Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Deliduman Çepni boyuna uzanıyor soyu. Bahadırlık ve düşmanla biperva savaşma, atadan kalma hassa. Şimdi oğlu öldürüyor, Rum’a karşı siper önü. Babalarından önce ölmeyen nesiller yetişir, utku ebedi kalsa. Sefillikle el ense Yahya. Kemikli tavuklar yumurtaya kesik. Vadideyken ortanca giderdi ava, çift namlu çapraz, oğlan histerik. Bu çorak verimsiz, geyik çıkmaz, turunç kokmaz. Oğlan taşkın kimse tutamaz. Yahya şaşkın sıksan duymaz. Küçüğün kılıcı yoktu. Vadideyken bir kayın dikmişti Yahya, 1.70’e varmıştı enikonu. Kayınla birlikte büyüdü çocuk. Vadi ikisine de verirdi suyunu. Küçükle terk ederlerken o yurdu, ağrıdı kayın, kurudu. Bu diyarın mahsulü salgın. Küçük, veba tuttu, babasına dargın. Öyle bir yurttu, bakire yeşiller rakkase. Atlar o yeşillere teşne, ne yaptınsa gelmediler teskine. Yemenisi alca Rabia karındı o zamanlar, saçlarında yoktu tek bir keçe. Rabia, üç oğlun, üç atın… Ancak Hüma kuşunun erişebileceği bir yerde. Üç kenar kangren tarla, üç güne bir kor yumurta. Kendini sabitledin kırçıl karartılara. Af ve insaf, kaybedenlerin dilediğidir demiştin. İşitilmeyen işkillenişlerin işi bitirmiş, işte işareti gelmiş, Rabia yetiş. Yemenisi alca Rabia’yı bacın sandın. Zihinsel engellerin ve dokunsal eksiklerin… Ve hasır altı inanç sendelemelerin… Her secdede dua etmiştin. Ortanca döner mi, savaş biter mi, ölü hiç dirilir mi? Af, kaybedenlerin dilediği, sanırsın bu hale sebep Rum çeliği. Onurun bölüşüldü, her hisseye bir hikaye. Dersin; Tanrı böyle diledi, üç oğlum ondan yok şimdi, ister miydim bırakmayı gökçe vadiyi? Alışamadın örtülü emirlere yüce kumandandan. Git sen de buradan topla pılı pırtıyı, giderken bağır şöyle: savulun tufan! Dönmek bereketli vadiye, son dilek naçizane. Ölmek doğurgan vadide, yeşerecek kayının altı rahmet. Tütününün sonu gelmiş zavallı geçkin piyade. Yalnız gidemezsin, Rabia, üç oğlun, üç atın… Birleşme batı hattındaki zemheride. Ortanca dönmez, savaş bitmez, ölen dirilmez. Umut… atlar gibi, gelir mi gelmez mi bilinmez. Kabahatin var Yahya; ben, yemenisi alca Rabia.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © d. ronay savaşer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |