Prensiplerden hoþlanmam. Önyargýlarý yeðlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Elime kalemi alýp bir yazýya baþlamayalý o kadar uzun zaman oldu ki hem kalemi hem kaðýdý unutmuþ gibiyim.Bu iki nesne Tek baþlarýna düþünüldüklerinde ne kadarda anlamsýzlar.Ama ikisinin bir araya geliþleri insana nasýlda yeni dünyalar açýyor. Ya da nasýl da yeni dünyalara yolculuklar baþlýyor.Bazen ürperiyor insanoðlu bu yolculuklara çýkmaya.Ama biliyor ki insan olmanýn en temel koþulu korkmamak yeni yolculuklara çýkmaktan.Hele bu yolculuklardan biri kendi içine doðru gidiyorsa daha bir gayretkeþ olmalý.Hep tersi olur nedense en korkulan yolculuk kendi içine olan yolculuk olur.Korkular,kaygýlar, heyecanlar hep bu yolculuk öncesi baþlar.Týpký þimdi üzerimde oluþan ruh hali gibi;büyük bir sýnav öncesindeyim sanki,korkular bir tarafa her yaným titriyor göðüs kafesimin daraldýðýný hissediyorum. Evet korkuyorum! Evet heyecanlýyým! Evet ürkeðim! Ama ne fayda ki bu yolculuða çýkmak gerekiyor.Kaðýdýn ve kalemin valsine katýlmak gerekiyor,bu týnýyý hissetmeli insan;elleri uyuþmalý, beyni karýncalanmalý.Cümleler korkunun ve heyecanýn etkisiyle nasýlda trajik olmaya baþladý. Acaba beni bu vals öncesinde korkutan nedir?Yeterince üretememek mi ya da kendimi ifade edememek mi?Sanýrým Bu sorularýn cevaplarýný en iyi bulacaðýmýz yer yazýnýn kendisi olacak.Merak ediyorum kalem ve kaðýt beni nereye götürecek? Biliyorum bir an önce yazýya geçmeliyim,Ýçimden bir ses bu giriþi ne kadar uzatýrsam o kadar rahat olacaðýmý söylüyor bu yolculuk esnasýnda.Kolayda deðil hani yýllar sonra eline kaðýdý kalemi alýp yazý yazmaya çalýþmak.Ne garip Ýstanbul’a gelirken Hedefim tamda buydu.Oysa nasýlda savrulmuþum olmak istediðim yörüngeden.Neden böyle bir isteðim vardý bilmiyorum.Belki de içimde büyük bir yazar ruhu vardýr!Sanýrým sizde satýrlar ilerledikçe bu ruhun farkýna varmaya baþlayacaksýnýz!Nasýlda çaba sarfediyorum yazmak istediðim konuya girmemek için;aslýnda yazmak istediðim birçok konu var .Bunlarýn arasýnda uzun zamandýr tartýþtýðýmýz ve kafamý kurcalayan esas konu ise iþte þimdi geliyor. Hayatýn bir anlamý var mýdýr?Yaþam kendiliðinden akýp giden deli bir nehir midir?Bu akýþkanlýðýn içinde biz neyiz?Akýp giden yaþam bizim mi?Biz mi bir rüyadayýz yoksa yaþam mý rüya görüyor?Kýsacasý yaþamýn anlamý nedir? Bu konuya girmeden belirtmek isterim ki bu yazý okuyucuya ulaþana kadar elimde tutmuþ olduðum kaðýdýn ve kalemin efendisi benim.Ýþte o sebeptendir ki kalemi istediðim gibi kullanýp konuyu istediðim yöne ve yere çekerim.Bu efendiliðim yazý sizlere ulaþýncaya kadar sürecektir.Yazýnýn sizlere ulaþtýðý andan itibaren efendiliðim biter.Ýþte o zaman yetkilerimi herkesle paylaþýrým. Yaþamýn anlamý nedir sorusu belki de çok sonra sormam gereken bir soru.Önce yaþam nedir sorusunu sormak gerekiyor mu?ya da yaþam nasýl baþladý?Gibi sorular bu yazýda olmalý mý bilmiyorum.Bence bu sorularý fencilere býrakalým sanýrým onlar bu sorunu daha kapsamlý inceleyebilir. Biz tekrar yaþam denilen örgütlü ve karmaþýk yapýnýn bir anlamý ve amacý olup olmadýðýna dönelim. Vardýr diye düþünüyorum;ya da olmalýdýr.En önemli anlamý soygunculuk yapmaktýr belki de ya da yüzünü bile görmediðin insanlar için ölmekte yatar bu dev yapýnýn anlamý.Yazý yazmaktýr belki de yoksa dans etmek midir.Evet kesinlikle dans etmektir. Sevdiðin bir müzik eþliðinde seni heyecanladýran bir kadýnla çýlgýnlar gibi dans etmektir.Düþünsenize nasýl koparsýnýz yer ve zaman denilen mevhumlardan,nasýl da ayaklanýr içimizde bulunan tüm hücreler,nasýl kayboluruz kendi içimizde. Sahi biz bu yer ve zaman mevhumlarýndan kopmayý istiyor muyduk?Sanýrým hepimiz bunu biraz istedik ve istiyoruz da. Ýþte o yüzden hayal kurmalarýmýz,o yüzdendir fallara bakýp dar vakitlerden kaçýþlarýmýz.Zaten burasý da olayýn bam teli iþte.Hangimiz çýkýp da ben bu olgulardan kaçmýyorum diyebilir ki.Kendi yaþamlarýmýzý öylesine sýðlaþtýrýp gerçekleri yaþanmaz hale getirdik.Oysa biz deðil miydik kaçtýðýmýz gerçekleri yaratanlar?Yarattýklarýmýzdan bu kaçýþ neden öyleyse?Siz hiç yarattýklarýndan kaçan bir tanrý duydunuz mu.Eðer duyduysanýz o tanrýnýn tanrýlýðý nerede kaldý.Peki bizim insanlýðýmýz nerede kaldý?Yoksa biz artýk sadece yiyip,içip,seviþen içleri kariyer hýrsýyla dolu birer hayvan mýyýz? Tam da bu noktada hepinizin yüzündeki o trajik gülümsemeyi görür gibiyim.Ne garip þu insanoðlu kendisine böylesine aðýr bir itham varken bile gülebiliyor.Siz hiç eþek denilen bir köpeðin güldüðünü gördünüz mü?Göremezsiniz çünkü her yaratýk kendi benliðinin farkýndadýr.Tek bir yaratýk benliðinin farkýnda deðildir;biziz iþte o yaratýklar.Her yazý da illa ki bir çözümleme ya da bir cevap olmalý mý ben bilmiyorum.Ama bildiðim tek bir þey var o da tanrýlaþmanýn zamanýnýn geldiði.Bunun tek yolu da insanlaþma sürecine dönmemiz.Ýnsanlaþmak diyorum duyuyor musunuz beni?Açýn artýk kulaklarýnýzý daha da önemlisi yüreklerinizi. Býrakýn artýk geniþ zamanlar beklemeyi bu yüzden tüm vakitleri kaybediyoruz.Atýn artýk üstünüzden bu ölü topraðýný.Daha o kadar çok keþfedilecek þey var ki,deniz bitmedi halen. Biliyorum gülüyorsunuz ama buradan bakýnca bir tanrý olarak asýl ben sizlere gülüyorum.Ben yarattýðým gerçeklerden korkmuyorum ve gittikçe daha büyük bir tanrý oluyorum.Çünkü daha güzel bir hayat yaratmaya çalýþýp daha insancýl gerçekler yaratýyorum.Bu kahrolasý yýlgýnlýk çarþafýný yýrtýp üretmeye baþlýyorum. Sahi neydi yaþamý n anlamý? Belki de üretmektir.Evet burada biraz durup bu kavram üzerine düþünmek gerekiyor. ÜRETMEK ! Ýnsanca üretmek,insaný üretmek.Dergimiz de yazan arkadaþlardan birisi tartýþýlacak birçok kavram var diyor.Bunlarýn baþýndaysa ‘dil’ sorununu koyuyor.Oysa tatýþýlmasý gereken ilk kavram insan deðil midir? ÝNSAN ! Nedir insan?Bu baþlý baþýna tartýþýlmasý gereken bir konu.Sahi biz neyiz? Sevgilerimiz,hayallerimiz,amaçlarýmýz,paylaþýmlarým ve umutlarýmýz vardý.Farkýnda mýsýnýz bilmiyorum ama onlar artýk” o güzel atlara binip çekip gittiler”biz kaldýk geride soysuz ve ne olduðu belli olmayan ucube yaratýklar gibi.En kötüsü umudumuzda yok artýk.Nasýl ve nerede kaybettik o güzelim erdemlerimizi? Ýnsan insanýn dayanaðýdýr.Haydi gelin Hobbes’i yalan çýkaralým ne diyordu insana inanmayan ve güvenmeyen bu düþünür “insan insanýn kurdudur” ...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hüseyin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |