"Mehlikâ Sultan"la "Kaf Dağının Ardın (Da) "A Metaforik Bir Bakış
(alper) 8 Şubat 2006 |
Post-Modernizm |
| |
İnsanın bilgiye ulaşma isteği, zamanın sürecinden akıp gelirken, şekil ve niteliğinde çeşitli revizyonları da beraberinde getirmiştir. Bu isteğin, en pratik yollardan elde edilme gayretine dönüşmesi de bu revizyonlardandır. Bunun kavramsal literatürde yer bulduğu isimlendirme ise metafordur. Tanımlanageldiği ifadelendirme biçimiyle metafor, bir şeyi başka bir şey ile benzetmeye, kıyaslamaya, anlatmaya yarayan sembol niteliğindeki kavramlara verilen addır. Çağrıştırıcı olma özelliğine de sahip olan bu kavramların metinleri algılama konusunda okura kolaylık sağladığı düşünülmektedir. İnsanların öğrenme edimlerinde önemli yeri olduğu düşünülen metaforları, biz de aralarında ortakbirliktelik ilişkisi olduğunu düşündüğümüz, Yahya Kemal’in “Mehlikâ Sultan” şiirini ve Emine Işınsu’nun “Kaf Dağının Ardında” romanını aynı düzlemde -ki bu düzlem metafor olgusudur.- bakış denemesine aracı kılmaya çalışacağız. Bu deneme girişiminde bulunurken adı geçen metinlerin masal formuyla örtüşen yapı ve muhtevaya sahip olmalarını da göz önünde bulunduracağız. |
|
|
ben şimdi bir gülü
kendi güvenliği için
bir sevda şiirine dönüştürmeye
yargılı bir şairim, yaptığım bu işte!”
Yavuz 1989: 23
Bir şairi kendi ifadeleriyle en iyi şekilde ifade eden bu mısralar hayatı sevda şiirine, bu sevdadan kasıt, tanrı sevdası, toplum sevdası, yüce insan sevdası, vatan sevdası, ya da sevgili sevdası olabilir, ne olursa olsun sevdanın sıfatı önemli değil önemli olan gülün (yani hayatın) sevda şiirine dönüştürülmesi meselesidir.
İşte şair kendini hayatın var olanını (gülünü) şiire dönüştürmeye yargılı hisseden insandır. Bizim de bu çalışmamızdaki konumuz gülün dönüştürücüsü olan şair, şiir ve bunların tümevarımı olan edebiyattır
|
|