..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Hascen




15 Mayıs 2005
Cesaret mi O da Ne?  
Hascen
Cesaret gittiğin hayat yolunda, kullandığın arabanın lastiğinin patladığı anda gerekliydi belki de, beklide var olmak adına hayatta kalabilmekti.


:BDED:


Soru sormak cüretinde
bulunmuşsa birileri,
inan her zaman için soru cevapta gizlidir.
hayatta cevap bulmak kadar bayık bir şey var mı deseler
cevabım nasihat dinlemek olurdu
şiirsel bir öfkeyi sıkmak namludan
sonsuz girdabın içinde dans edercesine kaybolmaktır belki de.
en zoru ise kendi soruna cevap vermektir.
cesaret gerektirir herhalde!


Cesaretin ne faydası var? Çok mu önemli? Ben korkağım işte!

Neredeyse cesaretin bir saçmalık olduğunu düşünecektim, ta ki mezuniyetimde ki bir konuşmaya kadar….

Konuşmacılardan biri bize üç şey armağan etti. Birincisi sevgi idi. ‘’İnsanları, çevrenizdekileri, hayatı ve kendinizi sevin!’ demişti. İkincisi dürüstlüktü. ‘’Dürüst olun önce kendinize, sonra başkalarına. Ne olursa olsun dürüst olmayı başarın! demişti. Sonra üçüncü armağana sıra gelmişti. ‘’ Bu en önemlisi, buna gerçekten sahip çıkın.’’dedi. Üçüncüsü cesaretti. ‘’ Cesur olun cesur olamazsanız diğerlerinin de anlamı kalmaz. Cesur olamazsanız ne sevebilirsiniz ne de dürüst olabilirsiniz. Hiçbir şey başaramazsınız. Bir hiç olursunuz’’ dedi ve bitti.

O an gözlerim doldu. Ne kadar doğru konuşmuştu. Gerçekten bir hiç olduğumu düşündüm. Hayatımda ne kadar cesurdum ki? Ne kadar insandan korkaklık için vazgeçtim dedim kendi kendime. Hepimiz ne kadar cesuruz gerçekten. Kaçımız yaptığımız hataları dobra dobra anlatabiliyoruz. Gerçekten cesur olabilseydik ne aldatılmışlıklarımız olurmuş ne aldattıklarımız, ne yaşayamamışlıklarımız ne yaşatmadıklarımız.

Cesaretin en iyi simgesi olarak çocukları görürüm hep. En az sorumlulukla insan en fazla cesur olabiliyormuş. Kaybedecekleri her gün arttıkça, cesareti de bir o kadar azalıyormuş. Bir o kadar da vicdan meseleleri peşimize düşüyormuş meğer. Çocukluğum aklıma geliyor da şimdi! Neydi? Neylerin değeriydi? diye. Geçmişte kalan belki de yaşanmamış çocukluğum. Bitmesini hiç istemezdim. Çünkü biliyordum ki çocukluk bitince yaptığım her şeyden bir ömür boyu sorumlu olacaktım. Hep bu korkuyla belki de yaşanmamış çocukluk kalıyor anılarda. Ömrünün geri kalanı hep sorumluluk ve özlemle bitiyor. Hiç koynundan çıkmadığın anneni göremez oluyorsun. Sırtında sıcak bir el varken, yerini ark niyetli eller alıyor. Kırk türlü insanla tanışıp kırk bin kazık yiyorsun. Her gün ufacık şeylere ağlarken göz pınarların kuruyor ve boğazında düğümlenerek ağlayamıyorsun. Arada yaşlar süzülürken o kadar acı şeylere süzülüyor ki sanki kan damlıyor. Ağlamaya bile utanıyorsun. O masum yüzünü her aynaya baktığında beğenirken sonraları üstünü iki kilo makyaj kaplıyor bir de maske takıyorsun. Tanrıya dua ederken oyuncaklar, gezmeler isterken yerini af dilemeler alıyor. Daha bir çok saçmalık hüzün üstüne hüzün geliyor, en kötüsü korkular başlıyor. Cesaretin tükendiği yerde…

Cesaret gittiğin hayat yolunda, kullandığın arabanın lastiğinin patladığı anda gerekliydi belki de, beklide var olmak adına hayatta kalabilmekti. En onurluca ve en saf şeklinde. Hiçbir şeyi kaybetmeden hiç bir şeyden olmadan. Hiçbir çıkarı düşünmeden ateşe atlamayı cesaret saymalıyız beklide. Cesur olamadan sevdayı öğrenmek sevginin doruğuna ulaşmak mümkün mü? Kaybedeceklerimizi her an düşünerek ne kadar cesur olunabilir ki? Yaşamadan bilebilmek ne kadar mümkünse?


Cesaret bazen aynaya utanmadan bakabilmek,
bazen de karşılıksız sevmeyi bilebilmek.
Ama her zaman cesur olabilmek.
Patlayan lastiği üfleyerek şişirebilmek.
Sonunu görmediği çukura bir an için atlayabilmek.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zorla Sev Diyemezsin Ki!
Ben Sağırım Kandır Beni!
Hayatı Sorgulamak Adına
Amaçlar ve Araçlar
Keşke

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Boş İşler Kaptanı [Şiir]
Cesursan Eğer [Şiir]
Gün Gelir ve Hayal Biter [Şiir]
Tek ve Yek Kalan [Şiir]
Bilmeli [Şiir]
Namus [Şiir]
Bilemem [Şiir]
Sensizlik Başımın Belası [Şiir]
Ruhsuzluğum [Şiir]
Nasıl Yaptım Anlamsızca! [Şiir]


Hascen kimdir?

Hayatı ve tüm canlıları seven birisiyim. Sürekli gelişime, öğrenmeye ve azime aşığım. Edebiyatın her dalını çok seviyorum. Zamanımı boşa geçirdiğimde günah işlediğimi düşünüyorum. Sürekli öğrenmek ve gelişim. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nermin Bezmen, Ahmet Altan,Can Yücel, Cahit Sıtkı Tarancı, Atilla İlhan,.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hascen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.