..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Furkan TERZİOĞLU




10 Nisan 2014
Aziz Misafir  
Furkan TERZİOĞLU
Evet biri bekleniyordu,bir şey bekleniyordu.Bu kadar çok bekleniyordu çünkü yanında sevinç getirecekti.O kaldığı sürece hüzün olmayacaktı bütün yapraklar dökülse dahi.Misafir ağırdı.Öyle ya ta günler öncesinden başlamıştı hazırlık.Önce evlerin önü süpürüldü.Hüzün getirdiğine inanılan sararmış yapraklar göz önünden kaldırıldı birer birer.Herkes o kadar neşeliydi ki bütün dertler unutulmuştu.


:AEAC:
Güneşin sıcaklığını kaybettiği günlerdi.Yapraklar yavaş yavaş toprak rengini alıyordu aslına bürünmek için.Yağmur da eksikliğini hissettirmiyordu.Hüzün mevsimiydi vakit,şair mevsimiydi.Sararmış yapraklara baktı.Yüzyıllardır aynı yapraklara bakan insanların aklına neler geldiğini düşündü.Kimi bir yaprağa şiirler sığdırır kimi basar geçerdi üstüne.Bir yaprakta ne görebilirdi ki insan?Dağlar ardını mı görürdü yoksa gönülden gönüle bir bağ mıydı yapraklar?Bu defa vuslatı temsil ediyordu bütün yapraklar.Küçük çocukların ‘’Anne ne zaman gelecek?’’ sorusuna ‘’Yapraklar döküldüğü zaman.’’ Cevabını almaları sonbaharı hüzün mevsimi olmaktan çıkarıp bir mutluluk mevsimi,heyecan mevsimi haline dönüştürmüştü.Evet biri bekleniyordu,bir şey bekleniyordu.Bu kadar çok bekleniyordu çünkü yanında sevinç getirecekti.O kaldığı sürece hüzün olmayacaktı bütün yapraklar dökülse dahi.Misafir ağırdı.Öyle ya ta günler öncesinden başlamıştı hazırlık.Önce evlerin önü süpürüldü.Hüzün getirdiğine inanılan sararmış yapraklar göz önünden kaldırıldı birer birer.Herkes o kadar neşeliydi ki bütün dertler unutulmuştu.En azından misafir gidene kadar yoktu dert.En sevdiği de bütün akrabaların bir araya toplanıp misafir odasına döşeklerin serilmesiydi.Döşekler erkenden serilirdi ama yatmadan önce koyu bir muhabbet başlardı ayların verdiği özlemle.Eski anılar anlatılırdı.Kahkahalar çınlatırdı odayı.Gülüşlerin en samimilerini burada görmek mümkündü.Bütün bunlar beklenen misafir sayesindeydi.Daha gelmeden tesir etmeye başlamış,mutluluğu daha gelmeden haberci olarak gelmişti.Çocukların haftalar öncesinden her gün,her saat babasından sordukları misafirin gelmesine artık çok az kalmıştı.Çocuklar bir gün öncesinden yıkanırdı.Küçüklerin ibriklerle leğende yıkandığı günler ne kadar da güzeldi.Büyükler önce yıkanmak için yarışırlardı.Sonra girene su kalmama ihtimali vardı çünkü.Küveti leğen,havuzu ineklerin su içtiği oluk olan çocuklar ne kadar da mutluydu.Hiçbiri halinden şikayet etmiyordu.En güzel elbiseler o misafire saklanırdı.Babalar yeni elbise alamasa bile en sevdiği elbiseleri giyerdi.Öyle ya misafir gidene kadar burukluk,mahzunluk yoktu.Tek bir şey vardı o da sonbahara inat mutluluk.Köz ateşte kızartılan bir mısır olurdu bazen mutluluğun adı.Bazen de her dilimini başka birinin paylaştığı bir kavun…Ne iyi etmişti bu misafir gelmekle.Bu kadar hazırlık yetmezdi tabi.Günler öncesinden yapılmıştı baklavalar.Her asmanın en iyi yapraklarından dolmalar sarılmıştı.Tatlının bir an bile eksik olmaması lazımdı ağızlardan.Tatlı yemeyen tatlı konuşamazdı ki.Zaten hep tatlı konuşmamanın cezasını çekerdi ya insan.Ama misafire hürmeten hatırlanırdı eski dostlar.Aralarında sonbaharın soğuk rüzgarları esse de dedim ya misafir sonbaharı sevmezdi,sararmış yaprakları sevmezdi.Bir kelam yeterdi belki o dosta.Yaşlılarda hatırlanırdı.Belki misafirin gelişinden gelişine görülen,eli öpülen yaşlılar vardı.Ölüler de hatırlanırdı.Bu mukaddes yolculukta emanetlerini bize bırakmış ölüler…Tam manasıyla insanlığı tadardık bu aziz misafir geldiğinde.Fazla durmazdı birkaç gün sonra giderdi misafir.Gitmese ona da hürmet kalmayacağını biliyordu ve gitmekte çok haklıydı misafir.Hiçbir şey onun varlığındaki gibi olmuyordu gittiğinde.Sanki misafir hiç gelmemişçesine sersemliyordu insanlar.Şimdi misafirin gelmesi bile mutluluğu getirememeye başladı insanlara.Peki kimdi bu misafir?Bayram’dı Bayram.Bir selam yeterdi belki o dosta bayramdan bayrama.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sırlardan Bir Sır [Şiir]
Ayrılık [Şiir]
Halvet [Şiir]


Furkan TERZİOĞLU kimdir?

Devrin Tâhâ'nın devri olacağına inanan ve bütün çalışmalarını bu yönde yapan şair müsveddesi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Sezai Karakoç-Necip Fazıl Kısakürek-Nurullah Genç-İskender Pala-Serdar Tuncer-Müjdat Er...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Furkan TERZİOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.