 • İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1
|
|
|
|
Varlığa inancınız ve anlama dair arayışınızın hiç bitmemesi dileğiyle. Huzursuz kalın, akılsız kalmayın. |
|
2
|
|
|
|
ne çok pahalanmış bu evler beh:))) |
|
3
|
|
|
|
başımıza gelen, bir an olsun unutmamamız gereken olaylardan ders çıkarmaktan neden uzak kalmayı tercih ediyoruz? |
|
4
|
|
|
|
Soru sormaktan vazgeçtiğimiz gün “kendimiz” olmaktan çıktığımız gündür. Yaşamın akışına, olup bitene, kendine dair sorular sordukça “ayakta” kalır insan.
|
|
5
|
|
|
|
Şimdi çaresizlikler içindeyiz ikimiz de. Ne onun hali var bir selam vermeye ne de benim… Orhan Veli’nin dediği gibi: “…anlatamıyoruz”. Ne o suskunluğunun nedenini anlatabiliyor ne de ben… |
|
6
|
|
|
|
Belki çok farklı olmazdı demek için, barış adına baharı kucaklamak için, çocukların uçurtmalarında rüzgar kalabilmek için, insanların bir gününe sığmayan umutlarında, o sımsıkı kapanan avuçlarında kalan bir tebessüm olmak için umut olurdu , kendimi bunca senelere rağmen anlatamamak. |
|
7
|
|
|
|
"Bana ister inanın ister inanmayın, yakın bir gelecekte ülkemin insanları da tıpkı Avrupalılar gibi akıl hastanelerinin koridorlarını dolduracaklar. Hatta bu hastaneler isteklere cevap bile veremeyecek..." |
|
8
|
|
|
|
Realite, sonraki yaşam ve olası konuşmaları içeren küçük bir deneme |
|
9
|
|
|
|
hayatınıza yön verecek, önemli olayları içinizde tutmanın; size bir şeyler kazandıracağını mı zannediyorsunuz? |
|
10
|
|
11
|
|
|
|
Bir rivayete göre sizden önce gelenlerde sizdiniz. Bir sestiniz, bir beden bir alın teri… Bin candınız bir canda. Geriden gelenler ileriden gidenleri toplayarak gitti. Sonra uzun bir sessizlik oldu. Başkasının sandığınız hikâyelerde kendinizi gördünüz. Kendinizi gördüklerinizde başkasını. |
|
12
|
|
|
|
İstanbul, rahmetli Topbaş zamanında her mevsim usulüne uygun bir şekilde süslenir, püslenir, sokakları, yolları, caddeleri, araçları, tertemiz ve koordinasyonlu bir şekilde yönetilmeye çalışılırdı. Şimdi öyle mi? Değil… |
|
13
|
|
|
|
insanlar, geçirmekte oldukları zaman zarfında yaşamlarında olumsuz etkiler yaratacağını bildiği eksilerinden neden uzak kalmayı tercih ediyorlar? |
|
14
|
|
|
|
bizler, savaşmanın neden kırıp dökmekten ibaret olduğu fikrine kapılıyoruz? |
|
15
|
|
|
|
Yakalandığın bir şaşırtmaca, bir komplo teorisi aklını bulandırır. Bilmediğin ise, kaderinin seni bıraktığı kavşakta bir yön seçmen gerektiği. Çalkalanır tüm benliğin, ruhun yakarır içinde ve sen duymazsın. Seçtiğini yaşarsın. |
|
16
|
|
|
|
fikir ayrılıkları, insan yaşamında belli bölünmelerin başında gelen sebeplerden bir tanesi olarak gösterilmektedir. |
|
17
|
|
|
|
Fikirler, kadük/kısır kalır mı
yahut kelimeler küser, senden kaçarlar mı ?
“evet” demek içimden gelmese de demek zorundayım.
‘Dijital kölelik’ten bahsediliyor,
son zamanlarda hepimizin ortak gündemi, tartışıyoruz..
Çocuklarımızı / yeni nesli ‘çağımızın vebası’ olarak adlandırdığımız
İflah olmaz bu hastalığın kollarına teslim ettik.
Ya Biz |
|
18
|
|
|
|
nefret ateşinin kalplerimizi patlamaya hazır bir volkan haline getirmesine neden izin veriyoruz? |
|
19
|
|
|
|
Sorgulanmış, hatta çok fazla sorgulanmış bir başlık. Sonrası gürültülü sessizlik. Ağır yük olmuş sükünet ile terbiye edilmiş insan. Belki öyle veya değil. Sorular çok fazla ve cevaplar yetersiz. |
|
20
|
|
|
|
insanların kaldıramayacağı yükün altına girmekte ısrarcı olması ne kadar doğru? |
|