Kemal'in Hikayesi
(Nazmi Ünar) 9 Kasım 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Her mutluluk muhakkak bölünecek mi? Seven bir adamın, aldatılmışlık dolu, yorgun , sancılı yüreğinin hikayesi... Gerçekler hiç de onun düşündüğü gibi değildi... |
|
Gittiğin Günden Beri
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Hatta sigaramın ucunu aya tuttuğumda
Yani,
Bir tütün kıvamındaki güneş tutulmasında,
Takılmasını, kilitlenmesini istedim gözlerinin bana
|
|
Ne Fark Eder ki
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Sonra sessiz çığlıklar gelse peşimizden, hüzünlü damlalar
Sahillerde bulsak kendimizi fırtınaya karşı
Bir an,
|
|
Mahpus Arkadaşım ve Ben
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Anı |
| |
Ne kadar istesek de
Hep yorgun düştük fırtınalara, sessiz ve ıslak bir şekilde
Evi terk ettik |
|
Şehvet Düşkünü
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Beklenmedik |
| |
Korkunun çabası içimde, denize yansımış mehtap gibi uzanıyordu. Ve gerçekten de istediğini almıştı benden ; Beni benden. Apayrı bir insan vücudunda ruhumun derinliklerine kadar farklılaşmıştım. |
|
Sedat Bey'in Acısı
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Toplumcu |
| |
Sedat Bey’ in acısı artık “çok” olmuştu. Kelimeler, acı süslü, acıya hasret meraklı ruhların içerisinde kendilerine yer almışlardı bile.
|
|
Geri Ver
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
O gitmedi de, gözlerinde yaşıyor de
Güneşin her hüzme tanesi adına yemin et,
Rüzgarlar için bir kez daha söyle,
|
|
Bitti
(Nazmi Ünar) 17 Mayıs 2001 |
Modernizm |
| |
Üstelemeyin hiçbir düşüncenizi, kimseciklere anlatmayın. Nasıl olsa anlamak bile istemiyorlar soru işaretlerini “?” |
|
Ne
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Modern |
| |
Ne konuşmak istiyorum
Ne göz kırpmak
Ne o dört duvar arasında kalmak
Ne de yemek yemek
Ben hiçbir şey yapmak istiyorum... |
|
Seni Seviyorum
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Seni seviyorum kadın
Sen benim vazgeçilemeyenimsin
Yüksek ışıkların içindeki bulut gibi ak
Yorgun çınarlar gibi sağlam
Seni seviyorum kadın
Öğretilen en güzel zevk, seninle hayatı paylaşmak |
|
Umut
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Umut |
| |
Umut dileniyorduk meyve bahçelerinde,
O ağaçlara haykırıyorduk belki de
Bizi tutun, bizi tutun diye.
Biz beceremedik tutunmayı birbirimize
Sevdamız yetmedi ellerimize, üşüyorduk. |
|
Hiçbir Şey
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Böyle olacağını bilseydim
Ve uzun sessizliklerde arasaydım seni
Uzanmak isterdim kollarına usulca
Sonra da küçük bir öpücük kondururdum dudaklarına
Ama artık ne olacağını bilemiyorum. |
|
Garip
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Bireysel |
| |
Rüya gibiydi her an ve pişmanlık derecesinde
Ve sonra sen, yine ağlayan hüzmelerde
Nedensiz bir iç çektim kendi kendime |
|
Unutulmuş Sevgiler
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Hep, yorumlar üzerine yapıcı çalışmalar. Tekrar üzerine tekrar. Yok olmaya yüz tutmuş bir çiçeği, dik dursun diye boynunu iple bağlamak. İşte bunların hepsi, unutulmuş, alışkın sevgiler. Oysa çoktan ölmüş, beni gömün diye haykıran bedenlerin sevgileri. |
|
Yaşam Üstüne Eleştirel Bakış
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Yaşam |
| |
Fakat "biz duygusunu" anlatmam gerekirse, bu konumda birçok şey değişiyor. Bunu size bir örnekle açıklamak istiyorum. Örneğimiz ; bir ilişki. Bir ilişki, iki kişilik dev bir tiyatroya benzer. İki kişi yönetir, iki kişi senaryosunu |
|
Düşünmemiştim
(Nazmi Ünar) 25 Mart 2001 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Hiç düşünmemiştim, yorgun nefesimde seni hissedemeyeceğimi. Oysa ki kayıp bir şehri keşfetmek gibiydin sen. Her basamağın yepyeniydi benim için. Sormuştum seni dağlara, sonra nehirler söylemişti selamını bana. Çiçeklerde arıyordum seni |
|
|
Konustuğum andan itibaren artık ben, ben değilim. Kendim olabilmek ve onu yansıtabilmek. İşte beni ben yapan ve bir o kadar da yalancı bir ben yapan durum. Ne yazık ki sihir yok. Güneş hüzmelerinin ince aralardan geçisi gibi biz de yaşamın içinden geçiyoruz. Ve yansıyoruz zamanın kıyısına. Aslında içsel bir çığlık her sey, aslında : Hiçbir zaman bitmeyen, hep ilerleyen, bize özel ve tek...
|
|