Garip
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Bireysel |
| |
Rüya gibiydi her an ve pişmanlık derecesinde
Ve sonra sen, yine ağlayan hüzmelerde
Nedensiz bir iç çektim kendi kendime |
|
Hiçbir Şey
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Böyle olacağını bilseydim
Ve uzun sessizliklerde arasaydım seni
Uzanmak isterdim kollarına usulca
Sonra da küçük bir öpücük kondururdum dudaklarına
Ama artık ne olacağını bilemiyorum. |
|
Umut
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Umut |
| |
Umut dileniyorduk meyve bahçelerinde,
O ağaçlara haykırıyorduk belki de
Bizi tutun, bizi tutun diye.
Biz beceremedik tutunmayı birbirimize
Sevdamız yetmedi ellerimize, üşüyorduk. |
|
Seni Seviyorum
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Seni seviyorum kadın
Sen benim vazgeçilemeyenimsin
Yüksek ışıkların içindeki bulut gibi ak
Yorgun çınarlar gibi sağlam
Seni seviyorum kadın
Öğretilen en güzel zevk, seninle hayatı paylaşmak |
|
Ne
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Modern |
| |
Ne konuşmak istiyorum
Ne göz kırpmak
Ne o dört duvar arasında kalmak
Ne de yemek yemek
Ben hiçbir şey yapmak istiyorum... |
|
Geri Ver
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
O gitmedi de, gözlerinde yaşıyor de
Güneşin her hüzme tanesi adına yemin et,
Rüzgarlar için bir kez daha söyle,
|
|
Mahpus Arkadaşım ve Ben
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Anı |
| |
Ne kadar istesek de
Hep yorgun düştük fırtınalara, sessiz ve ıslak bir şekilde
Evi terk ettik |
|
Ne Fark Eder ki
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Sonra sessiz çığlıklar gelse peşimizden, hüzünlü damlalar
Sahillerde bulsak kendimizi fırtınaya karşı
Bir an,
|
|
Gittiğin Günden Beri
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Hatta sigaramın ucunu aya tuttuğumda
Yani,
Bir tütün kıvamındaki güneş tutulmasında,
Takılmasını, kilitlenmesini istedim gözlerinin bana
|
|
|
Konustuğum andan itibaren artık ben, ben değilim. Kendim olabilmek ve onu yansıtabilmek. İşte beni ben yapan ve bir o kadar da yalancı bir ben yapan durum. Ne yazık ki sihir yok. Güneş hüzmelerinin ince aralardan geçisi gibi biz de yaşamın içinden geçiyoruz. Ve yansıyoruz zamanın kıyısına. Aslında içsel bir çığlık her sey, aslında : Hiçbir zaman bitmeyen, hep ilerleyen, bize özel ve tek...
|
|