Daha şarkısı yazılmamış bir kavuşmanın
Eteklerinden sıyrılan mahur bir düş gibi
İnciten bir ayaz vuruyordu yüzüne
Sen o garın
yüzünü kapatan gölgesinde beklerken
Gördüm
Gördüm seni Aurora
Bir rıhtımın koynunda saklı vedalar şarkısı gibi
Gözlerinde bekleyen bir çığlıktı merhaba
                    -gördüm
Gördüm ve boşaldı yüreğime
Sessizliğinin gök gürültüsüyle saklandığın o gölgede
O alesta , o naftalinli aşkı.

Aynı çisil bekleyişlerin ısıtan sıcaklığına
Uzatıp ellerimi umarsızca
Aynı garda bir çığlık arıyordum Ve biliyordum
Esrik ve yalnız bir ıslık gibi çalıyordu beni
Kafa kağıdında doğum yeri yazmayan bir sevgili.
O sendin aurora biliyorum
Ve fakat
Ardım sıra yürüyen lanetlerin ışıltısıyla
Ele veriyordum kendimi
Beni bir hınçla sarıyordu
O kahraman kadın suretleri
Replikleri unutulmuş oyunlardan
Hayatlar çalıyordum ehil ve arsız bir kahredişle

Aynı yürek depremiyle sarsılıp mor bir gölgede
Aynı kanayan gözlerle bakıyorduk
Bir kabus gibi sokulup koynumuza
Zehirli bir ayrılık bırakacak tirene
Oysa o kara katranların örten ağırlığıyla
Kaç kez ardı sıra koşan hükümsüz bir elveda gibi
Kim bilir hangi yılgın ve yıkık kentler geçmişti
Şarkıları eskimiş meydanlardan acılar damıtıp
Kaç veda çığlığıyla çatlatıp göğsünü aşkın
Kim bilir kaç ömrün orta yerine
Cehennemler bırakıp yakmıştı kendi aleviyle
Adı cinnet bültenlerinden düşmeyen bir bekleyişti o tiren
Gelsede gelmesede
Bekleme aurora
Beklemeyelim