..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Gökhan Güldemir




18 Kasım 2003
Aslında Tamamı Bir Oyun Yaşadıklarımızın...  
Gökhan Güldemir
Lipogramme - "E" harfine küsmüş bir yazı. Bu yazıda "E" harfi bulana mutluluk vadediyorum.


:AIFF:
Aslında tamamı bir oyun yaşadıklarınızın. Ya da bir  bulmaca. Tabi niçin hayatımız bir bulmaca olmasın ki? Bir bulmacayı bir solukta tamamlamak nasıl da sıkıcı olurdu. “soldan sağa” yapıldığında bulmaca çözülmüş olur, ya “yukarıdan aşağıya” olanlar? Sanırım hayat da sorunlarımıza karşı yaptığımız savaşları kazandığımız zaman daha yaşanır oluyor. Hiçbir sorunu olmayan bir hayat aslında çok da ilginç olmazdı.
 
Tüm sorular doğru yanıtlanarak bitirilmiş bir bulmacanın tadı da bir başka olur hani.
 
Ya yarım bırakılmış bulmacalar, insan soruları yanıtlayamadığında sıkılır, suçu bulmacayı hazırlayana atar ya hani “yanlış hazırlamışlar bu bulmacayı”, “hazırlayan da bilmiyordur bu sorunun doğru yanıtını”... Tıpkı  normal hayatta suçu başkasına attığı gibi. Sıkılınca bırakabiliriz bulmacayı ama hayatı asla bırakmamalıyız. “Soldan sağa” sorularında yanıtlayamadıklarımızı, “yukardan aşağıya” sorularından yardım alarak yanıtlayabiliriz, kim bilir.
Aslında zihnimizi oyalayan hatıralarımızın başında, yarım kalmış, yanıtlanmamış  olanlar bulunuyor, ölüm anında gördüğümüz şu ünlü film bu hatıralardan oluşuyor olmalı...
 
Tabi ki hayat bazı fırsatları insanlara tanımıyor, buna katılıyorum. Yapmayı planlayıp da sonuçlandıramadığım o kadar çok amacım var ki. Arkadaşlarım, daha doğrusu bana yakın olanlar, nasıl umutsuz bir yapım olduğunu bilir ama bu amaçlara ulaşmak için başka yolları mutlaka zorladığımın da farkındadırlar.
 
Umutsuzluk, biraz da kişinin duygusal yapısına bağlıdır sanırım, toplumumuz insanı çok duygusal olduğu için umutsuzluk, bırakamadığı bir alışkanlık gibi yakasına yapışmıştır insanımızın.
 
Bu yapıdaki insan bir plan yaptığı zaman, karşısına çıkma ihtimali az da olsa, ilk olarak olumsuz noktaları düşünür. O’nun için olumlu taraflar, bir sürprizdir. Bir iş başvurusu yaptığında, aşık olduğu insana duygularını açacağı zaman, sınav sonucu için fikir yürüttüğü zaman...
 
Bir arkadaşım insanları nasıl bu kadar kolay anladığımı sormuştu, bir yıl kadar oldu sanırım. İnsanları çok iyi tanıdığım yorumuna katılmıyorum, insan sarrafı sayılmam, ilk olarak insan yapısını tanımak için kişi ayna karşısında biraz durup, aynadaki görüntüyü tanımaya çalışmalı sanırım. Sonra yaşadıklarımdan yaptığım çıkarımlar, başkalarını tanımada bana yardımcı olacaktır. Bu tabi ki insana, ardında bıraktığı yılların sunduğu bir armağandır.
             
İnsanları tanımak çok zordur ama hiç olmazsa biraz çaba harcamalıyız. Sorunlarımızı karşılıklı konuşarak sonuca varmaya çalışmalıyız, karşınızdaki kişi sizin kadar anlayışlı olmayacaktır, kim bilir, ama ya farkında olmadan doğru sözcüğü kullanarak onu kazanırsanız!
 
Kazanılmaya çoktan hazır o kadar çok gönül var ki...Bana inanın insanları iyi tanıyorum, yada tanıdığımı sanıyorum...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Akrep Yelkovan Kadar Hızlıdır Sana İnat.
Seni Sevmek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yine "Son Defa" [Şiir]
İstedim Ki. [Şiir]
Ne Farkeder? [Şiir]
Gül Açımı Ezgiler [Şiir]
Sende Hiç [Şiir]
Kaybettim [Şiir]
Çiçek Tozları [Şiir]
Saydam [Şiir]
Kuş Uçuşu Sevilmeler [Şiir]


Gökhan Güldemir kimdir?

doğdum, büyüdüm, yaşlanıyorum. korkacak bir şey yok sanırım ilk günden beri ölüyorum


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gökhan Güldemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.