Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
Kelimeleri bir kez daha israfa sürüklemekten. Hiç ticari etikle düşünmedim ama Malum iflas edince bir dükkan -Ya da bir organ mı demeliydim- Kalanları zararına satar ya esnaf Elden çıkarmak için sırf. Hani o zaman dolup taşar ya müşteri “kapatıyoruz” ilanını vermese Kara bile çıkabilirdi bu satışla… Ya da organ olsun diyorsan Hani iflas etmeye yakın o organının- Yerini daha iyi bellersin ya-orda ölüm saklıdır Hissedemezsin acısını ama orda işte Korkarsın ve tüm mikroplar o zaman üşüşür- Hastalığın devası ilaçlar o zaman en çok girer vücuduna. Hani “ölüyorum”demesen Bir dinçten daha dinç olacaksın… Ama işte Utanma belası. Değil mi? Ve ben utanmıyorum hala yazmaktan. Ve bu yazdıklarımı sana ithaf etmekten. Çünkü senin acını hissediyorum. Şu yazdıklarım kadar basit. Söylenildiğinde akla gelen ilk anlam kadar gerçek. Yazdıklarımda…yaşadıklarımda… Çünkü ben ilk defa sende sağlamamı yaptım. Hani sağlam dost olduğuna hiç biat etmedim. Yine de yaptım işte! Niye yaptım neden yaptım sormayın bana. Hayır ben cinayet işlemedim ki! Neden bu masadayım? Niye bu sorular? Hani demişti ya İskender; “adımı ilk söylediğin gün Kan geldi kulaklarımdan o gece.” Bak bende bunun bir benzeri varmış; “bir basınç geliyor seni duyumsadığım her duyudan Kabakulak misali.” Fışkırmış lavlardan nasibini alman çok doğal. Ama o lavlardan canın acıdığında Senden uzak olsam da bana dert yanmıştın. Anımsa. Şimdi gene beni dinlemiceğini bile bile İzinden fazlasını verdim sana. Bu sefer magmaya inmek istiyordun. Şu saatlerde inmiş olmalısın da. Sana söyledim “dur bak izin veremem buna! Orada mahsur kalmana. Endişe ediyorum bak Yine canın yanarsa Yüreğinden sonra! Dur bak bu riski göze alamam!” Yine üşümüştün önümüz kıştı ayazdı. Ve sen beni Ankara soğuğunda bir başıma bırakıp Kendini dokuz günlük pişirmeye sürdün! Üşüyordun besbelli. Hem de dokuzuncu ayda. Devreden basamakta. “mercimeği fırına vermek”diye algılanırdı. Duyan olsaydı pek ala. Bunu demelerine izin vermezdim asla! Ama sağlam değildi de bu taslak. Bak bahsettiğim yeryüzü şekli yanar. Bak bir insanın yüz şekli unutulur da. Bak onun kaybedeceği bir şey yok! Tüfleri verimlidir de toprağa! Ama şayet patladığında-inflak ettiğinde- Kimyasal uyuşmazlıgınızdan ya da. Sen kül olursun. Ve ben savurmak zorunda kalırım seni Okunmuş okynanuslara. Dokunulmuş bedenine bir ben beddua okumam. Selanı ben veririm tüm şeytanlara. Haber salarım şerlerimle seni iyi ağırlamaları için. Bak orda üşümezsin de. Hani orda bile dersen bana “şeytan görsün yüzünü!” Yanında biterim. Hayır istemiyorum dersen Bugün namaza başlarım!Cennete girerim. Hayır kıskançlık değil bu yazılanların rahimi Zaten kıskançlık olmamasıdır en vahimi. Şayet volkan patlamazsa Kutupta açarsın gözlerini gene donmak üzereyken. Üşüyordun besbelli. -en sevdiğim hayvanlar penguenlerdi- Onlara iyi bakın derdim ben gelene kadar. Haber salardım kızakla. Ve bana hıçkırarak vakanı anlattığında Ayalarımda sıkıp öldürdüğüm o sarılma refleksini Gövdeme sarıp sana uzatırdım. Şayet bu gerçekleşirse Sen utanma hüviyetini unuttuğun insandan. Utanma sakın o tüm içindeki guruldayan gururlarına Şunu haykır;”o benim yıllar öncede bıraktığım dostum bakın!” Ama şayet tüm bunlar sadece bir şiirse Daha öteye gitmedi ve gitmeyecekse Ben utanmıyorum hala yazmaktan! Ve utanmıyorum tükürdüğümü yine yalamaktan! İz kısa ve öz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylem yucel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |