Üşüyorum ..radyoda bir türkü “gün gördüm günler gördüm ,seni gördüm şad oldum” sakınma ellerini….

\*Cahille tartışma, ahmakla ortak iş yapma; arif olanı başının tacı, seni seveni de kalbinin sultanı yap.
\*Doğayı dedemden aldığım şekliyle, torunlarıma bırakamadığım için suçluluk duyuyorum.\*Ölümün hayırlısını dilemek, en sık edeceğin dua olsun.\*Vicdan, her gün defalarca kurulan bir mahkemedir. Üstelik delilleri de öyle sağlamdır ki\*Gemiye bindiysen, kaptana

Basit bir insanım, basit bir insanım.Tıpkı musluktan damlayan bir su kadar ucuz bir insanım. Ben ne bir kiri temizleyebilirim ne de coşkun sular gibi çağlayabilirim. Sadece küçük bir suyum. Dışarda bardaktan boşalırcasına yağmur yağsa da, ben kendi bozuk dünyamda su koyuveren bir damlayım. Ne bulutları bilirim, ne de

Suçlusun anne, tüm anneler gibi!..

Hiç sevilmemiş bir yürek gibi herşeyden bir haber ayaklarım, geziniyor öylesine yosunların üstünde. Kimi zaman deniz kabukları kesiyor ayaklarımı. Oluk oluk akan kanım, beni öldürmeye yetmez ki; sadece deniz kabuğu... Kanatsız bir kuş gibiyim bu sahilde, her şeye rağmen uçmaya çalışan.

Hayatın kahpeliğinden, yapmacık yaşanmasından, gösterişinden, sefaletinden, yalan dolanından usandım bıktım.

Bu garipliğin bodrumunda gezinen mahlûkatların verdiği zehir misali fitneleri düşünün.

Tecavüzlere uğradı akıl.

\*-Beden yorgunluğu, gönül yorgunluğunun yanında nedir ki? Bedeni birkaç dakikada, saatte; ya da günde dinlendirirsin. Ama gönül yorgunluğu bazen yıllarca sürer, bazen de bir ömür boyu.\*-Benimle dilinle değil, yüreğinle konuş; bedeninle değil, gözlerinle seviş.\*-Boşuna inleme, isyan etme! Acı çekmek âşığın alınyazısıdır.\*-Büyük bir aşk, büyük bir sevgi mi istiyorsun?

"Yaşıyorum bir şekilde.
Aslında buna yaşamak deniyor mu bilemiyorum"

Her birimiz tecavüzle yaşıyoruz. Ve ölüler diyarında, yaşayanları bulma umudumuz kayboldukça, bunu atlatmamız daha da zorlaşıyor. Yeniliyoruz hayata… Gözlerimiz kapalı gidiyoruz. Uçsuz bucaksız bir karanlıkta, sürüklenip duruyoruz.

Sevecen yaklaşımlarındaki empati dozajlarının belli belirsiz değişmesi, sonucun çabukluğunu tasdik edercesine tekrar başa dönüşü de işaret etmektedir.

Körlerin dünyası diye bir şey varmı bilmiyorum . Hatta bizim karanlık dediğimiz rengi , bizim hayal ettiğimiz şekilde mi görüyorlar onu da bilmiyorum . Kör değilim çünkü.

Kaybedilen eşyanın kaybedilmediği yerde aranmaması gibi kaybedilen ruhsal mutluluk ve dinginlikler de tek düze hayat formlarında aranmamalıdır.

Dalkavukların en çok olduğu dönem, bir ülkenin en kötü idare edildiği dönemdir.

Nicedir filesinde yokluğu taşıyan baba yanımla bir somun ekmeğim.

Bugün benim doğum günüm. Şaka maka derken 26 olduk. Geriye dönüp baktığımda ne çok şey bırakmışım ardımda. Ne çok acı, ne çok gözyaşı ama bir o kadar da mutluluk. Gülümseten anılar.
İyi ki yaşamışım, iyi ki yapmışım dediğim anılar. İyi ki tanımışım, iyi ki sevmişim dediğim

....Bilememediklerime doğru kıvrılıyor bütün yollar.
Bildiklerimin ışığı ürkek ve nazlı. Aydınlatamıyor tek bir an bile yolumu.....
"yüzümü suyun ardında buldum
kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
kısacık yoğun bir akşam

İtirafım sanadır... Ölüm gelinceye değin......

Anlaşılmaz yanlarımla dalga geçiyorum