Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu |
|
||||||||||
|
Aklım bir karış havada, anlık aşklara aldanıyorken Çok çalıştım karın tokluğuna, baktıkça çalıştıranın yokluğuna Çamaşırı çövenle yıkıyorlardı, sabunlar kilometreden kokardı Sevmek dediğiniz de ne? Hani şu karşı cinse duyulan garip duygu., Birkaç işvenin uğruna heba edilen onca zaman., Sonra kulaklarında zurna, gelin havası ve kutlu olsun keman Dön yine aşk hikayelerini okumaya devam Anlayana kadar ömür destsiyi kırdı Hikayelerde teselli buluyordu avam Sevmek iktidar istiyordu gerisi lakırdı., * Bir bardak çaya kocaman çikolata gibi bakardım İçine sinek düşünce üzerine ağırlık atardım Panzehiri olsun diye.., Yarısı yanık ekmekler için harcanan ferim Çalışıp kaybettikçe derdik; “Allah kerim..,” Yıldızları görünce, çoktan uyumuş olurduk Uykuyla uyanıklığın arasında çok hayaller kurduk Dumanında keramet var sanıp gazel sardık Damları yeniledik, ağıllar örmeye kerpiç kardık Gurbetten bereket haberleri geldikçe Kaçan gitti, göçen gitti., Biz biraz daha nal mıh toplamaya kaldık Nemi kazandık? Üçün birini aldık... * Komşunun çocuğu akranımdı., Ben yalnızlığı kahramanlık sayarken Çürük kayalardan para yapıp cebime koyarken Ayakkabılarımla kumsalda arabacılık oynarken O kaderin sepetinde okul yollarında., Üniversiteli yıllarını anlatırlardı Çoğu kere yavuklusu kollarında Allah (haşa) yok dermişti., Şimdi anı şanlı bir doktor Yarım saatte asgari ücret alıyor Ne fiş var nede fatura., “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır!..,” Ya kendisi kaldırsın yada, Kimin yüzünde maske varsa O (haşa) inkar edilen Allah kaldırsın... * Var mısın! Gülümseyelim hep birlikte Aynı muzipliklere kahkaha atalım Çanakkale ruhunu yaşayalım, irkilip te, “Büyük taarruz” zaferine mana katalım Kimlere teşekkür borçluyuz acaba Mezarsız kefensiz yatanlara sormalı Maraşta, Antepte, Afyonda, Polatlıda Yedi düvele kafa tutmanın bedeli, Bumu olmalı... * Mutluluklarımız vardı., Ama kimilerine göre kısıklı ve dardı İki kişilik ihanetler geceleri kirletirken Hangi yürek, nizamiye nöbetlerinde inhisardı Benekli kanatları olan göçebe kuşlar Yine hangi kolaylıklara sürüyle uçuşlar? Sırlarınız kale duvarlarında delik gibicesine Zehir atmışlar güğüme, dibi delinesi ce., Göz boyayan halkalar ve reklam ağaçları Harcatıp ta canıyla ödetecekler borçları Şimdi boncuklara bakarak, ahenk mi aramalıyım kirlerimde Ne kadarı bana ait diye düşünmeden mevcudun, fikirlerimde Allah vergisi değil bu, kulun yanılgısı olmalı!.. Uzunu kısası yoktur sözün., Ey muteber, açık olmazsa gözün Bir sinsi düşman var ki, Ne ateş kalır ne közün... Mehmet Sani Özel
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Sani Özel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |