Emin olamıyorum demiştim ya sana, artık eminim ya da emin olduğumu sanıyorum. Aşk’ a aşık olmak kendisine aşık ediyor beni. Bugüne kadar hep hoşlandım birilerinden, sevdim, aşık oldum ama geride Aşk ile ben kaldık sadece. Aşk ve ben iki can dost. Yürüdük parklarda, bahçelerde, gittik sinemalara, tiyatrolara birlikte ve kokladık hayatın rengini, alabildiğine engin. Hep benimleydi, bütündü benimle sanki. Belki de bendim o, belki de benzediği için sevdim onu, aşık oldum ona. Belki de hakimiyetine girmekten hoşlanıyorum onun. Geçirdi mi duygularımı egemenliğine, sardı mı tüm benliğimi, mahvetmeye başlıyor beni, salıyor damarlarıma mutlulukla karıştırdığı ölümcül zehrini. Zamanla artırdıkça dozunu, hakim olamıyorum hareketlerime, konuşmalarıma. Doz varınca son haddine, konuşturuyor beni alıştığım cevaplar almak uğruna. Evet müzik defteri, yine yaptı yapacağını Aşk bana, konuşturdu beni. İç dünyamın ana sütunlarında çatlaklar oluştu yaşadığım depremle. Ama bu çatlakların oluşturabileceği tehlikeleri engellemek için, iç dünyamın yeni yarattığı yapılar daha da güçlü kıldı beni. Çökmedim bu sefer dizlerimin üstüne. Bu arada müzik defteri sana bir isim bulmak gerek. Ya da sürekli değişen bir isim koymak daha doğru sana. B.... olsun adın şimdilik, ama unutma Aşk’ a her aşık oluşumda değiştireceğim adını. Seni Aşk’ ın kendisi farzedeceğim ya da Aşk’ ın tezahürü varsayacağım ve her şeyi haykıracağım yüzüne. Şimdilik hoşça kal B.... Beğendin mi ilk adını.