İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
maziden bugüne gelenlerin, yokluğunda tekrar var olanların bana fark ettirdikleri ile beni aramak, kazdıkça tüm küllenmiş aşkları hayalkırıklıkları tortularını, indikçe derinlere en dipte, herkesten hatta kendimden bile gizlediğim, özenle sakladığım, seni bulmak. seni yalnızlıktan ilgisizlikten sevgisizlikten kaçmak için değil aksine mazinin hayaletleri ile birlikteyken ilgi alaka mevcutken sevgi ihtimali kapıdayken aramak. yokluğunu en derinden hissetmek varlığında tam anlam verilemiyen o mutluluk ve ilham verici duyguyu tanımlamaya mecbur bırakılmak. hem de hayatında ilk defa sevilmeme hatta hor görülme ihtimalini ego incinmesini hiç umursamadan. itiraf ediyorum seni seviyorum içim, nedenini yokluğunda çok iyi öğrendiğim, masmavi bir mutlulukla dolup taşıyor. Kalbim sanki senin adınla atıyor. Bu akşam yaseminleri koklarken dolunaya bakarken yüzümde ışıltılı bir gülümseme gözlerimde yaşama sevinci aklımda sen vardın. dudaklarımdaki şarkı sana sesleniyordu. Duyularım her gördüğünde, duyduğunda, her kokladığında, tattığında, her dokunduğunda seni hissediyordu. Çakralarım bile aşkının gücüyle enerji saçıyordu. Hem hayata sımsıkı, kıpkırmızı bağlıyor hem bilgeliğe mor ışıklarla uzanıyordu. Gözün aydın uzaklarda beyaz bir adam oldun delicesine sevilen, Özlenen her daim yaşanılan ve yarınlara güneş olan. ama bu itiraf ben de saklı kalacak. bu büyük sevgiden korkup kaçmandan çekinen kalbimin, büyük aşkı küçük sırrı olacaksın. Zaten aşkımı yaşamam için senin bunu bilmen ya da beni sevmen değil elzem olan. Vazgeçilmez olan yegane şey sensin. Gönlüme fark etmeden öyle süzülmüşsün ruhuma öyle işlemişsin ki seni yaşamamak, emsalsiz varlığını hissetmemek mümkün değil. Her dizede her ezgide her dolunayda, ay ışığında her şarap kadehinde yıldızlı gökyüzünde yasemin kokularında yakamozlarda deniz kabuklarında çakıl taşlarında hep sen varsın. nargilemin dumanı da sensin yoluma ansızın çıkan kara kedi de. En sevdiğim şairin mısraları da sensin. yeraltının tamamlanmamış tüm cümleleri de. En çok da karanlık gecelerde kalbimi kanatlandıran gözlerin bana her imkansızı mümkünleştiren içimi masmaviye boyayan bakışların her yerde. Bu yüksek ateşin, tekinsiz kavrulmanın nedenini, nasılını bilmiyorum. ya kundakçının birisin çaktığın ilk kıvılcım belirsiz ancak akibeti tam karşında kan kırmızı alevlerle yangın yerine dönüşen yüreğim. Ya da büyücünün tekisin beni içten içe yanan ansızın lavlarını akıtan bir yanardağa dönüştürdün. Kraterim her patlayışta seni haykırıyor lavlarıyla. eteklerim aşkınla yanmaktan memnun. sevginin doğurduğu bu topraklarda filizlenecek üzümlerden yapacağı gül rengi şarabı düşlüyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © DESPİNA YILDIZ ÇAĞRI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |