..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Soyut > tÜLAY AKÇAKOYUNLU




30 Kasım 2010
_______benlikle İstişare_______  
tÜLAY AKÇAKOYUNLU

:AGIB:


.../ Beklemek;
Kimi zaman bir ayak sesini
Kimi zaman da ayaklarımızın bizden alıp götürdüklerini
An olur da bekleriz
Dipsiz bir kuyuya düşen yağmurun,
çığlık atarcasına karanlığa haykıran nefesini

Ansızın çalacak zil sesini
Yada kapı altından loş odanıza sızan ,
kağıt kadar ince ,
kalem kadar keskin,
karanlığı kör edecek kadar geceyi ,
seheri bekleyecek kadar yalnız hilali,
ellerimizi ovuşturup
yüzümüzü dudaklarımızla birlikte buruşturup bekleriz…

Sonbaharda yapraklar nasıl sarıya koşar
Kışın boynuna atkıyı takarsa
Ağaçlar dalında baharı taşır
Yaz güneşiyle tabiatı nasıl kucaklarsa
Biz de içimizde
Hep O dört mevsimi bekleriz


Öfkedir aslında hissettiklerimiz.Yada içine saklandığımız gizli bir gülüş.Kör olan gözlerimiz hiç görmese de aslında biz ışığa gülümseriz.Kaçış ve bekleyişe aynı anda bilet kesen ellere ,biraz para sıkıştırıp sırt sırta verip’’ hadi ‘’deyip çekip gidende aslında yine bizleriz.’’Kimse /siz değildir’’ derken bize ,biz yine itiraz ederiz. İçimizde bir şeyler büyür büyütür kötüyse ben büyütmedim, iyiyse zaten bende hep vardı deriz

Düşünün . Kaç kez elimizi şakaklarımıza koyup da iki göz yaşına pişmanlığımızı satmadık ki. Yetti mi sizce bu kadar sızı kendimizi kendimize affettirmeye.Zihnimizden geçen her kara kedi merdivenlerimizde, parlayan gözlerle bakınca gözlerimizin içine, aslında kaçacak delikleri tıkayıp kendimizden kaçarız yine Akıl dediğimiz hanemizde. kelimelerimiz bir dikenli tel olup da takılınca mısraların diline, kan revan içinde kalan öznelerimizi ellerinden tutacak kadar yüreklendik mi hiç . Yüreklerimize önce ben/lik koyup sonra beni bizden çıkarınca geriye kalanlara isyan edip’’Neden yalnızız ‘’diye haykırmadık mı.hiç .Dizinin dibine oturduklarımız hep bizi ninnilerle uyutup,sonra emziğimizi ağzımızdan alıp başka kucaklara beraber atmadı mı hiç?Dünya denen beşikte buz kalıplarına sardığımız yüreklerimiz ne zaman akıl denen çarmahın elinden kurtulsa, yeniden zindanlara birlikte hapsolmadık mı hiç?

Çamurlu bir tarlada düşmeden koşan bir çocuğu bulmak ne kadar zorsa dünya denen yolda Arasat da kalan bir yolcu olmamakta o kadar zor geldi değil mi?
Yüreklerde kırılan binlerce basamak, altından baktığımızda uçurum gibi düşmekten korktuğumuz pişmanlıklarımız…’’ bir adım atsak ileriye ya da bir adım atsak geriye ‘’diye düşünürken geride bıraktıklarımız mı gölge
yoksa hayat mı gözlerimizde senaryosu bizsiz oynanan bir perde.
Gölge oyunuysa bu hani meddah nerede ?
Sıkıldım yazıp çizmekten . Ellerim nasır yüreğimde katran karası …Git Baykuş bakışlı düş yakamdan .Dikme gözlerini gözbebeklerime.
O mezar taşından kaçmak ne senin ne de benim elimde.
Yollar istesek de istemesek de elbet buluşacak mahşerde

Dinle kalbini ey yolcu!
Dinle…
Hak içinde ,
evren gizli zerrende.
Dokun evvel aynada ki suretine.
Çiz yolunu tebessüm et
.Rahmetten ümidini kesme
tövbe yolu hiç kapanmaz
Ahir zaman ümmetine

Ey Resûl
sensizlik çökmeden aleme
Alnımız değsin seccadeye

Miracım ol ey namaz
götür beni
Örtüsü siyah şehrime


Otuzkasımikibinon

Duygusalca



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
______git Sevgili!
Aşk Gül Kurusu Mevsimde
Git Desemde Gitme
... Ey Kalbim!


tÜLAY AKÇAKOYUNLU kimdir?

Düşler sokağında yalın ayak gezinen ,kalbi elinde kırık testi gibi taşıyan bir garibim işte

Etkilendiği Yazarlar:
cemal süreya,özdemir asaf


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © tÜLAY AKÇAKOYUNLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.