..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamım boyunca, ondan birşey öğrenemeyeceğim kadar cahil bir adamla karşılaşmadım. -Galilei
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Serdar Yıldız




26 Ekim 2008
Dile Dökülen Naftalin  
Serdar Yıldız
Öğle vakti göğsümü güneşe asıyorum artık. Derdim biraz kurumak, içimi kurutmak sanki. Gerçi buna kurumak mı denir, yoksa yokluğunun takvimin de kavrulmak mı, bilemedim. Bilemedim ama belki bir gün diye, o bir günün hatırına gizlendim işte neyleyim


:BAIB:
El yapımı, temiz dövülmüş, çapaksız çeperlerde birikti acı senden sonra. Sonrasını bilmek değil de, yaşamak öyle ağır ve anısını öyle hızlı siliyor ki sana dair olanın; eskime diye o zamanlar, içimden ne sen geç istiyorum, ne de kendimden geçeyim. Sen öyle hemencecik gelmiyorsun aklıma. Sen gelince depremler de geliyor, uçurumlar durur mu, onlarda geliyor elbet. Sen giderken… Gitmedin ya, bu ayrı mesele. Giderken bıraktığın sessizlik de geliyor aklıma, şarkılar başlıyor şakağımda, tetiği düşmüş şarkılar. Kimi görsem yapışıp yakasına, şarkıları soruyorum sonra, içinden sen geçen şarkıları. Ne bilen var benden başka, ne de duyan. Salıver beni bu anıdan, böyle çıldıramam, çıldırmış olamam, bize bunlar olmuş olamaz, salıver sevdiğim. Salıver lütfen…
Öğle vakti göğsümü güneşe asıyorum artık. Derdim biraz kurumak, içimi kurutmak sanki. Gerçi buna kurumak mı denir, yoksa yokluğunun takvimin de kavrulmak mı, bilemedim. Bilemedim ama belki bir gün diye, o bir günün hatırına gizlendim işte neyleyim. Hayattan gizlendim. Aşktan gizlendim. Kadın sesli kuytulardan gizlendim. Adın yokken, adlara yazılmış şiirlerden gizlendim. Hayat, karşı pencerede gizlendiğimi bilen isterikti, ayartmaya alesta. Tüm perdeler sıkı sıkıya tembihli, uzun uzadıya gizlendim. Soyundu sonunda hayat, vaktidir der gibi.
Vaktiydi evet, anladım. Gözüme kestirdim ben hayatı, yolu yok, vaktidir. O da bunu biliyor da, bildiğinden böyle yapıyor sanki. Hani içim kaldırmaz, aldı işte aldığını üstü kalsın dedim ya, aldırma sen, unut lütfen. Şimdi sen giderken dilime döktüğüm, naftalinleri siliyorum. Sanki mevsimi gelmiş gibi, sanki sen gelmişsin gibi.
Biraz sana ihtiyacım var biraz da sana, hepsi bu.
Dilinde aşk sektirene durgun sular gerek, benim içimde denizler devriliyor. Neredeysen seslen, bir kez bile olsa bak bana ne olursun, hadi dokun. Dokun bak, ellerim hala nasıl da yanıyor, yanıma bıraktığın son gecenin alevinde. Bırak alayım o kadın dudaklarını yüzünün nar dallarından. Alıp ömrümün babil kulesinde infilaklara süreyim bırak. Dinsin bu kanardağ. Bırak dinlensin darısını başa çeken nazarlar.
Kendi sesimi, kumu kurumuş kıyılarda beklediğim, çığlıklarım geliyor gördüm. Gördüm, içdenizlerimde çocuk seslerinden yelkenleri kocaman açıktı. Sağrısı ıslak atlara binmiş koşarkanat geliyor diyorum. Bırak omuzlarını örtsün yaşama sevincim şal gibi ve sen, alnı göğü öpen dağlara serili ilkyaz saraylarıma çekil benimle. Bırak boynuna sarılsın gözlerim, bırak.
Bak, yüzümde yeni geçmiş ağrıların ferahlığı var. Dişlerime inciler iltica ediyor gülerken, görmüyor musun? Delirdim sanma sakın, aklımda filistinli çocuklar hayatı taşlıyor, bu bir intifada. Bu aşktan başlayıp aşka kadar bir anlamaya varma. İçimin yeryüzüne dağılmış anılarına ağlamayı bıraktım ben anla. Elimde mevsiminden kaçmış erguvan kokularıyla, ömrümün önünü temizlemeye çıktım, gör ne olursun.
Dedim ya, biraz sana ihtiyacım var biraz da sana, hepsi bu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgilim
Bazen, Oysa, Aslında

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kadınıma;

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Başlıksız [Şiir]
Bir Aralık [Şiir]
Gidenlerin Ardından [Şiir]
Seni Tanıdıkça [Şiir]
Yenik Sevişmeler [Şiir]
Eksilme Diye [Şiir]
Seninle Kendimi de Öldürdüm [Şiir]
İstanbul'un Gözleri [Şiir]
Geriye Senden... [Şiir]
Gözlerin [Şiir]


Serdar Yıldız kimdir?

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim. Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Serdar Yıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.