Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Gerçekliği asırlarda gizli kalmış,tozlanmış rivayetlerden biri olan Troy efsanesi beyaz perdede..Hem böyle ihtişamlı ,hemde topraklarımızda hayat bulmuş olan destan film olur da gitmezmiyim. Takıldık üç arkadaş kol kola ve daldık karanlığı yırtan koca perdedeki ,senaryonun içine sürükleyen filme.Doğruyu söylemem gerekirse ilk üç dakikasını geç girdiğimden dolayı kaçırdım.Geldiğimde ise medeni cesaretsizliği titrek bacaklarından da anlaşılan Paris, her erkeğin hayran kalabileceği güzeller güzeli Helen'in odasına çıkmaktaydı kaçırmak için.Destana göre bu aşk yüzünden Troya savaşının başladığı söylenebilir ama bence onların aşkı -ki çekiciliküzerine kurulan bir aşk- sadece savaşın başlama düdüğünü çalan son hamle olmuştur. İktidar hırsıyla dolu olan Agamennon bu büyük fırsatta Troyayı da geçirecektir eline.Ama size birşey söyleyeyim tüm ordusu aslında Akhilleus'tan ibarettir.Çünkü Achilleus'un olmadığı ikinci gün ordunun nasıl döküldüğü ortadaydı. Destanın gerçek kahramanı her ne kadar da Achilleus gibi yansıtılsa da , mantık ve duygularını aynı derecede ruhunda mikserlemiş olan Hector'dur.Achilleus da mantıklı bir adamdır,ama hırsının kurbanı olabilecek kadar da kör.Her ikisi de hayatlarının kaderini kendilerinin belirlediğine inanmakta ve ileri görüşlülükleriyle de zamanın insanlarından soyutlanmaktadır. İşin ilginç yanı ikisinin de savaşı desteklemezken sudan nedenlerden dolayı bu oyuna sürüklenmeleri. Achilleus'un yüzyıllar boyunca adının anılması fikrine kapılması, Hector ise kardeşine karşı olan sorumluluğundan ve savaş yolunda ikisinin de karşı karşıya gelmesine neden olur. Teknik açıdan beş geminin montaj sonucu sürüler haline getirilmesi göze alırsak ,gerçekten başarılı. İkili dövüşlerin olduğu sahneler de . Özellikle Achilleus Hector'la dövüşürken attığı havada makaslar, Brad Pitt'in altı ayda ne denli savaş dersleri aldığının kanıtı. Eksikliğini hissettiğim şey ise bölümler arası bağlantıların henüz sindirilmeden devam etmesi. Demek istediğim bir kopukluğun oluşu değil ama gelişmeler arası geçişler silik kalmış biraz. Hani birisi tam oturur diğer sahne ise merak ve heyecanla beklenir ya, işte o. Ee tek gözlü canavarın en zayıf noktası nasıl o tek gözüyse Achilleus'un da topuğudur. Bunu belirtmemde bir sakıncası yok sanırım eğer filmi görmediyseniz ;yaygın rivayetlerden biri. Şimdi düşündüm de neden yarı ölünlü koca bedeninde tek ölümlü yanı topuğu? Neyse topuğu bırakalım da, kısacası siz bu filmi henüz görmediyseniz atalarınınızın adına bir görün derim. İyi seanslar..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lerna kürkçüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |