Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
Tüm biten sevgilerin ağacıydı bu. Bir resimde ben koydum,sessiz,sakin ve bensiz. Suskundun bir kağıt gibi. Gözlerin benim gözlerim değildi Şimdi orada ..sesiz sakin ve bensizdin. Terkedilmişlerin ağacında. Bir ağaç vardı yolun sonunda sevilmiş ama terkedilmişlerin ağacı.O ağaca resmini bıraktım.yanlızlık şarkını söyleyesin diye.! Sessiz,sakin ve bensiz, sevgili sevgim unuttum artık seni ben. Güneşe gidiyorum,ısınmak istiyorum. Güneşin sıcaklığını bilmek istiyorum ve unuttuğum renkleri bir bir hatırlamak ve senin verdiğin siyahı artık sana iade etmek istiyorum.Olmayacaklarımın arasında artık bir karanlık,birde siyah olmayacak. O rengi sana iade ediyorum. Kullanma ama benim için sakla.O renk sana duyduğum,karşılığını alamadığım ama yüreğimin içindeki reknti. Al ! sana veriyorum,baktıkça beni hatırlaman için.Siyah artık benim rengim değil. Yaşlı gözlerim bir kere daha bakmalıydı sana son kez. Ama yaklaş demıyeceğim,gözlerinin içindeki rengi görmeyeceğim,çünki varlığımın ne demek olduğunu senin için,sana anlatamadım. Bakmıyacağım nemli gözlerine artık. Sevgimi güneşin sıcaklığına verdim. O rengi seviyorum artık,sensizlik benim için yok oldu,sevgisiz gecelerden sonra. Zaten benim sevgim hiç gündüz olmadıki. Yaklaşan bir güneşin rengini red mi etmeliydim senin için..Hayır! ben sensizliği zaten yaşadım.şimdi sensiz güzellikleri yaşamalıyım. Tüm ağaçların rengini senin için unuttum ben,şimdi artık yeşili bilmeliyim,çiçekleri görmeliyim ve sanki sen hiç yokmuşun gibi bu hayatı yaşamalıyım. Renklerimi sana verdim,onlar hep sendeydi ve ben renkleri hiç tanımadım. Şimdi geri istiyorum. Hepsini birer birer geri istiyorum,ama önce yeşili ver ,önce yeşili istiyorum senden. Pencereleri açtım. İşte! penceremden bakıyorum. İşte! yeşil orda . İstediğim rengi verdin,hadi diğerlerinide ver artık. Mesela bir sarıyı ver yeşilden sonra. Papatyalar varmı,ben göreyim..Şimalin rengini bilmezdim,sarı ve parlakmış. Sardunyaların ne olduğunu gördüm. Bırak artık bırak,penceremi açmak istiyorum.ılık bir rüzgargirsin odama,ılık ve sevgi dolu.resminin üzerinden geçsin ve ben onu artık uzaktaki bir yıldız kadar seveyim. Sevincimi hiç paylaşmadım senınle,şimdide var olan bu sıcak rüzgarı sana vermiyeceğim,seninle paylaşmıyacağım. Çık git bu odadan,bu resmin artık o terk edilmişlerin ağacında yanlız,sessiz ve bensiz kalmalı. Şehire bakıyorum,güneşin rengine bulanmış evleri ve altın gibi parlayan pencereleri görüyorum. İşte sensizlık,işte yaşam,işte bana vermediklerin ve işte artık ben bunları görüyorum. ELVEDA!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © GÜLÜM ARGON, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |