O Otantik Akşama
(Bera Cem) 2 Ocak 2003 |
Yaşam |
| |
Aldım yüreğimin galatasını /
Tokuşturdum gönlündeki kız kulesine /
En zorunu sordum /
O en güzelini yanıtladı /
En gülen gözlerimiz oldu sonra /
/
|
|
Monasema 5
(Bera Cem) 16 Aralık 2002 |
Bireysel |
| |
Sesin bir kasım gecesi /
Düşen ilk kar /
Bıraktığım sokak değil /
Sabah kalkınca penceremdeki /
/
|
|
Monasema 3
(Bera Cem) 14 Aralık 2002 |
Bireysel |
| |
Oysa bilinmiyor hangi haritada yazar /
Beni kayıptan kurtaran /
Sonra yüreğine taşıyan yollar /
Bir aşkı itiraf neye mal olur /
İnsan sevdiğini nasıl anlar |
|
Monasema 2
(Bera Cem) 23 Kasım 2002 |
Lirik |
| |
Saçların ki ben değmeden uzar /
Kokusu ne boylu sarhoş eder bilmem |
|
Y’ nin ardından
(Bera Cem) 29 Ekim 2002 |
Komik |
| |
Söyle neydi /
Rakısı mı oturduğun köşenin /
Karşı masadaki güzelin sesi mi /
|
|
Asyacan
(Bera Cem) 26 Ekim 2002 |
Toplumcu |
| |
Öldü diye tarih düşmüşler /
Aşkımızın altına Asyacan /
Oysa hazar tanığımdır /
Senden sonra sevmem dedim /
Sevmedim /
Yetmiş koca yıl tükettim ardından /
/
|
|
Gidiyorsun öyle mi
(Bera Cem) 22 Ekim 2002 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Boşuna bakma öyle gözümüm içine /
Bir delikanlı ağlarken yaş dökmez /
Sarsılıp sendelemez, bağrının sol tarafı ezilirken |
|
Gurbetçi
(Bera Cem) 28 Temmuz 2002 |
Yaşam |
| |
Martı çığlığına karışır
Tren düdükleri
Ve raylar ha bire hasret taşır
|
|
Hala Sen
(Bera Cem) 28 Temmuz 2002 |
Özlem Şiirleri |
| |
Puslu havaların uslanmaz çocuğuyum /
Birkaç sözcükten oluşur serüvenim /
Geldim, gördüm, kaybettim /
|
|
Git
(Bera Cem) 10 Temmuz 2002 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Git senin ellerinde başkasının gülü / Benim gözakımda kan var şimdi / / |
|
Özgün Nilüfer
(Bera Cem) 7 Temmuz 2002 |
Lirik |
| |
Oysa ne biz anlaşıldık yaşam boyu / Ne aşkımız boyu sevgimiz / |
|
|
Yokluğun yolu
Anlaşılmamış bir öykü bırakıyordun bu şehre
Ve gidiyordun
Yerlere sonbahar düşüyordu
Ekim mozayiğini seriyordu toprağa
Sen gidiyordun
Sanki yağan yapraklar el ediyordu sana
Yokluğun yolunu arıyordun durmadan
Uzaklarda bir tren ayrılığa yürüyordu
Meydanda güvercin bırakmıyordu vuran saat
Artık gidiyordun
Anlaşılmamış bir öykü bırakıyordun bu şehre
Tel tel kan vardı gözlerinin akında
Ellerinde açılmamış sırlar katlıydı
Durmadan yokluğun yolunu arıyordun
Ve sen artık gidiyordun
|
|