..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Nuray Kayalý




16 Eylül 2013
Ýstanbul Ýn Love  
Nuray Kayalý
kader yýllar önce ayýrdýðý bu insanlarý,tamda birbirlerini kaybettikleri yerde ,yeniden bir araya getirmiþti.


:BDAA:
Yýl-2008 ÝSTANBUL ÝN LOVE .
Ay-Mayýs
Yer-Ýstanbul

“Yaðmur günlerdir deli gibi yaðýyordu.”
Bu aylar hep böyle olurdu buralarda.Hiç dinmeyen yaðmurlar ve fýrtýnalarla geçerdi.
Ama sanki bugün böyle hüzünlü yaðmasýnýn sebebi Büyükbabasýnýn ölümü gibi geliyordu Nur’ a.
Onun yaðmuru ne kadar çok sevdiðini biliyordu.Her yaðmurda Nur!.” yine ýslanacaðýz” diye þikayet ederken o hep olsun yaðmur,berekettir..yaðsýnda biz ýslansak da olur,derdi.
Yaþamý boyunca yaðmuru seven adamýn,ölümünde yaðmur yaðýyor olmasý, gökyüzünün bu iyi kalpli insanýn kaybýna duyduðu hüznün bir belirtisi gibiydi.
Cenaze iþlemleri bitmiþ aile eve dönmüþtü.Cenaze törenine yetiþemeyenler de yavaþ yavaþ eve taziyeye geliyorlardý. Bu gidiþ geliþler birkaç gün boyunca sürdü.Gelenekler gereði cenazenin dördüncü günü mevlüt okutulmuþ ,helvalar piþirilmiþ gelenlere ikram edilmiþti.Gelemeyenlerin ise evlerine gönderiliyordu.
Bu helva daðýtma iþne Nur da katýlmýþ komþularý bir bir dolaþmaya baþlamýþtý.Kapýsýný çaldýðý her komþularý helvalarý alýp Büyükbabanýn ruhu için dua ediyordu.
Nur komþularýn çoðunu tanýmýyordu ama yinede bütün mahalleyi dolaþmýþtý.Son kalan helva tabaðýnýda en son eve götürmüþtü.Burada kimin oturduðunu bilmiyordu.daha önce hiç gelmediði bu evin kapýsýnýn önündeyken bir süre kapýyý çalmakta kararsýz kalmýþ,sonra kendi kendine “diðerlerini de hepsini tanýmýyordum ama yinede onlara verdim.Neden bu evde böyle kararsýzlýða düþüyorum ki”dedi.
Evin büyük demirden yapýlmýþ kapýsý açýktý.Birkaç kez seslendikten sonra içeri girdi.Bahçede kendisine içeri gelmesini söyleyen kadýnýn yanýna doðru ilerledi.kKadýn çiçeklerle ilgeliyordu.Nur çiçeklerin güzelliðinden adeta büyülenmiþti. Gördüðü en güzel bahçenin bu olduðunu düþündü evsahibi kadýnýn yanýna yaklaþýrken.
Kadýna yaklaþtýðýnda önce kendini tanýttý.Titrek bir sesle Büyükbabasýnýn helvasýný getirdiðini söyledi.
O! Pedimu ..ne kadarda büyümüþsün sen böyle..Ne güzel bir genç kýz olmuþsun..dedi sarýlarak.Nur þaþýrmýþtý..Böyle bir þeyi hiç beklemiyordu.Kadýnýn kendisini nereden tanýdýðý bilmiyordu.
“Herhalde beni baþkasýyla karýþtýrdý” diye düþündü.
Bu düþüncesini ona da söylediðinde kadýn “hayýr pedimu” dedi gülümseyerek.
Ben seni tanýyorum.En son gördüðümde küçük bir kýz çocuðuydun..Beni bu yüzden hatýrlamýyorsun.Hadi ! Gel þöyle oturalýmda bana ailenden bahset..Onlar..nasýl ..Büyükbaban nezaman öldü ..Hepsini ,hepsini bana anlatmaný istiyorum..dedi heyecanlý bir tavýrla.
Nur’un þaþkýnlýðý iyice artmýþtý.Onu ne tanýyor nede hatýrlýyordu.Türkçe konuþmasýna raðmen Türk olmadýðýný anlamýþtý .Konuþtuðu sözcüklerden anlamýþtý bunu.
Ama kimdi! 50 veya 60 yaþlarýnda olmasýna raðmen,oldukça bakýmlý ve genç görünüyordu.Esmer teniyle uyumlu siyah ýþýltýlý gözleri,yarý beline kadar inen dalgalý siyah saçlarýyla mükemmel bir uyum oluþturmuþ ,ona ayrý bir güzellik katmýþtý.
Uzun bir süre ona bakmýþ ,hatýrlamaya çalýþmýþtý..ama..bir türlü hatýrlayamýyordu.
Çiçeklerin arasýnda çimlerle bezeli küçük bir aralýkta kurulu olan yuvarlak beyaz masanýn etrafýndaki sandalyelere oturdular.
Ev sahibesi kadýn hizmetçiye seslenerek onlara çay getirmesini istedi.daha sonra Nur’a dönüp daha çok hüzünlü ama birazda mutlu bir ifadeyle gülümseyerek…nasýl olduðunu sordu. “Ýyiyim” cevabýný aldýktan sonra. “Ona ne kadar çok benziyorsun”..dedi.
Nur’un þaþkýnlýðý iyice artmýþ bir þekilde…kime…benziyorum…? Diyebildi.
“Büyük..Büyükannene…diye cevap verdi kadýn.
Ama…Bu nasýl olur…diye kekeledi Nur.Siz onu tanýyacak kadar yaþlý deðilsiniz.Ona benzediðimi nereden bilebilirsiniz.
Evet ..Elbette o kadar yaþlý deðilim .Ama emin ol, onu iyi tanýyorum.Nur’un gözlerindeki korkmuþ ifadeyi gören kadýn gülerek …Korkma! Pedimu..ben ne deliyim,nede bir hortlak.
Bir süre birbirlerine sessizce baktýktan sonra kadýn oturduðu yerden kalktý ve..Ela,Pedimu..sana bir þey göstreceðim,deyip eve doðru yöneldi.Nur”un da kendisiyle birlikte eve gelmesini iþaret etmiþti amaNur hala yerinde oturuyordu.Onunla gidip gitmemekte kararsýz olduðu her halinden belliydi.Kadýn onun bu tavrýný anlamýþ fazla ýsrar etmemiþti.Bir süre böyle sessizce durduktan sonra merakýna engel olamayarak ayaða kalktý onun yanýna gitti.Kadýn küçük bir gülümsemeyle bu duruma memnuniyeti gösterdikten sonra birlikte eve girdiler.
Geniþ bir fuayenin bitiminde baþlayan merdivenlerden yukarý aðýr adýmlarlaçýktýlar.
“Aslýnda iyi bir kadýna benziyor,sýcak bir ifadesi, tatlý bir gülüþü var ama…yine de tuhaf olan bir þey var onda” diye düþündü.Arkasý sýra merdivenlerden ilerlerken.
Ýkinci kata çýktýklarýnda merdivenin hemen bitiminde bulunan büyük bir salona girdiler.
Burasý oldukça gösteriþli döþenmiþ,birçoðu antika olan mobilyalar odanýn ihtiþamýný artýrýyordu.Duvarlarda birçoðu yaðlý boya portre olan tablolar vardý.”Aile büyüklerimiz”..dedi kadýn Nur,un ilgisini farkedince.Bu..Büyükbabam Stavro`,kendisi saraybaþvekiliydi.
Bu ise Büyükanne Eftelya, Büyükbüyükannenin en iyi arkadaþýymýþ.
Nur þaþkýnlýk içinde sadece…Ne.! Diyebildi.Genç kýzýn kafasýnda beliren fakat þaþkýnlýktan bir türlü dilinin ucuna getiremediði sorular olduðunun farkýndaydý kadýn.
Eliyle pencerinin önündeki koltuðu iþaret ederek_neden oturmuyorsun_dedi.Nur kendisine iþaret edilen yere oturunca kadýn…bekle beni pedimu,hemen döneceðim..diyerek salondan ayrýldý.Nur etrafa tedirgin gözlerle bakmaya baþladý.Daha önce tanýmadýðý_ama kendisini tanýyan-birinin evinde ne yaptýðýný soruyordu kendi kendine.Kadýnýn sevinçli telaþý onu öylesine þaþýrtmýþtý ki ,birtürlü ona kim olduðunu soramamýþtý henüz.Yalnýzca isminin Maria olduðunu biliyordu ki bunu da çayý getiren hizmetçinin” Bayan Maria nerede! Diye sormasýndan öðrenmiþti.
Hizmetçi henüz odadan çýkmamýþtý ki Bayan Maria kapýda göründü.Kanepeye Nur’un yanýna oturdu.Elinde küçük bir defter vardý.Defterden sayfalar çevirmeye baþladý.Nur kadýnýn ne yapmaya çalýþtýðýný düþünüyordu ki kadýndefterin karþýlýklý iki sayfasýndada resim bulunan bir yere gelmiþti.Defteri Nur’a doðru çevirerek …Ýþte ..Pedimu..bu senin Büyükbüyükannen..dedi.Karakalemle çizilmiþ bir resimdi bu ve inanýlmaz derecede Nur’a benziyordu resimdeki kadýn.Onun ismide Nur dedi..kadýn.Ama zaten bunu sende biliyorsun.Sanýrým iyice yaþlandým artýk zýrvalýyorum..deyip ,gülmeye baþladý.
_Biliyorum..dedi Nur,resimden gözlerini alamýyordu hala.Bu ismi bana Büyükannem vermiþ.Ben doðmadan önce ..ailenin ilk kýz torununa annemin ismini vermek istiyorum ..demiþ._Çok iyi bir kadýndý Büyükannen,zavallý çok acý çekmesine raðmen yinede hiç yakýnmazdý._Bütün ailemi tanýyorsunuz ama ben sizi hala tanýmýyorum…dedi Nur sonunda daha fazla dayanamayarak._Farkýndayým..Pedimu..hadi çayý soðutmayalým,bende sana kendimi hatýrlatayým..belki hatýrlayabilirsin…dedi,gülümseyerek.
Biz iki aile, aslýnda çok uzun yýllardýr tanýþýyoruz.Az önce resme bakarken söylediðim gibi benim büyükannemle senin büyükbüyükannen arkadaþlarmýþ.Evlerimiz birbirine yakýn olduðu için,çocukluklarý ,gençkýzlýklarý birlikte geçmiþ.Arkadaþlýklarý Büyükbüyükannen Nur ölünceye kadar devam etmiþ.daha sonra B.Büyükbaban,Büyükannen Ayþe’yi alýp Ýstanbul’dan ayrýlmýþ.Savaþtan sonra tekrar Ýstanbul’a dönünce þimdi oturduðunuz eve yani B.Büyükannenin yaþadýðý eve geri taþýnmýþ.Annende, sende o evde doðdunuz.Dört nesildir o evde yaþýyorsunuz.Biz Annenle hemen hemen yaþýt sayýlýrýz,çocukluðumuzda gençliðimizde beraber geçti.Senin beni hatýrlamaman çok normal ,çünkü ben Ýstanbul’dan ayrýldýðýmda sen daha küçücüktün,5 vey 6 yaþlarýndaydýn sanýrým.Nihayet yeniden yuvama döndüm.
Annenide görmeyi çok istiyorum ,sevgili arkadaþým kimbilir ne üzgündür þimdi.
_Bu adam kim!..diye sordu Nur.Kadýnýn sözlerini duymamýþ gibi B.Büyükannesinin resminin karþýsýndaki sayfada yine karakalemle çizilmiþresmi göstererek.
_Ah..o mu..o..Binbaþý William Caslier..Ne kadar yakýþýklý bir dadm deðilmi?..
_Evet..dedi Nur, onu onaylayarak.Gerçekten çok yakýþýklý bir dadmmýþ.Peki ama kim bu Binbaþý Caslier..? Neden B.Büyükannemin resmi ile onun resmivar burada.? Ddaha doðrusu þöyle sorayým..bu defter kimin.? Ve onlarýn resmi neden burada..?Nur’un sorularýnýn ardý-arkasý kesilmiyordu.
_Çünkü…onlar artýk sadece bu defterde biraradalar…dedi..hüzünle.
_Ne demek istediðiniziandýðýmý zannetmiyorum.?.Kafam karmakarýþýk oldu.
_Ailen sana bunlarý anlatmadýmý.?
_Neyi anlatmalýydýlar..Byn.Maria söylermisiniz lütfen.
_O…Pedimu..bunlarý sana benim anlatmam doðru olmaz.Sonra ailenin bana kýzmasýný istemem.
_Onlara bundan hiç bahsetmem ..dedi..Nur .Israrla öðrenmek istiyordu.
_O..Halde senin için yapabileceðim tek bir þey var.O da bu defteri sana vermek.Defterde herþey yazýlý…Öðrenmek istediðin her þey..
_Bu defter kime ait.
_Bu defter B.Büyükannen Nur’un günlüðü.Oradaki resimleri de kendisi çizmiþ,çok yetenekliymiþ deðilmi..!
_B.Büyükannemin günlüðü…diye tekrar etti Nur.Bu defter neden bizde deðilde sizde .
_Çünki..Ailenin bu defterden haberi yok.B.Büyükannen Nur öldüðü zaman bu defterle birlikte bazý eþyalarýný Büyükannem Eftelya’ya vermiþler.Büyükanne Eftelya bunu ailene vermek istemiþ ama bu fýrsatý bulamadan þehirden ayrýlmak zorunda kalmýþlar.O zamanlar çok zor zamanlardý pedimu.Neyse..Büyükanne Eftelya arkaþýndan kalan son þeyleri hep sevgiyle saklamýþ.
_Pekala..Bunu þimdiye kadar neden sakladýnýz..neden hala vermediniz.
_Aslýnda…Bu defterin varlýðý biliyordum ama hala bizde olduðunu unutmuþtum.Daha önce söylediðim gibi uzun yýllardýr burda deðildim,yeni geldim.Hizmetçi kýz evi temizlerken tavan arasýnda küçük bir sandýk bulmuþ.Defter o sandýðýn içinden çýktý.Ne olduðunu merak edip okudum yani bende herþeyi ondan öðrendim.Eðer sen bugün gelmemiþ olsaydýn ,yarýn hem anneni ziyaret edecek,hemde ona defteri verecektim.Gerçi ailen bu defteri istermiydi bilmiyorum.
_Neden istemesinler.
_Belki,unutmak istenilen þeyleri ,hatýrlatacak onlarý üzecek…O yýllarý olanlarý hatýrlamak..
_Kurtuluþ savaþý yýllarý..
Maria hiçbirþey söylemedi,sustu.Sadece baþýyla onayladý.
Bu sýrada Prf.Dr.William Caslier uçaktan inmiþ kalacaðý otele varnýþtý.Recepcion’dan anahtarýný alýp odasýna çýktý.Çantasýný yataðýn üzerine býrakýp pencereye doðru ilerledi.Bir süre þehri seyrettikten sonra yataða uzandý.Akþam olmak üzereydi,yemekten önce biraz uyumak dinlenmek istiyordu.
Akþam yemeðinden sonra taziye için gelenler salonda oturuyor ailenin acýsýný paylaþýyorlardý.Nur ise odasýna çekilmiþti.Bütün gün boyunca ,gelenlerle ilgilenmiþ,helva daðýtmak için bütün mahalleyi dolaþmýþtý.Oldukça yorgundu ve biran önce uyumak istiyordu.Ama Byn Maria’nýn ona verdiði defter ve anlattýklarý kafasýný o kadar çok meþgul ediyordu ki,bir türlü uyuyamadý.Gözü sürekli deftere takýlýyordu.Sonunda dayanamayarak yataktan kalktý ve defteri okumaya baþladý.



“Bugün Büyüksaraydaki davette bir Ýng.Subayla karþýlaþtým.Resmen tanýþmadýk sadece bir an için göz-göze geldik.Neden bilmem içimde tuhaf bir telaþ hissetmeme neden oldu.Davet boyunca hiç konuþmadýk ,sadece birkaç kez uaktan-uzaða birbirimize baktýk.Yada sadece ben ona baktým bilmiyorum,zira o etrafa karþý pek ilgili deðildi.
Eftelya onun Binbaþý Caslier olduðunu,Ýstanbul’a yeni geldiðini,üstelik onunda dul olduðunu söyledi.Bunu söylerken”dul” kelimesine yaptýðý vurgu farkedilmeyecek gibi deðildi.
Herkes hakkýnda bukadar çok þeyi ,hemen ,nasýl öðrenebiliyor anlamýyorum.Sanýrým o tam bir Jurnalist.Binbaþý bir anda tüm saray kadýnlarýnýn gözdesi oluverdi.Herkes ondan bahsediyor Eftelya ise onun sýk sýk bana baktýðýný görmüþ.Onun tam bana göre biri olduðunu düþünüyor ama ben ayný fikirde deðilim,henüz boþanmýþ olduðum için kendimi yeni bir aþka hazýr hissetmiyorum.

“Bugün Eftelya ile çarþýya gittik.Sonra biraz dinlenmek içinSadabad’a uðramaya karar verdik.Tam ayrýlmak üzereyken Binbaþýyla karþýlaþtýk.Ben gitmek istedim fakat Efteltya hemen Binbaþýyla konuþmaya baþladý.Ne zaman tanýþmýþlar,onun hýzýna yetiþmek imkansýz.
Eftelya sayesinde Binbaþýyla da tanýþmýþ olduk.O sert görüntüsüne raðmen zarif bir insana benziyor.Oldukça anlamlý bakýþlarý,etkileyici bir gülüþü var.Onun karþýsýndayken bütün vücudumun titrediðini hissettim.Ellerimin terlediði belli olmasýn diye elimi elinden hemen çektim.Umarým farketmemiþtir.”

“Birkaç gündür onu göremiyorum,davetlere katýlmýyor,Belki böylesi daha iyi,böylece onu düþünmekten vazgeçerim.Evet….en doðrusu bu…onu düþünmemeliyim.”

Sabah olmuþtu Nur uyandýðýnda defterin hala elinde olduðunu fark etti,okurken uyuyakalmýþtý.Defteri kitaplarýnýn arasýna saklayýp kahvaltý için aþaðýya indi.Dayýsý,annesi,abisi,kuzeni masanýn etrafýndaki yerini almýþtý.Nur herzaman ki gibi en son gelen kiþi olduðu için masanýn sonundaki sandalyeye oturdu.Hep birlikte yapýlan kahvaltýdan sonra herkes bir bir iþlerinin baþýna gitti.Þu an nekadar zor olsada þirketle ilgilenmeleri gerekiyordu.Evde yalnýzca annesi ve dayýsý kalmýþtý.Nur’da onlardan izin isteyerek arkadaþlarýyla buluþmak için evden ayrýldý.
Prf.Dr.William Caslier da kahvaltýdan sonra þehri gezmek için otelden ayrýlmýþtý.Görmek istediði bir çok tarihi mekan vardý,sýrayla oralarý dolaþmaya baþladý.
Ýlk olarak Beyoðluna gitmeye karar vermiþti.Sokaklarý,tarihi evleri,kahvehaneleri inceliyor,bu güzelliklerin resimlerini çekiyordu.Burasý ona Fransayý hatýrlatmýþtý.Evlerin mimarisi,eskiden kahvehane olan þimdi ise isimleri Fransýzca olan,nostaljik yapýlý cafelerin birinde oturmaya karar verdi.Bir yandan Türk usulü piþirilmiþ kahvesini yudumluyor,diðer taraftan bu dar sokaklardan gelip-geçen insanlarý,cafe’yi dolduran yaþlý-gençleri izliyordu.Bir ara gözü kendisinden birkaç masa ileride gençlerin bulunduðu masaya takýldý.O masayý diðerlerinden farklý kýlan gençlerin neþeli sohbetleriydÝ..Biraz onlarý seyrettikten sonra fotoðraf makinesiyle onlarýn resimlerini çekti.Daha sonra gitmek üzere masadan kalkýp kapýya yöneldi.

Geçirdiði zor günlerden ,biraz olsun uzaklaþmak acýsýný unutmak istemiþti.Birkaç günlük yastan sonra arkadaþlarýyla buluþmak Nur’a iyi gelmiþti.Onlarýn neþesiyle biraz olsun avunmuþ,üzüntüsü hafiflemiþti.Sokak bugün herzamankinden biraz daha kalabalýktý.Ýnsanlar gelip-geçerken birbirlerine çarpýyordu.Bunlardan biride tam Nur’un yanýnda gerçekleþmiþti.Kalabalýk bir Japon turist grubu dar sokakta ilerlemeye çalýþýrken,bir baþka turiste çarpmýþtý.Sendeleyen adam Nur’un oturduðu masaya çarpmýþ,bardaktaki su devrilerek Nur’un üzerine dökülmüþtü.Adam özür dileyip yoluna devam etti.Nur ise üzerine dökülen suyla ilgilendiðinden baþýný kaldýrmadan eliyle “önemli deðil” der gibi yapmýþtý.
Arkadaþlarý adamý görmediði için çok þey kaybettiðini,çünkü çok yakýþýklý biri olduðunu söylediler.Hatta Elif bir ara onun kendilerinin resimlerini çektiðini gördüðünü söyledi.
_Boþ ver..!dedi Nur,turist deðilmi,fotoðraf çekmesi çok normal.Beni çekiyor diye heveslenmedin umarým..Hep birlikte gülüþtüler.
_Yok caným…ama tanýþsaydýk hiç fena olmazdý..Böylesine hoþ biriyle her zaman karþýlaþmýyoruz ki..
_Haklýsýn…dedi Defne.
Bir süre adamýn nereli olduðu hakkýnda fikir yürüttüler.
_Kesinlikle ..Almandý.dedi Elif.
_Nereden anladýn..? diye sordu Defne.
_Çünki..sarýþýndý…renkli gözlüydü…boyuyla posuyla tam bir Alman’a benziyordu.
_Ama Ýngilizce konuþuyordu,dedi Defne.Ve daha çok bir Ýngiliz’e benziyordu diye ýsrar etti.
_Aaa..Yeter artýk.! Dedi Nur daha fazla dayanamayarak.Bize ne adamýn nereli olduðundan.Bu kadar çok merak ediyorsanýz,neden peþinden koþup kendisine sormuyorsunuz.
_Sahi ya..neden yapmýyoruz..deyip ikisi birden adamýn gittiði tarafa doðru koþarcasýna uzaklaþtýlar.
_Bunlara inanamýyorum..dedi Nur hayretle.
_Ýnanamayacak bir þey yok.Ýkiside çýlgýn bunlarýn bilmiyormusun..dedi Melisa.
Bir süre bekleyip gelmeyeceklerini anladýktan sonra onlarda Cafe’den ayrýlmaya karar verdiler.Adamý bulup-bulamadýklarýný ise öðrenemediler.Melisa birkaç kez ikisinide aramýþ ama ulaþamammýþtý.
Eve döndüðünde annesinin akþam yemeði için aþçýya talimat verdiðini duydu.Ona kýsa bir “merhaba” dedikten sonra odasýna çýktý.Günün geri kalanýný B.Büyükannesinin günlüðünü okuyarak geçirmeyi planlýyordu.Henüz odasýna girmiþti ki kapý çalýndý.Gelen annesiydi,bu kadar erken saatte odasýna kapanmasýna anlam verememiþ onun için endiþelenmiþti.
_Ben gayet iyiyim anne,endiþelenecek bir þey yok…diye onu rahatlatmaya çalýþtýysada annesi buna pek ikna olmamýþtý.
_Öyleyse neden bu saatte odana kapanýyorsun.Hala Büyükbabana üzüldüðünün farkýndayým.Hepimiz çok üzülüyoruz ama buna alýþmak zorundayýz.Hepimiz onu özleyeceðiz,fakat artýk onun için yapabileceðimiz tek þey dua etmek.Biliyorsun oda üzülmemizi istemezdi.
_Bana üzülme..diyorsun ama sende hala çok üzülüyorsun.Anne ..belki sende biraz dýþarý çýksan ..arkadaþlarýnla görüþsen..biraz olsun üzüntünü hafifletirsin.Hem Büyükbabam görseydi; Böyle surat asýp durmayýn karþýmda,diye ikmizede kýzardý.
_Evet,çok kýzardý surat asýp oturanlara…bunu söylerken gülümsüyordu.Onun hali Nur’u da gülümsetmiþti.Ama annesinin bu gülümsemesi uzun sürmemiþ hemen arkasýndan gözyaþlarýna kapýlmýþ,aðlamaya baþlamýþtý.
_Anne..lütfen yapma diye ona sarýldýðýnda ikisi birden gözyaþlarýna boðulmuþlardý.Bir süre anne-kýz bu vaziyette içlerinde tuttuklarý acýyý,gözlerinden dýþarý akýp gitmesine izin verdikten sonra,annesi kendini toparlayýp,kýzýnýn gözyaþlarýný sildi.
_Tamam kýzým ..aðlamayacaðým..aðlamayacaðýz..o ..böyle olmasýný istemezdi.
_Ýstemezdi…diye doðruladý Nur.
_Sanýrým ,haklýsýn,çýkýp biraz dolaþmak bana iyi gelecektir.
_Hý…hý.
_Akþam yemeðinde görüþürüz tatlým.
_Görüþürüz..
Kýsada olsa bu aðlamak hem annesine hem de Nur’a iyi gelmiþti.Çünkü bütün bu süre içerisinde annesi neredeyse hiç aðlamamýþtý.Sadece defin iþlemleri sýrasýnda birkaç kez gözyaþlarýna hakim olamamýþtý.Güçlü bir kadýndý annesi ,kolay kolay aðlamazdý.
Belki de zayýflýk olarak görüyordu bunu.En son babasýnýn öldüðü gün aðladýðýný görmüþ, o günden sonra

o günden sonra bir daha hiç aðladýðýný görmedi.Yüzünde hiç eksilmeyen bir acýyla dolaþýr olmuþtu.Hüznün bu kadar yakýþtýðý baþka bir yüz yoktu.Hüzün…Bu kadar güzel bir yüzde var olduðu için kendinden utanmalý…dedi sessizce.Ama nasýl olurdu da gülebilirdi ki yüzü,kocasýný genç yaþta kaybetmiþ,çocuklarýna hem annelik hem babalýk yapmak zorunda kalmýþtý.Babasý ve annesi her zaman ona destek olmuþ,bu yalýda ona ve çocuklarýna mutlu bir yaþam vermeye adamýþlardý kendilerini.”Belki bu kadar yalnýz olmasaydý,daha mutlu biri olurdu” diye düþündü.O bunlarý düþünürken Prf.Dr.William Caslier da Yerebatan Sarayýný geziyordu.Nur yataðýna uzanmýþ,düþünceli bir halde gözlerini tavana dikip bir süre düþündükten sonra tekrar B.Büyükanne Nur’un günlüðünü okumaya baþladý.

“Bugün kýzýmý Yerebatan Sarayýna götürdüm.Ne zamandýr gitmek istiyordu.Daha dört yaþýnda olmasýna raðmen istediklerini elde etmek konusunda oldukça kararlý.Bu kadar ýsrarlý biri olmasý ne kadar doðru bilmiyorum.Bazen bu tavrý beni endiþelendirmiyor da deðil.Saray kapýsýnýn önünde iki Fransýz askeri duruyodu.bunun neden gerekli görüldüðünü anlamadým.Zaten þehrin pekçok yerinde fazlasýylaasker vardý.Ýçeride ise beni bir sürpriz bekliyordu…Binbaþý Caslier..onu tekrar görmek beni sevindirdi.O da bu karþýlaþmadan mutlu olmuþ gibi görünüyordu.Sýcak tavýrlarý ve iltifatlarý beni böyle düþünmeye itti.Akþam saatlerindeyse Kenan yalýya geldi.Bir süre kýzýyla hasret giderdi.Ayþe onu öyle özlemiþ ki görür görmez boynuna sarýldý.Kenan gerçekten iyi bir baba,lakin keþke kapýldýðý saçma fikirler olmasaydý.Belki o zaman her þey hepimiz için farklý olurdu.Aradan geçen onca zaman içinde belki fikirleri deðiþmiþtir diye umuyordum…Yanýlmýþým..hala o saçmalýklara inanýyor.Üstelik bunun için beni kaybettiði yetmezmiþ gibi,þimdi de kýzýný terk ediyor.Bunu Ayþe’ye nasýl yapar.Tutturmuþ”Ýstiklal” diye bir þey peþinden Anadolu’ya asilere katýlmaya gideceðini söylüyor.Güya Ýngiliz’ler,Fransýz’lar buraya bizi iþgal etmek için gelmiþ.Anadolu’da insanlara eziyet ediyorlarmýþ.Vataný kurtarmak için onlarla savaþacakmýþ.Batý bize medeniyet deðil,ölüm getiriyormuþ…Bu saçmalýklarý onun kafasýna kim sokuyor bilmiyorum.Beni Batý hayranlýðýna kapýlýp gerçekleri,ülkenin üzerinde oynanan oyunlarý görememekle suçladý.Bunlara daha fazla dayanamayacaðým,ne yapmak istiyorsa onu yapsýn.Babam onun delirdiðini söylerken haklýymýþ.Bir insan nasýl böyle çýlgýn fikirlere kapýlýp ailesini hiçe sayar ve birkaç avuç insanla koskoca ülkelere savaþ açmaya cüret eder.Bu çýlgýnlýk deðilde nedir.?

ERTESÝ GÜN…
Nur kýzýyla pazara gitmiþti.Kýzýyla son kez vedalaþmak isteyen Kenan da gizlice onlarý takip etmiþti.Çünkü bu sabah hakkýnda yakalama emri çýkarýldýðý için artýk yalýya gidemezdi.


     
Kalabalýðýn arasýnda farkedilmeden onunla konuþabileceðini düþünmüþtü,þehirde daha fazla kalamazdý.Bütün dikkatine raðmen Zavier ve Caslier’ýn onu izlediðini farkedememiþti.Kenan olanlarý Nur’a kýsaca anlattýktan sonra tam kýzýna sarýlmýþtý ki askerlerin etrafý kuþattýðýný fark eden Orhan onu uyardý.Kaçmak için çok geçti.Orhan havaya ateþ ederek halkýn paniðe kapýlmasýný saðladý.Herkes bir taraflara doðru baðýrarak koþmaya baþlayýnca onlarda kaçmak için bir fýrsat bulmuþlardý.Onlarýn kaçmaya çalýþtýðýný gören Zavier askerlere vur emri verdi.Askerler silahlarýný Kenan ve Orhan’a doðrulttuktan sonra etraftaki kalabalýða aldýrýþ etmeden ateþ etmeye baþladýlar.Kenan ve Orhan’da onlara karþýlýk vermeye baþladýlar.Nur ve küçük Ayþe bu þatýþmanýn tam ortasýnda kalmýþlardý.Bir Fransýz askeri Nur’u zorla tutuklamaya çalýþýrken,küçük kýz korkuyla babasýna doðru koþmaya baþladý.Ayþe’nin kurþunlar arasýnda kendine doðru koþtuðunu gören Kenan onu korumak için hiç düþünmeden ortaya atýldý.Daha kýzýna yaklaþamadan bir kurþun gelip Kenan’ýn bacaðýna saplanmýþ,acýyla yere yýðýlmýþtý.Olanlar karþýsýnda çýlgýna dönmüþ olan Nur kýzýný kurtarmak için kendisini tutan askerle adeta boðuþuyordu.Zavier Ybþ.Jerome’a küçük kýzý ve Kenan’ý vurmasýný emreder.Bu emir karþýsýnda donup kalan Jerome “nasýl olur”dercesine Zavier’e bakýnca Zavier emri bir kez daha ama bu sefer daha sert bir þekilde tekrarladý.Araya giren Caslier buna karþý çýktý.Bu sýrada ayaða kalkan Kenan kýzýný kucakladýðý gibi koþmaya baþladý.Orhan da etraftaki sebze kasalarýný ateþe vererek askerleri engellemeye çalýþýyor,bir yandanda Kenan’la, Ayþe’yi korumak için askerlere silahla karþýlýk veriyordu.Ortalýk yakýlan ateþle,havada uçuþan mermilerle adeta mahþer alanýna dönmüþtü.Dumanlarýn etrafý kaplamasý Kenan’ýn askerlerden kurtulmasýný kolaylaþtýrmýþtý.Onlar gözden kaybolurken Nur kendisini tutan askerden kurtulmuþ ,korkuyla onlarýn ardý sýra koþmaya baþlamýþtý.

SORGULAMA….
Zavier…Caslier…Jerome…

Yedikule zindanlarýnda baþarýsýz bir kaçma giriþiminden sonra yakalanan Nur’u sorguya almýþlardý.
_Kenan’la neden görüþtün?
_O kýzýmýn babasý.
_Daha önce ne zaman görüþtünüz?
_Sadece dün akþam ..kýzýný görmeye gelmiþti.
_Pazar yerinde buluþmak için o zaman mý sözleþtiniz.
_Ne…hayýr..sözleþmedik,geleceðini bilmiyordum.
_Ona bilgi mi veriyorsun?
_Ne ..ne bilgisi ,verebilirim ki ona.
_Bilmiyorum,bize sen söyleyeceksin.Onun asilerle birlikte olduðunu biliyorsun,ona ne tür bilgiler verdiðini anlat.
_Ben ona hiçbir konuda bilgi vermiyorum,neden bahsettiðinizi anlayamýyorum.
_A..elbette..eski kocan nede olsa, belki onun için casusluk yapýyorsun.
_Beni böyle birþeyle nasýl itham edersiniz,ben saygýn bir aileye mensubum.Sanýrým kim olduðumu bilmiyorsunuz, beni onlarla nasýl bir tutarsýnýz.
_Meraklanmayýn hanimefendi,kim olduðunuzu gayet iyi biliyorum.Sarayda ki davetlerden tanýþýyoruz.Þimdi bize bu sabah neden Stavro Yannis’in evine gittiðinizi söyleyin.
_Onlar benim arkadaþlarým.
_Elbette..elbette..onlarla arkadaþ olman iþini kolaylaþtýrýyor.Senden þüphelenmedikleri için rahatça istediðin evraklara ulaþýyorsundur.Bu sabah oradan eski kocana vermek için ne aldýn.
_Siz..siz beni nelerle suçluyorsunuz,hem de arkadaþlarýma karþý…artýk çok fazla ileri gittiniz Zavier..karþýnýzda kimin olduðunu hatýrlayýn.Bana suçlu gibi davranamazsýnýz.
Nur’un bu sert çýkýþý Zavier’i öfkelendirmiþ,ona oldukça sert bir tokat atmýþ,aðzýndan ,burnundan kanlar boþalmýþtý.Caslier ve Jerome durum karþýsýnda sessiz kalmýþ,hiç tepki vermemiþlerdi.Sorgu iyice þiddetlenmiþ Zavier Nur’u casuslukla suçluyor,bunu itiraf etmesi için onu zorluyordu.Ama Nur bütün suçlamalarý reddetmiþ,Zavier’in karþýsýnda büyük bir kararlýlýkla duruyordu.Saatler geçtikçe öfkesi iyice artan Zavier ona tekrar vurmak için elini kaldýrmýþtý ki Caslier bu kez sessiz kalamayarak elini tuttu.Zavier daha da öfkelenmiþ,Caslier’i sanýðý korumakla suçlamýþ,onu üstlerine þikayet etmekle tehdit etmiþti.Caslier ise kaþýsýndakinin bir bayan olduðunu hatýrlatýp,bir bayana vurulmasýnýn doðru olmadýðýný savunmuþtu.
Bunlar olurken bir yandan Eftelya diðer yandan Nur’un babasý Ziya Paþa da kýzýný kurtarmak için uðraþýyorduZavier’le görüþen Ziya Paþa bütün uðraþlarýna raðmen Zavier’i kýzýnýn suçsuzluðuna ikna edemez.Eftelya ise yardým istediði Stavro’nun bunu reddetmesiyle yýkýlmýþtýr..
Ertesi sabah Zavier Nur’u tekrar sorgulamak için odasýna çaðýrtýr.
Ama daha önce Caslier’la konuþur ve Nur’un suçlu olduðunu,idam edilmesi gerektiðini Kenan’ýn ancak bu þekilde teslim olacaðýný söyler.Bu plan sayesinde diðer asilerin yerini de öðrenebileceklerdir..Caslier ise bu planýn yanlýþ olduðunu,suçu ispatlanmamýþ birinin idam kararýnýn istenmeyen sonuçlar doðuracaðýný savunur. Kenan teslim olursa daha sonra Nur’a ne olacaðýný sorar.Zavier bunun Nur’un tutumuna baðlý olduðunu,kendileriyle iþbirliði yaparsa affedilme ihtimalinin olacaðýný söyler.
Zavier’in odasýndan çýktýktan sonra Nur’un yanýna giden Caslier,askerlerin onu hücreden çýkarmakta olduklarýný görür.Askerlere onu kendisinin Zavier’e götüreceðini söyleyerek ,onlarý uzaklaþtýrýr.Bir süre koridorda sessizce ilerledikten sonra askerlerin göremediði bir dönemeçte aniden durup Nur’a sarýlýr.O ana kadar kendisine ilgisizmiþ gibi davranan Caslier’in bu davranýþý Nur’u þaþýrtmýþtý.
Caslier ona Zavier’le iþbirliði yapmasýný aksi takdirde onu idam edeceklerini söyler.Nur hiç cevap vermemiþti.Yaklaþan ayak seslerini duyunca tekrar yola devam ettiler.Zavier’in odasýna vardýklarýnda Zavier ona,Kenan’ýn teslim olmasý halinde serbest kalacaðýný aksi halde casusluk suçundan idam edileceðini söyler,fakat Nur bunu kabul etmez.Caslier ‘in yapabileceði hiçbirþey kalmamýþtýr artýk.


NUR’UN ORHAN’LA BULUÞMASI…..
Kapatýldýðý hücrede demir parmaklýklara dayanmýþ oturuyor Kenan’la Ayþe’ye ne olduðunu düþünüyordu.Yaþýyorlarmýydý,iyilermiydi,merak etmekten kendini alamýyordu.Zavier ondan Kenan’ý yakalatmasýný istedine göre hala hayatta olmalýydýYada onlar öyle zannediyorlardý.Belki de Zavier onu kandýrýyordu.Gerçeði öðrenmeliydi ama ,bunu nasýl ve nereden öðrenebilirdi.
O böyle düþüncelere dalmýþken mahkumlarýn bulunduðu yeri temizleyen görevli yanýbaþýnda beliriverdi.Nur þaþkýnlýk içindeydi….bu…Orhan’dý.
_Buraya gelmeye nasýl cesaret edebilirsin,her yerde sizi arýyorlar.
_Onlardan korkacak olsaydýk….devamýný getirmedi.Beni boþ ver þimdi,sen nasýlsýn onu söyle.Yüzünün haline bakýlýrsa…bayaðý kötü davranmýþ alçak herifler.
_Ben iyiyim..beni boþverde Kenan ..yaþýyormu..kýzým nerde nasýl?
_Ýkiside gayet iyi,sen onlarý merak etme güvenli bir yerde saklanýyorlar.
_Allaha þükürler olsun,onlara kötü bir þey oldu diye çok korktum.
_Artýk korkmana gerek yok,onlar çok iyi buna emin olabilirsin.Sana bir þey yapmalarýnda korkma,en kýsa zamanda seni buradan kurtarmanýn bir yolunu bulacaðýz.
Nur’u merak eden Caslier’da oraya gelmiþ,onun biriyle konuþtuðunu görünce saklanýp onlarý izlemekteydi.
_Çýldýrdýnýz mý siz,bunu nasýl yapacaksýnýz.Onlarýn istediðide bu zaten,sizi buraya çekip yakalamak istiyolar.     
_Sen bizim için endiþelenme ,biz bir yolunu buluruz.Kimse gelmeden gitmeliyim artýk.Biraz duraksadýktan sonra..ama oluda baþaramazsak..kýsa bir sessizlikten sonra elini cebine soktu,bir yüzük çýkarýp Nur’a uzattý.Nur önce yüzüðe sonra Orhan’a baktý ve hiçbirþey söylemeden yüzüðü aldý.Ýkiside sessizce birbirlerine baktýlar,bunun ne olduðunu biliyorlardý söylenecek bir söz yoktu.Orhan gitmek için hareketlenmiþti ki Nur aniden:
_Orhan…bende sana bir þey vereceðim,ama önce arkaný dönmelisin.
_Pekala..deyip arkasýný döndü.
Nur elbisesinin düðmesi çözmeye baþladý,çamaþýrýnýn arasýndan bir parça kaðýt çýkardýktan sonra üzerini düzeltti.Caslier ise saklandýðý yerden bütün olanlarý görmüþtü.
_Tamam..dönebilirsin..deyip kaðýdý Orhan’a uzattý.
_Nedir bu?
_Stavro’nun masasýndan aldým…iþinize yarayabilir.
_Ah .! Nur sen ne yaptýn..bunu bulsalardý seni hemen öldürürler di.
_Ölmekten korkmuyorum…dedi kararlý bir ses tonuyla.Orhan..Kenan’a bir þey söylemeni istiyorum.Ona..beni affetmesini..ona inanmadýðým için üzgün olduðumu söylermisin.Ayrýca Ayþe ‘ye de iyi bakmasýný söyle..
_Söylerim ..
Ýkiside birbirlerine sessizce baktýlar,bir daha hiç görüþemeyecek insanlarýn ,idam mahkumlarýnýn son bakýþý gibi,vedalaþmýþlardý.
HAPÝSHANEDEN ÇIKIÞ….
Ýdam günü yaklaþtýkça Zavier’in de sabrý tükenmek üzereydi.Kenan hala teslim olmamýþtý,üstelik aldýðý bazý istihbaratlara göre Nur’u hapisten kaçýrma planlarý yapýyordu.Bu haber Caslier’ýn da kulaðýna gelmiþti.Þimdi hem Zavier hem de Caslier buna karþý tedbir alýyor,planlar yapýyorlardý.Herkesin farklý bir planý vardý.Kenan’la, Orhan þehrin diðer tarafýnda göstermelik bir isyan çýkaracak,askerlerin büyük bir kýsmýný oraya çekip,savunmayý zayýflatmayý planlýyorlardý.
Zavier ise böyle bir isyan olasýlýðýna karþý Nur’u gizlice baþka bir hapishaneye gönderecek,Yedikuleye gelen Kenan’ý hapishanenin içinde kýskývrak yakalayabilecekti.Tam bir kurt kapaný hazýrlýyordu onlar için.
Caslier’ýn ise ne yapacaðýný tahmin etmek güçtü.Kime güveneceðini,kimden yardým alacaðýný bilemiyordu.Herþeyi en ince ayrýntýsýna kadar düþünmeli,bu çarpraz ateþ arasýndan farkedilmeden sýyrýlmasý gerekiyordu.O bu düþüncelere dalmýþken ,hemen arkasýndan gelen sesle irkildi._Sana yardým edebilirim..dedi..sesin sahibi.
Sesin sahibini görmek için arkasýný döndüðünde Yüzbaþý Jerome ile gözgöze geldi.
_Sana yardým edebilirim…diye tekrarladý Jerome.Caslier ne demek istediðini anlamamýþtý.
_Ne yardýmý..diye sordu Caslier anlamadýðýný belirtir bir ifadeyle.
_Yapacaðýn þey için..Tek baþýna bunun üstesinden gelmen zor,bir yardýmcýya ihtiyacýn olacak…vee..ben yardým için hazýrým.
_Neden bahsettiðini anlamýyorum Yüzbaþý..diye geçiþtirmeye çalýþtý.
_Hadi Caslier..birþeyler yapacaðýný biliyorum..beni hiçbirþey yapmayacaðýna inandýramazsýn.
_Neden bahsediyorsun sen,.hiç bir þey anlamýyorum,diye tekrar etti.
_Nur’dan…onun idam edilmesine izin vermeyeceðini biliyorum..onun için mücadele edeceðini,ona karþý hislerin olduðunu da biliyorum,gerçi bunu herkes biliyor Binbaþý.
_Kimmiþ bu herkes..ve ne biliyorlarmýþ söylermisin.
_Ben,Zavier,bütün subaylar ve saraydaki herkes ..
_Hýh..demek herkes onu sevdiðimi ve kurtaracaðýmý düþünüyor.
_Düþünmüyorlar Caslier..bundan eminler.
_Ne.! Böyle birþeyi nasýl düþünürsünüz.Ben bir askerim Yüzbaþý,nerde,nasýl davranýlmasý gerekiyorsa öyle davranýrým.Davetlerde onunla dans etmem kibarlýk gereðiydi,bunun yanlýþ anlaþýlmasýna üzüldüm doðrusu,ayrýca ben sadece onunla dans etmedim ki,baþkalarýyla da dans ettim.
_Yapmayýn Binbaþý…diye sözünü kesti Jerome.Bunu inkar edemezsiniz,size bakan herkes bunu açýkça görebiliyor.Zaten siz ne kadar aksini söylesenizde herkes inanmýþ bir kere.Ayrýca sizi anlayabiliyorum,Zavier’in emrinde ki birine güvenemezsiniz.Ama inanýn bana,sizi temin ederim ki..bu meselede sizinle ayný taraftayým.Ve size gerçekten yardým etmek istiyorum.
_Bunu neden yapmak isteyesin,
_Aþk için.
_Aþk…yoksa..siz de..
_Evet!.. Binbaþý ben de..herneyse artýk bunun bir önemi yok,onun seçimi belli..ama þunu bilmenizi isterim ki bundan önce de ,þimdi de Zavier’in yaptýklarýný uygun bulmuyorum,size yardým etmek istememin bir diðer nedeni de budur.
Caslier düþünceliydi,onun sözlerinde ne kadar samimi olduðunu bilemiyordu.Belki de onu Zavier göndermiþti,sadece Kenan’a deðil kendisine de bir tuzak kýrmuþ olabilirdi.Zaten hiç anlaþamýyorlardý.Zavier onu sürekli üstlerine þikayet etmekle tehdit edip duruyordu,oldukça sinsi bir insandý,hem isyancýlardan hemde her yaptýðýna karþý çýkan Caslier’dan kurtulabilirdi.”Bir taþla iki kuþ” dedi içinden…bu oyuna gelmek istemiyordu.
_Sanýrým..bana inanmadýnýz..dedi Jerome,sessizliði bölerek..bu kadar düþündüðünüze göre.
_Sana nasýl güvenebilirim..Zavier’in adamýsýn..bunu kendinde söyledin.
_O halde bunu ispatlamam gerekecek.Size bir þey hatýrlatayým Binbaþý,Pazar yerindeki baskýnda Zavier bana Kenan’a ateþ etmemi emrettiðinde bunu yapmadým.Çünkü küçük kýzýn yaralanma ihtimali vardý.Ama o bunu önemsemedi bile ,üstelik özellikle kýza ateþ etmemi emretti.Buna karþý geldim..oradaydýnýz biliyorsunuz.
_Biliyorum ..evet..ama..
_Ama bu yerine getirilecek bir emir deðildi.Küçük bir çocuða ateþ etmek ne askerliðe ne erkekliðe nede insalýða sýðacak bir davranýþtý.Ben onurlu bir insaým Binbaþý..ama ne yazýk ki onursuz bir insanýn emrindeyim.Asker olmam,onun emrinde olmam,yanlýþ bir karara,haksýzlýða,adaletsizliðe sebep olacaksa,baþýma ne gelirse gelsin ,sonuç ne olursa olsun umurumda deðil.Böyle bir emre uymam.Lütfen Binbaþý..bana inanýn..size yardým etmeme izin verin,tek baþýnýza onunla baþ etmeniz güç,onun oyunlarýna gelmeyin.
_Tamam Yüzbaþý..size inanýyorum…ve yardýmýnýzý memnuniyetle kabul ediyorum…
Ýdama iki gün kala geceyarýsýndan hemen önce þehrin diðer tarafýnda isyan çýkmýþ askerlerin büyük bir bölümü oraya sevk edilmiþti.Zavier de planýný uygulamaya baþlamýþ Nur’u bir arabaya bindirip oradan uzaklaþtýrmýþtý.Nur ayrýlýr ayrýlmaz hemen Binbaþý Caslier’ýn yanýna gitti.Caslier askerle birlikte isyaný bastýrmak için karþýya geçmeye hazýrlanýyordu.Zavier buna þaþýrmýþtý,bunu beklemiyordu.Caslier’in durumdan faydalanýp Nur’u kaçýrmak isteyeceðini düþünüyordu.Bütün planlarý alt_üst olmuþtu.Çünkü beklediðinin aksine Caslier isyaný bastýrmak için karþýya geçiyordu.Bu sýrada yanlarýna gelen Yüzbaþý Jerome,telaþlý telaþlý þehrin bu tarafýnda arka semtlerin de isyan baþladýðýný söyledi.Zavier baþka bir isyan beklemiyordu.,Caslier’ýn bölüðünü ve Jeromu oraya göndermeye karar verdi.Caslier ve Jerome askerlerini alarak oraya doðru yola çýktýlar.Ýsyanýn çýktýðý yere vardýklarýnda semt giriþine kurulmuþ barikatlarla karþýlaþtýlar.Askerlerin geldiðini gören isyancýlar daha da galeyana gelmiþlerdi.Çatýþma baþladýðýnda Caslier ve Jerome askerlerinin bir kýsmýný aðaçlýk alanlarýn olduðu yerlere siper edip,kendileri ise Caslier’ýn arabasýna doðru ilerleyip karanlýkta kayboldular.



     KURTULUÞ ANI…..
Nur ;Zavier’in planýný sogulama sonrasýnda Caslier dan öðrenmiþti.Kenan’a bunu bildirmesi için daha önce Orhan’ýn hapishaneye girmesine yardým eden görevliyi yollamýþtý.Haberi alan Kenan’la Orhan ,Zavier’in bu planýna karþýlýk baþka bir plan yapmýþ onlarý iki ayrý yerdeisyan çýkararak þaþýrtmýþlardý.Kendileri de Nur’un götürüldüðü diðer hapishanenin yolunda onu kurtarmak için bekliyorlardý.
Nur ise endiþeli bir yolculuk yapmaktaydý.Neler olacaðýný,kurtulup kurtulamayacaðýný,en önemlisi bir daha kýzýný görebilecekmiydi.O bu düþüncelere dalmýþken arabanýn aniden durmasýyla kendine geldi.Dýþarýdan sesler geliyordu.Yanýndaki askere ne olduðunu sordu.Aslýnda olaný tahmin ediyordu,heyecanlanmýþtý,onlar gelmiþ olmalýydý.Ýçerdeki askerlerden biri ne olduðunu anlamak için dýþarý çýktý.Sesler biraz daha artmýþtý,bir süre sonra da birkaç el silah sesi geldi.Ýçerideki diðer asker hemen silahýna sarýlmýþtý ki kapý açýldý.Gelen az önce dýþrýya çýkmýþ olan askerdi gözleri faltaþý gibi açýlmýþtý ._Neler oluyor?..silah sesleri nereden geldi?..diye sordu içerideki.Ana diðer asker hiç cevap vermeden öylece bakýyordu.Asker ve Nur ne olduðunu anlamak için ona bakýyorlardý ki kapýdaki asker bir anda arabanýn içine düþtü.Sýrtýna saplanmýþ býçaðý gördüler.Nur yanýnda ki askere baktý,onunda gözleri diðerinin ki gibi korkudan faltaþý gibi açýlmýþ,önünde cansýz bir þekilde yatan arkadaþýna bakýyordu.Bu sýrada baþý siyah örtüyle sarýlý iki kiþi göründü.Biri elindeki silahla askere aþaðýya inmesini iþaret etti.Zaten korkudan kýpýrdamakta zorluk çeken asker titreyerek elindeki silahý yere býrakýp ,arabadan inmek için hareketlendi.Tam ayaðýný uzatýp,baþýný eðdiði sýrada.baþý örtülü adamlardan biri silahýnýn kabzasýyla askerin baþýna vurup onu bayýlttý.Sonra sessizce birkaç saniye Nur’a bakýp arabanýn kapýsýný kapattý.Ve araba bu sefer baþka bir yöne dðru hareket etti..Arabanýn içinde yalnýz kalan Nur olanlarý anlamaya çalýþtý.Onlar Kenan’la Orhan olmalýydý ama neden kendisiyle hiç konuþmamýþlardý,bu durum garip gelmiþti .”Belki de acele etmeleri gerektiði içindir” dedi.Sonuçta kurtulmuþtu ya,þimdi nereye olduðunu bilmediði bir yere doðru ama bu kez güvenle gidiyordu.Araba kýsa bir an durduktan sonra tekrar yola devam etti.
Þehrin diðer tarafýnda þatýþma tüm hýzýyla devam ediyor ,silah seslari her yerden duyuluyordu.Zavier ise büyük bir sabýrsýzlýk içindr Kenen’la Orhan’ýn getrilmesini bekliyordu.Kenan ve Orhan ise atlarýnýn üzerinde saklandýklarý yerde arabanýn gelmesini bekliyorlardý.Bir ara isyancýlar tarafýnda ateþ kesilmiþ askerler ne yapacaklarýný sormak için Komutanlarýna bakýndýlar.Etrafta olmadýklarýný görünce Subaylardan biri arabalarýn yanýna doðru ilerledi.Caslier’ýn arabasýnýn kapýsýný çalýp beklemeye baþladý.
Fakat içeriden herhangi bir ses gelmedi.Kapýyý tekrar çalýp” Binbaþý!. Diye seslendi.Yine cevap alamayýnca telaþla kapýyý açtýðýnda Binbaþýnýn sert tepkisiyle karþýlaþtý.
_Neden ,kapýyý izinsiz açýyorsun asker?
_Efendim..ben..ben kapýyý çaldým sizden cevap alamayýnca endiþelenmiþtim,affedin..dedi.
_Tamam..ben düþünüyordum..duymadým..dedi Caslier,bu kez daha yumuþak bir sesle.
_Efendim..karþý taraf ateþi kesti,ne yapmamýzý emredersiniz.
_Herkes yerini korusun..dedi Binbaþý arabadan inerek.Bizi cephanelerinin bittiðine inandýrýp,üzerlerine çekmek istiyorlar.Kendimizi açýða çýkarýnca ateþe baþlayacaklardýr.Ben aksini söylemedikçe kimse yerinden kýpýrdamasýn..dedi.
Bir süre daha böylece bekledikten sonra karþý taraftan birkaç el silah sesi geldi,onlarda karþýlýk verdiler.Ve gece boyunca bu durum böyle devam etti,ta ki gün aðarmaya baþlayýncaya dek.Ýsyancýlarýn çekildikleri anlaþýlýnca Caslier askerlerine dönüp;
_ Toparlanýn..karargaha dönüyoruz..dedi.
Karargaha vardýklarýnda onlarý gözleri uykusuzluktan kýzarmýþ bir halde bekleyen Zavier karþýladý.Öfkeden adeta kuduruyordu,bütün gece uyumadan Kenan’la Orhan’ýn getirilmesini beklemiþti ama henüz onlardan bir haber yoktu.Bir yandan askerleri azarlýyor,diðer yandan isyancýlara küfürler yaðdýrarak avluda bir ileri bir geri dolanýp duruyordu.
Öfkeli olan sadece o deðildi,Kenan’da öfkeliydi.Bütün gece o yolda Nur’un nakledildiði aracý beklemiþler,ama yoldan deðil araba bir tak kiþi bile geçmemiþti.Ýkiside merak içindeydi,neler olduðunu bilmemek,birþey yapamamýþ olmak onlarý çýldýrtýyordu.

GECE KIZKULESÝ…..
Araba uzun bir yoldan sonra durdu,kapýyý yüzü hala örtülü olan biri açtý.Nur boyu ve yapýsýndan dolayý onun Orhan olduðunu düþündü.Açýkta kalan tek yer gözleriydi fakat karanlýktan dolayý onlarda net görünmüyordu.Hem zaten onlardan baþka kim olabilirdi ki.Arabadan indiðinde sahilde olduklarýný gördü.
_Neden buraya geldik.? Diye sordu fakat adamdan bir cevap alamadý,sadece eliyle”sus”iþareti yapmýþtý.
Haklýydý böyle davranmakta,her an bir askerle karþýlaþabilirlerdi.Nur’da susup kendisine gösterilen sandala bindi ve sahilden uzaklaþtýlar.Bir süre sonra sandal Kýzkulesine yanaþtý.Baþý sarýlý adam Nur’un kuleye çýkmasýna yardým ettikten sonra kulenin kapýsýný açtý.Birlikte içeri girdiler,adam bütün pencereleri dýþarýdan,içerisi görülmeyecek þekilde örtülerle kapattý.Nur’a içinde yiyecek ve mumlar olan bir sepet verdikten sonra kapýyý dýþarýdan kilitleyip geldikleri sandala binerek oradan hýzla uzaklaþtý.
Nur olanlar karþýsýnda þaþkýn ve endiþeliydi.Bir yandan denizin ortasýnda tek baþýna kalmýþ olmak onu ürkütüyor,diðer yandan hapisten,idamdan kurtulmuþ olmasýna seviniyordu.Hava aydýnlanmak üzereydi Zavier’in olanlarý öðrenince nasýl çýldýracaðýný düþününce gülümsemeye baþladý.
Peki ya Caslier o ne yapacaktý,onu bir daha görebilecekmiydi.Kenan’la birlikte Anadoluya giderse_ki bunu yapmayý planlýyordu_bir daha asla onu göremeyecekti.Neden ona olan hislerini belirtmekte bu kadar gecikmiþti.

Kapýnýn çalýnmasýyla irkildi.Nur günlüðü okumaya o kadar dalmýþtý ki bir an kendisini B.Büyükanne Nur gibi kulede kapalý kalmýþ,çalýnan kapýnýn ardýnda askerler varmýþ gibi hissetmiþti.Hemen günlüðü yastýðýnýn altýna saklayýp “girebilirsiniz”dedi.
Gelen aðabeyi Mehmet’ti.
_Ne yapýyorsun bakalým burada,böyle yapayalnýz..deyip Nur’un yanýna oturdu.
_Hiçç…
_Hiç..sadece hiç öylemi..günlerdir odandan dýþarý çýkmýyorsun,arkadaþlarýnda görüþmüyorsun,sýkýlmadýnmý burada.
_Caným dýþarý çýkmak istemedi..ne yapayayým.
_Neden..bir sorun mu var yoksa.
_Ne sorun olabilir ki.
_Bilmem..Bir erkek arkadaþýn olmadýðý için mi evden çýkmýyorsun.Bak böyle devam edersrn evde kalacaksýn sonra.
_Amann be Mehmet,ne ilgisi var þimdi.
_Ne demek ne ilgisi var.Bak neredeyse 30 yaþýna geldin,senin yaþýtlarýnýn çoðu ya evli ya da niþanlý.Sen hala beðenecek bir adam bulamadýn bir türlü.
_Mehmet…kýzýyorum bak ama.
_Sen bana kýzacaðýna kalkta dýþarý çýk biraz kýsmeti açýlsýn.
_Üf..yaa.gitsene sen artýk,yaþlý nineler gibi konuþmaya baþladýn.
_Tamam ..tamam..kýzma,benim güzel kardeþim.Þaka yaptým,hem ben zaten seni kimselere vermem,hele bir istemeye gelsinler,bak hepsini nasýl dövüyorum.
_Sana inanamýyorum Mehmet.
_Ýnan bebeðim,ben seni kimselerle paylaþmam,hem bak ne güzel yaþayýp gidiyoruz hep birarada..öyle deðilmi.
_Annem duymasýn böyle söylediðini “hep senin yüzünden evlenmiyor bu kýz” diye baþýnýn etini yer sonra.
_Kýzsýn valla..umurumda deðil,vermiyorum iþte kimseye abin deðilmiyim.
_Hmm..demek öyle..peki ya aþýk olursamda mý vermeyeceksin.
_O zaman baþka tabi..Hem sen öyle birini buluncaya kadar ,ben çoktan bastonla dolaþmaya baþlarým bile.
_Çok kötüsün ya..gerçekten çok kötüsün..deyip yastýkla ona vurur.Mehmet boþ durur mu o da diðer yastýðý kapýp karþýlýk vermeye baþlar.Bu yastýk savaþý anneleri odaya girip müdahale edinceye kadar devam etti.
_Çocuklar..ne yapýyorsunuz böyle,kocaman insanlar oldunuz hala çocuk gibisiniz.
_Sadece küçük kardeþimle biraz þakalaþýyorduk…dedi Mehmet.
_Birde aðabey olacaksýn…evli barklý adam böyle çocuk gibi davranýrsa,bu kýzda büyüdüðünü anlamaz tabi.
_Haydaaa..yine ben suçlu oldum.Senin kýzýn kimseyle ilgilenmiyorsa ben ne yapabilirim ki.
_Neden kardeþini de alýp biraz dýþarýya çýkmýyorsun.Bir club’a falan gidin mesela,ne bileyim iþte geçler nerede eðleniyorsa oralara gidip eðlenin biraz.Bu devirde evde oturan genç görülmüþ mü.
_Haklýsýn annecim..dedi Mehmet,sen gelmeden az önce ben de ayný þeyi kardeþime söylüyordum.”Bu gidiþle evde kalacaksýn”diye.
_Mehmet..!
_Ne ..yanlýþ mý..evde kalmadýn mý.
_Anne neden oðluna bir þey söylemiyorsun.
_Tabii..elbette söyleyeceðim..”haklýsýn oðlum,”kesinlikle haklýsýn.
_Ne..size inanamýyorum..dedi Nur hayretle,bir annesine bir aðabeyine bakarak.
Odada gülüþmeler baþladý,günlerdir ilk defa neþelenmiþlerdi.Annesi de yataðýn üzerine ,ikisinin arasýna oturup ellerinden tutarak;
_Ýkinizide çok seviyorum,siz benim tek yaþama sebebimsiniz.Hep böyle neþeli ve mutlu olmanýzý istiyorum,sonsuza kadar..mutlu olun.
Bu sözler üzerine ikiside annelerine sarýlmýþlardý.Ýþte bu yaþanan an tam bir mutlu aile tablosuydu.
Mehmet annesinin de isteðiyle akþam kardeþini ve eþini bir gece klübüne götürmüþtü.Mehmet ve eþi dans ederken Nur da günlükte okuduklarýný düþünüyor”bir gün bende birini böyle sevecekmiyim acaba”diye geçirdi içinden.
Yanýna gelen aðabeyinin isteðiyle dansa kalkmýþ onunla dans ediyordu.Pistin hemen kaþý tarafýndaki bar bölümünde ise tanýdýk bir yüz vardý.Prf.Dr. Caslier barda oturmuþ içkisini yudumlayýp etrafýna bakýnýyordu.Ama ne o Nur’u,nede Nur onu görmüþtü.Nezaman biri diðerinin tarafýna doðru baksa,öbürünün arkasý dönük oluyordu.
Tarih sanki onlarý bir kez daha bir araya getirmek istiyor,fakat talih onlarý yine buluþturmuyordu.

     ERTESÝ SABAH…..
Sabah olmasýna raðmen Nur’u götüren askerlerin hala dönmemiþ olmasý Zavier’in canýný sýkmýþtý.Neler olduðunu öðrenmek için askerlerden birini göndermiþti.Öðleye doðru asker yanýnda baþka bir askerle geri döndü.Bu diðer saker Nur’u nakletmekle görevlendirilen 4 askerden biriydi.Zavier’in karþýsýna getirildiðinde korkudan hala titriyordu.Onu elleri ve ayaklarý baðlý halde ölmüþ olan diðer askerlerin yanýnda baygýn vaziyette bulmuþlardý.Araba da Nur da kayýptý.
Zavier’in gözlerinden adeta ateþler fýþkýrýyordu.
_Seni neden öldürmediler…diye sordu.
_Bilmiyorum efendim diye kekeledi asker.
_Ben biliyorum asker..ben biliyorum..öfkemi senden çýkarmam için seni öldürmediler.
_Komutaným…lütfen beni baðýþlayýn…diyerek Zavier’in ayaklarýna kapandý ve aðlamaya baþladý.Ama bu hareketi onu dahada sinirlendirmekten baþka bir iþe yaramamýþtý.Ayaðýna kapanan askere sert bir tekme atarak onu yanýndan uzaklaþtýrdý.Biraz sakinleþip askeri sorgulamaya baþladý.
_Kim yaptý..Kenan’mý.
_Kim olduklarýný bilmiyorum efendim,yüzlerini göremedim.
_Ne demek,görmedim,körmüsün be adam.
_Þeyy..þey efendim çok karanlýktý,yüzlerini örtmüþlerdi.
_Hmm..peki kaç kiþiydiler.
_Ýki…dedi asker sessizce.
_Kaç..? Duyamadým,yüksek sesle söyle.
_Ýki…efendim,dedi asker korkuyla titreyerek.
_Demek iki kiþiydiler..Dört asker iki kiþiye yenildi,öylemi.Hemen götürün þunu buradan,bir daha da gözüme göstermeyin..diye baðýrmaya baþladý.Zavier’in hiddetinden bütün askerler korkuya kapýlmýþtý.Her biri bir bahaneyle oradan uzaklaþmaya çalýþýyordu.
_ Jerome’u çaðýrýn bana hemen..gece neler oldu bilmek istiyorum.
_Efendim..Yüzbaþý burada deðil..dinlenmek için gitti.
_O halde gece orada olan herhangibirini getirin bana.
_Emredersiniz! Deyip odadan ayrýlan asker bir süre sonra yanýnda Onbaþýyla birlikte geri döndü.
_Beni emretmiþsiniz efendim.
_Sen bütün gece oradamýydýn Onbaþý.?
_Evet efendim.
_Bana bütün detaylarýyla orada neler olduðunu anlatmaný istiyorum.
_Efendim..isyancýlar semt giriþine büyük bir barikat kurmuþlar,nöbet tutan iki askerimizi rehin almýþlardý.Uzun bir müddet karþýlýklý olarak ateþ açtýk.Sabaha doðru karþý taraftan silah sesi kesildi.
_Hmm…neden peki.
_Sanýrým cephaneleri bitmiþti.
_O halde neden hemen üzerlerine gitmediniz.
_Efendim..ne yapacaðýmýzý bilemedik.
_Peki ya komutanlarýnýz,onlar ne yaptý.
_Efendim..Yüzbaþý ve Binbaþý yanýmýzda deðildi.
_Nedemek yanýmýzda deðildiler…neredeydiler.
_Arabadaydýlar.
_Siz çarpýþýyorken onlar arabada ne yapýyorlardý.
_Bilmiyorum efendim.! Ne yapmamýz gerektiðini sormak için gittiðimde yalnýz biri oradaydý.
Bu cevap üzerine heyecanlanan Zavier’in ifadesi birden deðiþti.
_Kim..hangisi oradaydý.?
_Binbaþý Caslier..
_Ne yapýyordu peki..dedi .Az önceki telaþlý hali yerini hayal kýrýklýðýna býrakmýþtý.
_Elindeki bir haritaya bakýyordu.Bana düþündüðünü söyledi,yerimizi korumamýz gerektini,bunun bir aldatmaca olabileceðini,riske girmememiz gerektiðini söyledi.
_Haklý..doðru düþünmüþ…devam et…daha sonra neler oldu.
_Karþý taraftan birkaç kez daha ateþ açtýlar,sonrada durdular.Sabah olunca Yzb.Jerome,Binbaþýna daha fazla beklemenin anlamsýz olduðunu ,çekilmemizi önerdi.Sonrada oradan ayrýldýk.
_Tamam Onbaþý ..gidebilirsin.
Demek Binbaþý hep oradaydý.O halde bunu yapan o olamazdý.Öyleyse Kenan bunun tuzak olduðunu anlamýþ,baþka bir plan yapmýþ olmalýydý.”Lanet olsun.ben bunu neden düþünemedim”diye kendisine kýzmaya baþladý bu kez.Herþeyi mahvetmiþti,hem Kenan’ý yakalayamamýþ hem yem olarak kullandýðý Nur’u elinden kaçýrmýþtý.Üstelik Caslier’dan da boþ yere þüphelenmiþti ama içinden bir ses hala Caslier’a dikkat etmesini söylüyordu.

Hava iyice kararmýþ,vakit neredeyse gece yarýsýna yaklaþýyordu.Nur bütün gün kulede tek baþýna oturup birinin gelmesini beklemiþti.     Artýk iyice sýkýlmýþtý ki bir ses duydu.Perdeyi biraz aralayýp dýþarý bakýnca,bir sandalýn yaklaþtýðýný gördü.Gelenin kim olduðunu görememiþti bu sebebten saklanma ihtiyacý hissetti.Ama nereye saklanabilirdi ki burada.O böyle ne yapacaðýný düþünürken kapý açýlmýþtý bile.Ýçeriye týpký gece kendisini buraya getiren adam gibi baþý örtüyle sarýlmýþ biri girdi.Onun geceki adam olmadýðýný hemen anladý.Bu adam daha uzun boyluydu”Kenan! Senmisin”diye sordu.Adam cevap vermedi.Nur korkmaya baþlamýþtý,baþka biri olduðu kesindi ama kimdi,bunu kestiremiyordu.Adamsa sessizce kapýyý kapatýp ona doðru yaklaþmaya baþladý.O yaklaþtýkça Nur bir adým geriye gidiyordu.Sonunda gidecek yer kalmayýp duvara dayanýnca adam da ona iyice yaklaþmýþtý artýk.
Nur bu sefer “kimsin sen” diye sordu.Aralarýndaki mesafe o kadar kýsalmýþtý ki nefesini adeta yüzünde hissedebiliyordu.Adam Nur’un korkulu gözlerle ona baktýðýný görmüþtü.Tam ellerini ona doðru uzatýyordu kiNur arkasýnda sakladýðý býçaðý ona doðru savurdu.Adam Nur’dan daha çevik bir hareketle elini yakalamýþ olmasýna raðmen yaralanmaktan kurtulamamýþtý.Nur býçaðý kaptýrýnca iyice korkmuþ olmasýna raðmen “kimsin sen” diye tekrar sordu.Adam taralanmýþ olmasýna raðmen hiç ses çýkarmamýþtý,baþýndaki örtüyü açmaya baþladý.
Örtü açýldýðýnda Nur büyük bir þaþkýnlýkla;
_Aman Allahým!..Binbaþý..siz..diyebildi.hemen kendini toparlayýp..Neden cevap vermediniz.
_Güzelliðiniz beni öylesine büyülüyor ki,karþýnýzda dilim tutuluyor,konuþamýyorum sadece bu güzelliði seyretmek istiyorum..dedi.
_Ama..sizi öldürebilirdim.
_Ölümün sizin elinizden gelmesine memnun olurdum.
Bu sözler Nur’un gururunu okþamýþ,ne söyleyeceðini bulmakta zorlanýyordu.Binbaþý ise ona iyice yaklaþmýþ eliyle Nur’un mahcubiyetten eðilmiþ olan baþýný kaldýrdý.Göz gözeydiler artýk.Ýkiside ne söyleyeceklerini bilemiyordu,konuþmak o an öylesine gereksiz birþeydi ki ,içlerindekini dýþa vursalar kelimeler yetersiz kalacaktý..sustular…Bir süre böyle bakýþtýktan sonra sessizliði bozan yine Nur oldu.
_Beni nasýl buldunuz.?
_Buraya gelmenizi ben saðladým.
_Siz mi..dedi Nur hayretle..ben..ben sanýyordum ki..
_Kenan ..seni buraya getirenin o olduðunu sanýyordun..diye tamamladý Nur’un sözünü.
_Þey…yani evet..bu kýyafetleri görünce
_Anlýyorum..diye sözünü kesti tekrar baþkalarýnýn da öyle zannetmesini istediðimiz için böyle giyindik.
_Sanýrým Zavier ve adamlarýný kastediyorsunuz.
_Evet..onu kastediyorum.
_Peki..gece beni buraya getiren kiþi kimdi.Çünki siz olamazsýnýz o daha farklýydý.
_Yüzbaþý Jerome..sizi buraya getiren oydu.
_Yüzbaþýmý..buna inanamýyorum..onun Orhan olduðunu zannetmiþtim.Ama o Zavier’in adamý bunu neden yaptý…bunu neden yaptýnýz..beni neden kurtardýnýz Binbaþý.
_Bunu þimdiye kadar anlamýþ olmalýsýnýz.
_Anladýðým þeyin doðru olup olmadýðýna emin deðilim.
Caslier tebessüm ederek ona baktý ve Nur’un yüzünü ellerinin arasýna alýp alnýna bir öpücük kondurdu.
_Þimdi eminmisin? Diye sordu.Nur hiç cevap vermeden sanki “anladým” dercesine manidar bir edayla baktý.Hemen sonra hiçbirþey olmamýþ gibi;
_Yaranýzla ilgilensek iyi olacak..dedi.
_Önemli bir þey deðil,küçük bir sýyrýk sadece.
_Yinede ilgilenilmesi gerekir,enfeksiyon oluþabilir.
_Pekala..dedi Caslier ve üzerindekilri çýkardý.Yaranýn söylediði gibi küçük bir sýyrýk olduðunu göstererek;
_Býçak kullanmakta pek baþarýlý olduðunuz söylenemez dedi.
_Bu latife edilecek bir þey deðil Binbaþý..Allaha þükür ki baþarýlý deðilmiþim…deyip yarayý temizlemeye baþladý.
_Peki ya diðer yara..dedi Caslier…onu sarmayacakmýsýn?
_Hangi yara dedi Nur..zira Caslier’ýn vücudunda baþka yara görünmüyordu.Caslier Nur’un elini tutup kendi göðsüne koydu;
_Ýþte.. buradaki..bunuda iyileþtirebilirmisin.
Nur’un þaþkýnlýðý ismini koyamadýðý baþka türlü bir duyguya karýþýyor,ne söylemesi gerektiðini bilemiyordu.Caslier ise söylenmesi gereken bir sözün olmadýðýný,sadece ona sarýlmanýn bu yaranýn tek ilacý olduðunu söylüyordu.

“Nasýl oluyordu da ülke bu durumdayken,hergün insanlar ölüyorken,kendileri “aþk”ý düþünebiliyorlardý.Bu bencillik deðilmiydi.
Ama “aþk” sadece olaðan zamanlarda deðil,olaðan dýþý zamanlarda da(savaþ ,kýtlýk vs) varlýðýný hissettirecek bir kalp bulabiliyordu.Bazen acýlý,bazen umutsuz,bazende onu hiç beklemeyen bir kalpte bile ansýzýn beliriverebilirdi.Sancýlar içindeki bir ruhta bile hayat bulmak için,inanýlmaz bir savaþ verebiliyor,aklýn yüreðin önüne geçmesine izin vermiyordu.
_Önemli bir þey deðil,küçük bir sýyrýk sadece.
_Yinede ilgilenilmesi gerekir,enfeksiyon oluþabilir.
_Pekala..dedi Caslier ve üzerindekilri çýkardý.Yaranýn söylediði gibi küçük bir sýyrýk olduðunu göstererek;
_Býçak kullanmakta pek baþarýlý olduðunuz söylenemez dedi.
_Bu latife edilecek bir þey deðil Binbaþý..Allaha þükür ki baþarýlý deðilmiþim…deyip yarayý temizlemeye baþladý.
_Peki ya diðer yara..dedi Caslier…onu sarmayacakmýsýn?
_Hangi yara dedi Nur..zira Caslier’ýn vücudunda baþka yara görünmüyordu.Caslier Nur’un elini tutup kendi göðsüne koydu;
_Ýþte.. buradaki..bunuda iyileþtirebilirmisin.
Nur’un þaþkýnlýðý ismini koyamadýðý baþka türlü bir duyguya karýþýyor,ne söylemesi gerektiðini bilemiyordu.Caslier ise söylenmesi gereken bir sözün olmadýðýný,sadece ona sarýlmanýn bu yaranýn tek ilacý olduðunu söylüyordu.

“Nasýl oluyordu da ülke bu durumdayken,hergün insanlar ölüyorken,kendileri “aþk”ý düþünebiliyorlardý.Bu bencillik deðilmiydi.
Ama “aþk” sadece olaðan zamanlarda deðil,olaðan dýþý zamanlarda da(savaþ ,kýtlýk vs) varlýðýný hissettirecek bir kalp bulabiliyordu.Bazen acýlý,bazen umutsuz,bazende onu hiç beklemeyen bir kalpte bile ansýzýn beliriverebilirdi.Sancýlar içindeki bir ruhta bile hayat bulmak için,inanýlmaz bir savaþ verebiliyor,aklýn yüreðin önüne geçmesine izin vermiyordu.
Ama akýl,yüreði savaþ gibi olaðandýþý durumlarda susturmayý baþarabilecek bir güçteydi.
Öyleyse neden,þu an bu kadar aciz bir durumda hissediyordu kendisini.Bu olanlar normalmiydi,aklýyla yüreði arasýnda sýkýþýp kalmýþtý.Bundan sonra ne yapayacaktý.Herþey büyük bir belirsizlik içinde týpký denizdeki bu kule gibi,kendilerini herþeyin ortasýnda buluvermiþlerdi.”
Sabah olmak üzereydi.Martýlar çýðlýk çýðlýða telaþlý telaþlý uçmaya baþlamýþlardý bile.Onlarýn sesleriyle uyanan Caslier yattýðý yerden hýzla fýrlayarak kalktý.Pencerenin aralýðýndan etrafa bakýndý deniz durgun,hava ise yeni aydýnlanýyordu.Etrafta kimseler gözükmüyordu.Giysilerini giyinip Nur’un yanýna gitti.Bir süre uyumakta olan Nur’u izleyip alnýna bir öpücük kondurduktan sonra gitmek üzere hareketlenmiþti ki Nur öpücüðün etkisiyle adeta uyuyan güzel misali uyanmýþtý.Uyku mahmuru gözlerle Caslier’a bakýp;
_Gidiyormusun?dedi.
_Hava aydýnlanmak üzere..kimse görmeden karargaha dönmeliyim.
_Tekrar ne zaman geleceksin.
_Geceyarýsýna doðru gelirim.Kendine dikkat et benden veya Jerome’dan baþkasý gelirse saklan…ve..þu silahýda elinden býrakma…umarým kullanmak zorunda kalmazsýn..deyip silahý eline verdi.
_Umarým ..diye tekrarladý Nur.
Silahý alýrken Caslier’ýn gözü Nur’un elindeki yüzüðe takýlmýþtý.Gece dikkat etmemiþti ama þimdi yüzüðü görünce ona kimin verdiðini de hatýrlamýþtý.Nur’un elini tutup dikkatlice yüzüðe baktý.
_Ne oldu..diye sordu Nur.
_Bu yüzüðün özel bir anlamý varmý?
_Neden soruyorsun..
_Sadece merak ettim..neden takýyorsun bunu.
_Yüzüðü beðenmediðin için mi soruyorsun yoksa baþka bir nedenlemi.
_Bu ..Kenan’ýn yüzüðümü.
_Bunu da nereden çýkardýn..onun yüzüðünü çok uzun zaman önce takmayý býraktým.Sadece sýradan bir yüzük,neden ilgini çektiðini anlamadým.
_Sýradan bir yüzük…öylemi.
_William ne söylemeye çalýþýyorsun,açýkça söylermisin.
_Hapishanede..biriyle konuþtuðunu gördüm,kimdi o?
_Orhan’dý.Beni kurtatacaklarýný söylemeye gelmiþti.
_Ve..sana bu yüzüðü verdi.Bunun mutlaka özel bir anlamý olmalý,öyle deðilmi.
Nur onun þüphesini anlayabiliyordu.Hala Kenan’a karþý hisleri olabileceðini düþünmüþ olmalýydý,böyle bir anda bile bunu sormaya çalýþtýðýna göre…
_William..ben…seni anlýyorum ama inan bana Kenan benim için kýzýmýn babasý olmasýndan baþka bir þey ifade etmiyor.Ben..seni seviyorum..bu yüzüðe gelince,ne olduðunu zannettiðini biliyorum amaemin ol zannettiðin gibi deðil.Ve yüzüðün büyük bir taþla kaplanmýþ olan üst kýsmýný eliyle kavrayarak açtý.Yüzük sanki küçük bir kutu gibiydi,içindeyse bir miktar beyaz renkli toz vardý.
_Buda nedir ..dedi Caslier merakla yüzüðe ve içindeki toza bakarak.
_Zehir..
_Zehir mi..sana içi zehir dolu bir yüzüðü neden verdi…ne yapacaksýn bununla.
_Þayet beni kurtaramazlarsa..idamdan önce içmem için verdi.
Caslier duyduðu karþýsýnda dehþete kapýlmýþtý.
_Buna inanamýyorum..nasýl insanlar bunlar..kendini öldürmeni nasýl isterler..sen..sen bunu yapmayý nasýl düþünürsün.
_Düþman kurþunuyla, üstelik o alçaðýn elinden ölmektense,kendimi öldürmeyi tercih ederim.Bu çok daha onurlu bir ölüm olur benim için.
Caslier söyleyecek bir söz bulamamýþtý.Onun düþüncesine saygý duymuþ hatta böylesine onurlu birini sevmiþ olduðu için kendisiyle de gururlanmýþtý.Ona sýkýca sarýldý.
Lütfen..!.ben ölmeden sakýn böyle bir þey yapmaya kalkýþma,buna dayanamam.Eðer kurtulamazsak ve birinin ölmesi gerekirse bu sen deðil ben olacaðým.
_Hayýr..böyle konuþma ne olur dedi Nur.Sen olmadan artýk benimde yaþamamýn bir anlamý olmayacak.
_O halde ya birlikte öleceðiz ,yada sonsuza kadar birlikte yaþayacaðýz.
_Belki sonsuzlukta bile..diye tamamladý Caslier’ýn sözünü.

      FÝNAL….

Ben Yüzbaþý Jerome…
Bu günlüðü bulup,okuduktan sonra bu satýrlarý yazmaya karar verdim.
Günlükler; insanlarýn hayat hikayelerini kendi aðýzlarýndan anlatýr.Fakat hikayeci ölünce,onu okuyanlar bu hikayelerin sonunu asla öðrenemezler.
Týpký bu günlükleri yazan Nur ve Caslier’ýn hikayalerinin sonunu kimsenin gerçekten bilemeyeceði gibi.
Bu günlükler;bir gün onlarýn çocuklarýnýn eline geçecek( bunun için elimden geleni yapacaðým) fakat son sayfadan sonrasýný bilmeleri þu an neredeyse imkansýz.Belki insanlar onlara gerçeklerden bambaþka þeyler anlatacaklar.
Ýþte..bende bunun olabileceðini düþünerek,her iki günlüðün son sayfasýna “onlarýn sonunu”kendim yani olanlarý en yakýndan bilen kiþi olarak ben yazmalýyým diye düþündüm.
Yazdýklarým bittikten sonra Nur’un defterini en yakýn arkadaþý Madam Eftelya’ya vereceðim.Çünkü þu an þehri terk ettikleri için ailesine ulaþamýyorum.
Binbaþýnýn defterini ise oðluna göndereceðim.Bunlarý bilmeleri gerektiðine inanýyorum,umarým bunu yaptýðým için bana kýzmazlar.
Ertesi akþam Binbaþý yine Kýzkulesine Nur’un yanýna gitmiþti.Giderken etrafý kontrol ettigiðinden hiç þüphem yok ama karanlýkta onu takip eden gölgeyi farketmemiþti.
Bu Zavier’in adamlarýndan biriydi.Binbaþý’ndan þüphelenmekten hiç vaz geçmemiþ,sürekli takip ettiriyordu.O gece sabaha karþý hava henüz aydýnlanmamýþtý ki bir asker odama girip beni uyandýrdý.Zavier’in hazýrlanmamýzý, isyancý asilerin yerini bulduklarýný,beni beklediklerini söyledi.     
Önde Zavier arkasýnda ben ve benim arkamda on asker olmak üzere hep birlikte sahile doðru yürümeye baþladýk.Zavier’in bahsettiði asilerin onlar olmamasý için yol boyunca dua ettim.Sahile varýnca Kýzkulesinin karþýsýnda durduk Zavier sandallara binmemizi söyleyince,dualarýmýn boþuna olduðunu anladým.Onlarý bulmuþtu…ve avýný tuzaða düþüren bir sýrtlan gibi zevkten sýrýtýyordu.Onlarý uyarmalýydým ama bunu nasýl yapabilirdim,bir yol,bir çare,aklýma hiçbirþey gelmiyordu.Silahýmý sýkýca kavradým…eðer Zavier’i vurursam..diðer askerler önce beni,sonrada onlarý vururlardý.Oradan kaçma þanslarý da yoktu ki.Sonunda silahýmý havaya doðru ateþledim..ne olacaksa olsun.Zavier’e kontrol ederken olduðunu söyledim,sinirden köpürüyordu yine.Umarým Binbaþý silah sesini duymuþtur en azýndan bunu ummak içimi rahatlatýyordu.Yanýlmamýþým..Binbaþý silah sesini duyar_duymaz hemen dýþarý çýkmýþ,sandalýna binmek için hareket etmiþlerdi.Ama Zavier bunu tahmin etniþ olmalý ki,kulenin diðer tarafýna da askerler yerleþtirmiþ,onlara kaçacak yer býrakmamýþtý.
Kuleye vardýðýmýzda Binbaþý ve Nur bu askerler tarafýndan yakalanmýþ,askerler sandallarýnda onlara doðrultulmuþ silahlarýyla karþýladýlar bizi.
Zavier büyük bir savaþ kazanmýþ komutan edasýyla gülüyordu karþýlarýnda.
_Bir suçluya yardým ettiðin için sende idam edileceksin..dedi.Ve hatta ikinizi ayný anda idam edelim,sevenleri ayýrmak dopru olmaz..deðil mi.Ne dersin Binbaþý.
_Ölümüm seni mutlu edebilir Zavier ama bunu göremeyecek olmanda beni mutlu ediyor.
_Ha..ha..haaa..Ne kadar zavallý bir durumda olduðunuzun farkýnda deðilsiniz galiba Binbaþý.Bir kadýn için hayatýnýzdan vazgeçiyorsunuz.Ve siz güzel bayan..bu adam sizin için ölürken,siz baþka bir adam için ölüyor olacaksýnýz.
_Ben hiç kimse için deðil..vataným için ölüyorum..bu vatan sizin gibilere kalmayacak.Beni ajanlýk yaptýðým için tutuklamýþtýnýz..evet..ajanlýk yaptým,ordularýnýzýn,silahlarýnýzýn,bütün bilgilerini Anadoluya gönderdim Zavier.Bu savaþý kazanamayacaksýn..þimdi..ben burada beni seven onurlu bir adamla ölecek olmaktan mutluluk duyuyorum.Sen ise layýk olduðun gibi alçakça öleceksin.
_Ah..ne romantik bir sahne..sanki Romeo ve Juliet’i seyrediyor gibiyim.Siz..týpký onlar gibi öleceksiniz ..ama benim silahýmla..ha..ha..ha..Asker niþan al!..
Ýþte bu emirle bütün askerler silahlarýný onlara doðrulttu.Binbaþý Nur’un elinden sýkýca tutmuþtu.Ölürken bile birbirlerine sevgi sözcükleri söylüyor,bir gün bir þekilde yeniden bir araya geleceklerini,yarým kalan aþklarýný doyasýya ,korkmadan yaþayacaklarýný söylüyorlardý.Birbirlerine son defa bakýp gülümsediler,sonrada sarýldýlar.Zavier ayrýlmalarýný söylemiyor adeta emrediyor gibi baðýrmýþtý.Az önce sevdiðine gülen gözlerle bakan Binbaþýnýn bir anda gözlerindeki ifade deðiþmiþti.Ona hala sýkýca sarýlmýþ bir vaziyetteken nereden aldýðýný bilmediðim( çünki daha önce askerler yakaladýklarý sýrada onunkini almýþlardý) ama tahmin ettiðim kadarýyla Nur’un üzerinde saklý olan silahý Zavier’e doðrulttu.Daha ne olduðunu bile anlayamadan Zavier’i alnýnýn ortasýndan vurdu.Zavier hemen oracýkta ölmüþtü.Herkes þaþkýnlýk içinde kimse ne yapacaðýný bilemez bir vaziyette adeta donup kalmýþtý.Komuta artýk bana geçtiðine göre onlarýn infazýna izin vermeyecektim.Askerlere silahlarýný indirmelerini söyledim ama dinlemediler belkide o þaþkýnlýk içerisinde beni duymamýþlardý.Emri tekrarladým,benimle birlikte kuleye çýkanlar silahlarýný indiriyorlardý ki,birkaç el silah sesi geldi.Arka taraftaki sandalda bulunan askerler emri duymamýþ veya aldýrmamýþ olacaklardý.Binbaþý ve Nur’un vurulmalarýyla denize düþmeleri ayný anda olmuþtu.
Ölmüþlermiydi….bilmiyorum..
O koyu karanlýkta görebildiðim tek þey ikisinin hala elele tutuþmuþ vaziyette denizin dalgalarý arasýnda sürüklendikleriydi.
Kimbilir belki hala yaþýyorlardý,belki de bu zamanda olmayaný Tanrý baþka bir zamanda geri vermek üzere onlarý ölümsüzleþtiriyordu.

Nur aniden doðruldu,nefes almakta zorlanýyordu.Derin derin nefes almaya çalýþtý su adeta kanýný dondurmuþtu.Birkaç kez daha derin nefes aldýktan sonra küvetten çýktý.Üþüyordu…hemen havluya sarýnýp yataðýna gitti.Hala sýrýlsýklamdý,saçlarýndan akan sular önce yüzüne sonra yataðýna düþüyordu.Günlüðü eline aldý içinden B.Büyükanne ve Binbaþýnýn resimleri olan sayfayý açtý.Bir süre dikkatlice onlara baktý.Günlüðü aldýðýndan beri bir çok kez onlarýn resimlerine bakmýþ,yüzlerini adeta hafýzasýna kazýmýþtý.Defteri kapadý,göðsüne basýp aðlamaya baþladý.Onlar için üzgündü,bu üzüntünün tarifide yoktu,sadece aðlayabilirdi.Yataðýna uzanýp saatlerce aðladý.
Birkaç saat sonra evden çýkmýþ caddelerde hýzla yürüyordu.Gördüðü ilk çiçekçiden iki kýrmýzý gül aldý sahile Kýzkulesinin karþýsýna gelince durdu.Okuduklarýný gözünde canlandýrýyorcasýna kuleye baktý.
Sonra elindeki güllerden birini denize attý.Bu senin için B.Büyükanne dedi.Tam ikincisini de atmak üzereydi kidenizin üzerinde kendisinin attýðý gülün yanýnda baþka bir gül beliriverdi.Baþýný kakdýrýp gülü kimin attýðýna baktý.
Ýþte tam bu sýrada onunla gözgöze geldi.Ýkisininde gözlerinde hayret verici bir bakýþ belirdi.
_Caslier…dedi Nur hayretle.
_Nur…
_Ýsmimi nereden biliyorsunuz.
_Peki..ya..siz benimkini nereden biliyorsunuz.
_Þey…bende bir resim var..siz oradaki adama benziyorsunuz.
_Sizde bendeki resimdeki kadýna çok benziyorsunuz.
Sonra birbirlerine ellerindeki günlükleri gösterdiler.Onlar..onlarýn torunlarýydý.Ve Tanrý sanki onlarý bu zamanda yeniden biraraya getirmiþti.Uzun uzun onlardan bahsettiler ve ellerinde kalan son gülleride denize attýlar.Tam gitmek üzereydiler ki yanlarýna yaklaþan bir turist( bir Fransýz turist) onlara Sultanahmet’e nasýl gidebileceðini sordu.Nur ona nasýl gidebileceðini tarif etti turist teþekkür edip tanýþmak istedi..
_Teþekkürler..benim adým Jerome..ya sizinkiler nedir?
_Ben William James Caslier.. tanýþtýðýmýza memnun oldum.
_Ben de Nur..memnun oldum Jerome.
_Aman Tanrým!..olamaz ..bu gerçek olabilir mi..yoksa sadece isim benzerliði mi.
_Neden bahsettiðini anlamadým..dedi Caslier.
_Sizin Binbaþý William Caslier’la bir yakýnlýðýnýz varmý..Kendisi Kurtuluþ savaþý sýrasýnda burada görev yapan bir Ýng.Subayýymýþ.
_Evet..elbette tanýyorum..kendisi benim Büyükbabamdýr.
_O halde sizde Nur’un torunu olmalýsýnýz..Týpký Büyükbabamýn dediði gibi Tanrý sizi yeniden buluþturmuþ.
Bu inanýlmaz tesadüf hepsini þaþýrtmýþ ayný zamanda mutlu da etmiþti.Þimdi üçü birlikte Kýzkulesinin tam karþýsýnda bulunan bir bankta oturmuþ ,birbirlerine Büyükanne ve Büyükbabalarýnýn günlüklerini gösteriyorlardý.
Ýki nesil sonra biraraya gelmiþ olan bu insanlar,o zamanda yaþananlarý,okuduklarý bu günlükler sayesinde öðrenmiþlerdi.Caslier,Nur,Jerome,yeniden bir araya geliþlerini kutluyorlardý adeta.

Kader yýllar önce zamansýz ayýrdýðý bu insanlarý,tam da birbirlerini kaybettikleri( birbirlerine veda ettikleri) bu yerde yeniden biraraya getirmiþti.Belki de onlara bunu borçlu olduðunu düþünüyor,yaptýðýný telafi ediyordu.Kimbilir…

     SON…..


     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Balýk Olmak [Þiir]
Nedir Sebep [Þiir]
Gitme [Þiir]
Aþk Diye Bir Þey [Þiir]
Bir Kadýn,bir Erkeði Ne Kadar Sevebilir [Þiir]
Ýnsaný Ne Öldürür.? [Deneme]


Nuray Kayalý kimdir?

acemi yazar

Etkilendiði Yazarlar:
klsikler


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nuray Kayalý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.