"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Sevmek; ilgilerin tutkuyla dönüşümü ve zaman içerisinde karşılık bulmasıyla oluşan muhteşem duygu yoğunluğudur. İnsanoğlu yaratılıp yeryüzüne ağlayarak da merhaba demesiyle birlikte yüreğinde mayalanmış iyi ve kötü tüm duygular aşamalar halinde periyodik olarak harakete geçer.İşte bu verilerden yola çıkıldığına bu duygu akımlarını iki merkeze toplarız. Birincisi maalesef, her insanı ve insanları, mutsuzluğa, kedere, eleme kısacası tüm olumsuzluklarıyla birlikte çıkmaz sokaklara sürükleyen kötü dediğimiz kin, nefret, intikam, düşmanlık, nifak, bozgunculuk ve kıskançlık duygularıdır. İnsanların mayasındaki ikinci hasletse ne kadar muhteşem duygudur ki; o da SEVMEK. Yaratılmış olan tüm canlı ve cansız varlıkları sevmek, beğenmek, hoş görmek, oldukları gibi kabul edebilmek...İşte mutlu bir kainatın kapılarını açacak yegane anahtardır, sevmek kavramı. Ve öylesine kolay, öylesine yumuşak bir tarz ki bu güzel duygulara erişmek, inanın ki, sevgiyle veya sevgilerle bir yaklaşımın erişmeyeceği doruk yoktur, yeter ki tercihler olumlu düşüncelerle birlikte yüreklerin en müstesna köşelerinden fışkırsın şelalelerce. Sevgiler; tıpkı tavus kuşunun kuyruğunu andırır vaziyette açılır, açıldıkça da sınırsız desen ve renk güzellikleriyle birlikte bir yelpaze estetiğinde ulaştığı her göze, her kulağa ve her kalbe hitap eder. İnsanlar sadece insanoğlunu sevmekle kalmamalı, sevginin evrenselliği Hümanistlikle sınırlandırılmamalı, dağları, taşları, ağaçları, kuşları v.s. yaratılmış olanların hepsini o güzel kavramın içine alması gerekmez mi? Nasıl ki hoşunuza giden bir gülün kokusuna erişebilmek için parmaklarınızı dikenlerle kana bulamak zorunda kalmıyor musunuz? Onun içindir ki hayat dediğimiz , aslında pamuk ipliğine bağlanmış bu kısa zaman dilimleri içerisinde maddeyle maneviyatı bir bütün olarak kabullenmeliyiz. Etle tırnağın birbirinden ayrı düşünülmeyeceği gibi, bulutsuz yağmurun, ağaçsız ormanın, susuz denizin olmayacağı aşiklar değil midir? Bu bahsettiğimiz mevzuat ve ilkeler doğrultusunda hakikatlerin ortaya çıkardığı harikulade bir gerçek güneş gibi ufuklarımızı aydınlatıyor; O da tüm sevgilerin yolları yüce Rabbimize ulaştırır insanoğlunu. Çünkü, aşkların ve sevgilerin en büyüğü, en kutsalı ALLAH(c.c) sevgisidir. Haydi öyleyse bütün insanlara kucak açıp, önce sevmeği, sonra da sevilmeği öğretelim. BİLAL COŞKUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BİLAL COŞKUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |