..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Ayşe AKKOYUNLU...
Ayşe AKKOYUNLU... - Söyleyecek Sözümüz Olsun Hayata Dair
Site İçi Arama:


...ruhumu dinlendiren yerdeyim...
  20.09.2007 12:03:29 ...ruhumu dinlendiren yerdeyim... 

Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
 hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol,
 öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol,
ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol...Mevlana..

  20.09.2007 12:02:10 ...ruhumu dinlendiren yerdeyim... 

Mevlâna, insanın sorumluluğunu
bir örnekle anlatıyor:
Adamın biri bir bağa girmiş, zerdali ağacını
silkerek meyveleri yemeye başlamış. Bunu gören mal
sahibi
"Allah'tan korkmuyor musun?" deyince,
'Neden korkayım, ağaç Allah'ın ağacı, ben de Allah'ın kuluyum. Allah'ın kulu, Allah'ın malını yiyor." karşılığını vermiş.
Bunun üzerine bağ sahibi adamı bir ağaca bağlayarak bir sopa ile iyice döğmeye başlamış. Sopanın acılarına dayanamayan
adam, bağ sahibine
"Allah'tan korkmuyor musun?" deyince, bağ sahibi
"Niçin korkayım? Sen Allah'ın kulusun, bu da Allah'ın sopası, Allah'ın sopasını Allah'ın kuluna vuruyorum." demiş.
Böylece Mevlâna adamın çalma fiilinden dolayı sorumlu olduğunu vurgulamıştır. Demek ki, Mevlâna her şeyin Allah'ın bilgisi
ve gücü içinde olduğunu kabul etmekle birlikte insanın sınırlı bir özgürlüğünün bulunduğunu vurgulamaktadır. Bundan dolayı da insanı sorumlu tutmaktadır.

 

 



VE MONNA ROSA



Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara

Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.

Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:

Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.

Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara,

Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi

Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...



Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü

Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun.

Günahkar toprağıma saçından bir tel düştü;

Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun.

Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti:

Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun,

Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...



Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa;

Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar.

Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa,

İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar.

Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa

Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar.

Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa.



Bu erkekler kokuyu kediler gibi alır

Ve kediler her gece sürünür yastıklara.

Denizleri bahtiyar eden günler kısalır;

Satılmayan çiçekler, zehirli ve kapkara,

Unutulmuş erkekler ve kadınlara kalır.

Bir geyiğin gözleri düşer eriyen kara

Ve erkekler kokuyu kediler gibi alır.



Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!

Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi.

Sana da Monna Rosa, taş bebeği bıraktık.

Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi.

Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık;

Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi...

Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!



.......................
Sezai KARAKOÇ...

 


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayşe AKKOYUNLU..., 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 23:02:23