Herkesin derdi başka. -Orhan Veli |
|
||||||||||
|
Nereye gidersen git, içindeki insan senden önce oraya gidip seni karşılayacak,biliyorsun.. İlk önce tanımamış gibi davranabilir, hatta hızla yanından uzaklaşırsın.. Nereye gittiğin ya da yürüdüğünün önemi yoktur o anda, tek istediğin hayatının hiç bir karesinde bir daha karşına çıkmasını istemediğin o insan gözden kayboluncaya kadar uzaklaşırsın. Sonra, yeni yüzler yeni dostluklar tanırsın. Yeni kimliğinle tanıştırırsın onları. Senin bile hala yabancı olduğun yeni kimliğinle.. Hayatının hiçbir karesinde bir daha karşına çıkmasını istemediğin insandan edindiğin tecrübelerle konuşurken, yeni kimliğinin bıraktığı etkiyi izlersin. Büyük bir hayranlıkla etrafında toplanmıştır herkez . Olmak yapmak istediklerini olmuş, yapmış gibi anlatırsın. Seni dinledikçe ne kadar kendilerine benzediğini fark ederler.. İlk önce tepki vermezler, çünkü hayal kırıklıklarınla yüzleşmek işlerine gelmez. Ama sen gerçeksin ve en kötüsü onlara çok benziyorsun. Artık dinledikleri sen değilsindir. Sanki karşılarında her birinin başka bir kentten senin yaşadığın kente geldiklerini bilen biri vardır. Oysa her biri farklı bir kimlikle gelmiştir bu kente. Etrafın hızla ıssızlaşır, şaşırırsın anlam veremezsin bu kadar kısa sürede gidişlerine. Arkalarından bağırmak istersin, 'ben bu değilim aslında, sizin gibiyim' demek istersin sesin çıkmaz. Dışarı çıkarsın, başka bir kent diye senin taşındığın kente taşınan insanların dolaştığı sokaklara çıkarsın. Bu kentteki kimliğinin bilinmesinin önemi olmayan birine rastlamak için. Çıkarsın kentin sokaklarına, her birini ayrı ayrı dolaşır, ayrı ayrı insanların yüzlerine gözlerine bakarsın, göz göze gelebileceğin birini ararsın. ‘Aslında bu ben değilim, aslında ben sizin gibiyim’ demek için. Anlarsın.. Kimsenin yüzünde gözü yoktur. Sonra, hayatının hiçbir karesinde karşına çıkmasını istemediğin insana rastlama korkusu sarar seni yeniden, hızla yürümeye başlarsın. Nereye gittiğinin yada yürüdüğünün önemi yoktur. Sonsuz bir hızla yürümeye başlarsın, yürüdükçe seninde yüzünde gözlerinin yok olduğunu hissedersin, caddelerde vitrinlere bakmadan geçersin, korkun, camlarda gözlerinin olmadığını görmendendir. Soluğun kesilince fark edersin, etrafında hızla yürüyen bir sürü insan vardır. Hepsi de bir ara bir yerlerde yeni kimliklerini bir birlerine tanıştırdıkları halde, bir birlerinin yüzüne bakmadan hızla yürüyen bir sürü insan. Adımların yavaşlar, kentin bir tek evine giden sokakları boştur şimdi. Evinin kapısında biten boş sokaklar. Yeni kimliğinin yorgunluğuyla anahtarını çıkarırsın, kapı aralıktır şaşırırsın. İçeri girersin kanın donar, karşında o insan vardır. Başka bir kente giderken hayatının hiçbir karesinde görmek istemediğin o insan. Usulca sarılır ağlarsın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Murat Ekinak, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |