..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýliþkiler > Bilal ÖZBAY




21 Aralýk 2004
Yarým Kalan Kitaplar  
Bilal ÖZBAY
Her insanýn yaþamýnda yarým kitaplarý vardýr, ne okuyabiliriz ne de atabiliriz. Kitaplýktan öylece bakarak içimizde derin yaralar açarlar. Ya okunmalý ya da atýlmalýdýr, yoksa gerisi bunalým. Yaþamýmýzdaki ilþkiler de böyle deðil midir? Yarým kalmaya hiç


:EBJB:
Her insanýn yaþamýnda yarým kalan bir þeyler vardýr. Eksik kalan yaþamlar vardýr eksik kalan hayatlar gibi, bir kiþinin çocuk yaþta ölmesi gibidir bu duygular. Nasýl bir anne çocuðunu kaybettiðinde eksik kalýrsa ve bir tarafýný yitirmiþse ve bütün hayatý boyunca bu acýyý,sýzýyý yüreðinde hissedip yas tutarak onu dindirmeye çalýþýrsa ya da baþka çocuklarla onun yerini doldurup adýný adýna vererek avunmaya çalýþýrsa bu duygu da öyle bir þey iþte. Çocukluðunu yaþayamamak, gençliðini yaþayamamak da böyledir, sonraki her yaþantýda hangi yaþta olursak olalým hemen çocuklaþýveririz ve yaþýmýzdan beklenmedik davranýþlar (davranýþ bozukluðu) gösteririz. Toplum tarafýndan yadýrgandýðýmýz için de çoðumuz bu duygularýný bastýrmak zorunda kalýr maalesef. Çocukken atlý karýncaya binememiþ bir kiþinin otuzundan sonra atlý karýncaya binmesi ne kadar da ayýp sayýlýyor deðil mi? Oysa ne kadar da normaldir içinde ki çocuk için, ne kadar da çok istiyordur çocuklara baktýkça ve nasýl da imreniyordur onlara...

Benim de yarým kalan yaþamlarým var, yarým kalan kitaplar gibi, devamýný getirmedikçe veya tamamýna ermedikçe hep eksik kalacaðým yaþamlar. Ben de çocukluðumu yaþayamadým pekala, hala salýncaklara binmek istiyorum, dönme dolaplara binip baþýmýn dönmesini ve sarhoþ olmak istiyorum, çelik çomak oynamak istiyorum, ip atlamak istiyorum kýzlarla birlikte; onlarýn diri göðüslerinin nasýl hopladýðýný görmek istiyorum, komþun bahçesinden elma,armut,erik ve þeftali aþýrmak istiyorum en masum hýrsýzlýklardan. Yaptýðým hatalar karþýsýnda insanlarýn ne de olsa çocuktur deyip beni affetmelerini istiyorum, benim için yasak olanlarý çocuk aklýyla karþý gelmek istiyorum...
Yarým kalan her þey diðer yarýsýna koþmak ve tamamlanmak ister doðasý gereði, bir kadýn erkek olmadan nasýl eksikse ve bir erkeðe kavuþma zorunluluðu varsa yarým kalmýþ yaþantýlar da birbirini tamamlama zorunluluðu vardýr. Ayni olan her þey zaafa müstahaktýr, farklý olan her þeyse aslýna müstahaktýr. Nasýl zýtlýklar birbirini çekerse ve ayný olanlar birbirini iterse öyle...Biz insanlarýn doðasýnda yani hamurunda vardýr bu. Bize benzeyen, bizde olan þeyleri istemeyiz, bizde olmayan, bizde eksik kalan þeyleri isteriz ve arzularýz hep. Kulun Tanrýyla iliþkisi, fakirin zenginlikle olan iliþkisi, çoðun büyümekle olan iliþkisi, kadýnýn veya erkeðin birbiriyle olan iliþkisi, yaþamýn ölümle olan iliþkisi de böyledir sanýrým.
Ýþi olmayan insan iþ peþindedir, eþi olmayan insan eþ peþindedir, aþký olmayan insan aþk peþindedir, mutluluðu olmayan insan mutluluk peþindedir, yaratýcýsýný bilmeyen insan yaratýcýsýnýn peþindedir,hazzý yaþamayan insan haz peþinde yada tersi bunlarýn hepsi için geçerlidir.
O zaman Ýnsanýn kendisini tamamlamasý için eksiklerini bilmesi gerekmez mi? Ya da yarým kalan yaþamlarýný tamamlamasý gerekmez mi? Eðer bu eksiklerini tamamlamadan tam bir kiþi olamayacaksa yarým kalan kitaplarýný yeniden eline alýp okumasý gerekmez mi? Elbette gerekir. Öyleyse?
Benim de yarým kalan kitaplarým gibi aþklarým var. Baþlayýp sýkýldýðým ve bir türlü býrakamadýðým,sonra kitaplýðýn alt raflarýna kaldýrdýðým kitaplarým... Çoðunun ön sözünü okuyarak beðendiðimi sandýðým, okuyup da sýkýldýðým kitaplar, kiminin kapaðý hoþuma gitmiþ fakat içeriði kötü, kimisinin dizgisi kötü, kimisinin konusu kötü, kimisinin de dil yapýsý; bütün bunlar yarým kalmýþ kitaplarýmýn kötü kaderi...Ama bazen onlarý gördükçe paslanmýþ raflarýn arasýnda içim de gitmiyor deðil, belki okumak için þimdi zamanýdýr deyim yeniden okumak istiyorum o kitaplarý...
Aþklarým var demiþtim yarým kalan kitaplar gibi, bir görüþte sevdiðim, fakat tanýþtýktan sonra hayal kýrýklýðýna uðradýðým aþklarým, görünüþüne aldandýðým, konuþmasýný sevdiðim, kariyerini sevdiðim, sadece bana haz verenler, sadece bana mutluluk verenler, sadece beni seven fakat benim sevemediðim kadýnlar var, sadece anlayýþlý olanlar vs. ama bütün bunlarý bir arada taþýyana bir türlü rastlayamadým, her kadýn bende eksik kaldý zaman içinde, ben ne kadar deðiþiyordum, onlar ne kadar az deðiþiyordu ve benim gerimde kaldýlar birer birer... Ama giderken de benden bir þeyler alýp da gittiler. Sevdiðim taraflarým sevmediðim taraflarýyla gittiler ve ben eksik kaldým beni seven ve bir þekilde iliþkiye girdiðim kadýnlarda... Daðýldým desem daha doðru olur sanýrým ve zaman içinde bir türlü toplayamadým kendimi. Ýmamesi kopan ve dört bir yana daðýlan tespih taneleri gibi daðýlmýþtým, suya atýlan bir taþtý benim için her kadýn ve ben de o taþýn þiddetiyle dalga dalga sahile vuran suydum ummanda.
Her yaþýmda bir kadýn gizliydi, yaþlandýðým her yýlda bir kadýn da benimle birlikte yaþlanýr ölürdü, ben her ölen kadýn için yas tutar baþýmdan bir zeytin dalý koparýp acýsýyla aðarmasý içinde mezarýna koyardým, sonra her yýl bir tane daha. Durulmadý bu gönül daha, dinmedi henüz engin denizlerde, çýkamadý daha deryalardan, çoklardan bire düþemedi daha. Böldükçe böldü yüreðini,parçaladýkça parçaladý. Bir gün kaybolup gideceðinden korkuyorum, hani kaybolmaz da hücrelerine bölünür belki, atomlaþýr da bir gün yüreksiz veya duygusuz kalýr diye korkuyorum. Nasýl Toplarým ben þimdi kendimi, nasýl bulurum yaseminleri, nergisleri, gülleri,figenleri...Hangi keþiþin bahçelerinde boy atmýþlardýr ve hangi yasak meyvelerden yiyorlardýr þimdi; bilmem ki görmek ya da dokunmak günah mýdýr þimdi...

Yarým kalan kitaplar gibiyim þimdi, yarým yamalak kalmýþ yaþantýlarýn arasýndayým ve bir enkazýn arasýnda gibiyim, her tarafým toz topraða bulanmýþ, ellerim kollarým ezik,yüreðim ezik koskoca taþ gibi aðýr anýlarýn ve hayallerin arasýnda...unutulmuþum yorgun nefretlerin arasýnda, bilmem ki þimdi kim tutar ellerimden...kim çýkartýr beni eski albümlerin arasýndan veya tozlu raflardan? Kim?
Neden yarým kaldýðýmý düþünüyorum bazen yalnýzlýk gecelerimde, kaç paket sigara içtim, kaç demlik çay tükettim seni düþünürken. Cevaplar yine derin felsefe sayfalarýndan geliyor ve düalizm diyor Filozof. Bütün yarým kalan yaþantýlarým ''TAM'' olmanýn peþinden giderken terk ettiklerimmiþ oysa...Daha iyisini daha iyisini derken iyilerden de olduðum yarýmlardý bunlar...Oysa tam olan tak þey vardý o da ''ölüm'' dü... Ve ölünceye kadar bitmeyecekti bu tamlýk savaþýmýz veya eksik kalmak bizim kaderimizdi. Bir hikaye vardý bu konuyla ilgili: ''Küçük Prens kendi gezeninde ki gülünü býrakýp baþka gezegende baþka güller var mýdýr diye yola çýkar ve bütün gezegenleri dolaþtýktan sonra dünya ya gelir ve bir tilkiyle arkadaþlýk kurar. Kendi
durumunu anlatýr tilkiye. Tilki:'' sana bir gül bahçesi göstereceðim der, oradan bir gül alýp geleceksin ama bir býraktýðýn gülleri almak için geri dönemezsin der.'' Küçük Prens Gül bahçesine girer ve ne güzel güller bunlar diyerek bir birine bir diðerine koþar, tam birini koparacakken baþka yerde daha güzel bir gül daha görür, derken bu þekilde bahçenin sonuna gelmiþtir ve en kötü gülle tilkinin yanýna döner üzgün bir þekilde. Ýþte gördün mü der tilki arkadaþýna:'' hep daha iyisini ararsan iyi olaný da kaybedersin der ve en deðerli olan senin elindekidir.'' Bunun üzerine Küçük Prens kendi gezegenine gidip kendisine ait olan sevgilisine yani gülüne döner.''

Maalesef ki insan her zaman doyumsuzdur, her zaman daha fazlasýný istiyor ve bu istekler hiçbir zaman da bitmiyor. Ýktisatta bir kural vardýr ''ihtiyaçlar sýnýrsýzdýr'' diye. Ne kadarýna sahip olursak olalým daha fazlasýný isteyeceðiz ve bekleyeceðiz hayattan ve insanlardan; eðitim,iþ,ev, araba, evlilik,çocuk derken daha fazlasý gelecek ardýndan. Arabamýz olsa bile her yýl modeli deðiþecek, evimiz olsa bile yazlýðý kýþlýðý olacak, evli olsak bile gözümüz yine dýþarýda olacak, paramýz olsa bile daha fazla olsun isteyeceðiz ve bütün bu sýnýrsýz ihtiyaçlarýn içinde boðulup gideceðiz ve mutsuz olacaðýz. Bir gün ölüm kapýya dayandýðýnda bir de bakacaðýz ki aslýnda hiçbir þeyin deðeri olmayacak hayattan baþka. Peki o zaman nasýl mutlu olacaðýz? Ýþte bu en büyük soru. ''Mutluluk Nedir'' sorusu. Ýktisatta bir kural daha vardýr ''denge unsuru'' devletleri de,halklarýný da, insanlarý da mutlu kýlan budur iþte. Bir de deyiþimiz vardýr bizim ''Ayaðýný yorgana göre uzat''diye. Elimizdekiyle yetinmesini bilirsek, harcamalarýmýz kazancýmýzla el deðerse mutlu olabiliriz ancak. Beklentilerimiz de elimizdekilere baðlý olarak belirlenecektir o zaman. Abojinler mutluluðu, bütün yapaylýktan sýyrýlarak doðal olanla yetinerek bulmaya çalýþmýþlar; doða onlara ne verdiyse onunla yetinmiþler,deðerlerini korumuþlar,doða ekmek verdiyse doymuþlar vermediyse sabredip açlýðýn hazzýna ve doðanýn bereketine inanmýþlar. Bütün günlerini sevdikleriyle bir arada yaþayýp hayatlarýný paylaþmýþlar ve öldüklerinde tam bir insan olarak hayata ve ölüme gülümseyerek ölmüþler. Nefislerini terbiye edip ihtiyaçlarýný kendileri belirlemiþler. Oysa biz modern insanlarý yöneten bizim ihtiyaçlarýmýz. Acaba kaç kiþi kendi ihtiyaçlarýný belirleyerek edinebiliyor ki? Çok az insan gerçekten...
Sorgularým var kendime...Her gün sabah erkenden kalkýp iþe gidiyoruz ve hiç aralýksýz on iki saat çalýþýyoruz, hele Ýstanbul gibi bir metropolde bu bile az geliyor, gece iþine çýkan binlerce insan var bu þehirde. Zamanýmýzýn çoðu trafikte geçiyor ve yorgun düþüyoruz, kendimizi eve attýðýmýzda televizyonun karþýsýna geçip hipnoz oluyoruz, bütün ihtiyaçlarýmýz ve hayat sýtandartý oradan enjekte ediliyor bilinç altýmýza, reklam aralarýnda sohbet ediyor,inançlarýmýzýn gereðini yerine getiriyor ve ancak elektrikler kesildiðinde romantikleþiyor ve seviþiyoruz... Saatleri sabahýn altýsýna kuruyor, çalýþmak ve daha çok kazanmak için çýrpýnýp duruyoruz. Niçin? Daha iyi bir hayat elde etmek için. Neden ki? Þu anki yaþantýmýzda bizi mutsuz kýlan nedir acaba? Daha çok kazanýp da ne olacak; daha iyi semtte oturmak belki, daha iyi bir araba, yýlda en az bir defa tatile çýkmak,gezmek,eðlenmek,giyinmek,daha iyi ve markalý giyinmek...Peki ya mutluluk? Daha çok parayla mutluluðu satýn alabilir miyiz? Burjuva için harcadýðýmýz hayýr heba ettiðimiz zamanlarý geri getirebilir miyiz? Sizi duyamýyorum beyler ve hanýmefendiler... Ne zaman tam bir insan olacaðýz dersiniz? Ýnsan gibi insan... Ne zaman para için insanlar öldürmeyeceðiz? Eskiden tek bir þey için insan öldürülürmüþ o da namus ya da onur için. Ne zaman Petrol için ve silah satmak için savaþlar yapmayacaðýz dersiniz? Eskiden insanlar vatan ve inançlarý için savaþýrlarmýþ. Ne zaman köle olmaktan kurtulacaðýz dersiniz? Eskiden insanlarýn sadece bedenleri köleymiþ ama bu gün hem bedenleri hem ruhlarý ve hem de kafalarý köle haline getirilmiþ. Siz beyefendiler ve hanýmefendiler... Siz ne zaman ruhunuzu þeytandan arýndýracaksýnýz?
Descartes diyor ki:'' Düþünüyorum öyleyse varým.'' Siz ne kadar düþünüyorsunuz ve ne kadar varsýnýz... Yoksa siz de benim gibi yarým bir insan mýsýnýz? Siz de benim gibi özürlü müsünüz acaba...Yok eðer siz bu sorgularýma katýlmýyorsanýz ben bir deli miyim dersiniz?
Yarým kalan kitaplar gibi yarým kalan yaþantýlarým var benim... Kendini yeniden yaratmalý diyor Neichzhe...Bütün o daðýlan parçalarý toplamalý ve yeniden inþa etmeliyim kendimi. Kaçmamalýyým kendimden, kendimi bulduðumda yaþamalýyým, yaþým ne olursa olsun kendimi büyütmeliyim... Ýnsanlar ne derlerse desinler, düzen ne derse desin, gelenekler ve kültürler de sonuçta kural ve kanunlar gibi zamanla deðiþen unsurlar deðil mi? O zaman deðiþen þeyler her zaman doðru olamaz... Ýhtiyaçlarýmý ben belirlemeli ve istediðim gibi yaþamalýyým...

Yarým kalan kitaplarýmý bulup çöpe atmak istiyorum.
Yarým kalan iþlerimi artýk saymýyorum.
Yarým kalan aþklardan çoktan geçtim.
Yarým kalan çocukluðum hala benim yaþarým yine, elli yaþýmda bile atlý karýncaya binerim kime ne bundan.
Gün yaþadýðým gündür, yarým kalanlarý tarihe gömdüm.
Siz beyefendiler ve hanýmefendiler... siz yarým kalan kitaplarýnýzý mý okuyorsunuz hala?

Bilal ÖZBAY
28/12/2003/ÝSTANBUL

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
6 Ocak 2005
Merhaba Sevgili Bilal Özbay; Çok güzel bir yazýydý okuduðum..Ýçten itiraflarýnýzýn çoðunda kesiþti yollarýmýz.Yarým kalan kitaplarým, tam yaþayamadýðým ama þimdi özlem duyduðum çocukluðum, piþmanlýklarým, özlemlerim var.........Geçmiþe döndüren, düþündüren, sorgulayan yazýnýzý ilgiyle okudum.Yarým kalan çok þeyimiz olduðunu düþünüyorum.Hele bazý yarýmlarý asla tamamlama þansýmýz olmadýðýný da biliyorum........Tebrik eder, baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerim.....Sevgiyle kalýn...Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sair [Þiir]
Yalnýz - Lýk [Þiir]
Eþyalarýn Dili [Öykü]
On Yedi Umut [Öykü]


Bilal ÖZBAY kimdir?

Bilal Özbay 1996 yýlýndan beri çeþitli dergilerde kurucu, yönetici ve editör olarak görev yaptý. 1996-1999 Endülüs Edebiyat Dergisi, 1995-1997 Anadolu Fikir Dergisi, 2002-2005 Deyiþ Dergisi Editörü, 2005 Genç Geliþim Dergisi Editörü.

Etkilendiði Yazarlar:
Ýstanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde çýkan Deyiþ Dergisi Editörüyüm


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bilal ÖZBAY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.