Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
aklımdan sarkıp da tenine bağırdım: – dokunma artık gözlerime gözlerini bende bırakır gibi.. Ağlasaydım belki bu kadar kurak olmazdı yağmur. Sağanak halinde yaslanabilirdim intihara.. (bir neden aramıyorum) Cevapların mı yarımdı? Yoksa sorularım mı fazla? Bilmiyorum. Ama samimi değildi ellerin ne zaman düşsem seninle aynı soğuğa.. -bir provokasyon gibi kaçıyordun ilk otobüsle sonra- Ağlasaydım arkamdan isminle çağıracaklar gibiydi beni, benim lakabımdın sen kod adımız çok acil bir veda. Senin 'kal' demeye cesaretin yoktu, çoktu oysa benim kalmak için sebebim. Haklı olan kimdi? ne fark ederdi? İlk hangimizin aklından geçti? Bilmiyorum kim icat etti, yüzümü kestirip atan çözümsüz o denklemi: 'bitti mi? ' 'gitti mi acaba? ' diyerek uyandığım günlerden, 'gelir mi? ' diyerek uyanacağım günlere bir geçişti son telefon mesajın: 'altüst artık neresine dokunsam dudaklarının, neresine dokunsan bir buzul eriyor parmaklarımda..' Sustum ben sadece inan.. Ben değildim karşıdan karşıya geçerken bakışlarından, bir kazada kaybolduğuna inanan. (seninle kaç kişiydik bilmiyorum. iki bazen, genellikle bir olamayacak kadar tek. evet bize bu şiirlerin hiç biri yetmeyecek..) Şimdi, ben çok oldum sanırım aslında sandığın kadar da sayılmam. Hep daha azdım.. Bir nefes yetmezliği sesleniyorum sana. Seni anlatabilecek bir cümle bile edemiyorum. Prefabrik kafiyelerle süslendiriyorum yerçekimini. Açık havada seni seninle aldatmanın portatif kalp atışlarını yine sana bırakıyorum Ben hiç ağlamadım oysa. Ağlasaydım emin olamazdın eminim gerçekten ağlıyor muyum yoksa? Ağlasaydım oysa, ilk sen açardın şemsiyeni. Sen, hep ilk bırakan elektrikler gelince el fenerini. Severdim ben oysa seslendirdiğin kısa metraj hikayeleri. Bilsem bu kaçıncı ihlalin? Kemerini takmadın sanırım yine yüreğinin. Öpülür mü hiç tam da giderken? Tam da bitti derken seslice sesime.. Az önce 'kal' deseydim senden önce, az sonra benimle kalmış olur muydun ki? Bilmiyorum inan. Ben değildim zaten sevdiğini söylerken cümlelerine toz kaçıran. Ağlamadım hiç oysa. Ağlasaydım bu kadar kurak olmazdı yağmur. Ağlamama gerek var mıydı ki yağmur yeterdi hep sana. Beynimle kalbim arasında bir işlem hatasıydı seni sevmek. Ve ben hiç sağlamasını yapamadım gözlerinin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emre Gürcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |