otesine aklim ermez,ruhum cahil. . .

Etkilendiği Yazarlar:
elif safak,fuzuli,mevlana....


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylem yucel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.